Bombacı, geçmiÅŸiyle yüzleÅŸiyor

Güncelleme Tarihi:

Bombacı, geçmişiyle yüzleşiyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 16, 2001 00:00

Ali OÄŸuzhan Cengiz, 12 Eylül öncesinin namlı ülkücülerinden. Çok sayıda bombalama, otobüs kurÅŸunlama, öldürme, yaralama ve gasp suçundan arandı. Ä°stanbul 1 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi, onun için ‘‘Vur Emri’’ çıkardı. Veli Can Oduncu, Ferhat Tüysüz, Vedat Kasımlar'ın eylem ve firar arkadaşı. SaÄŸmalcılar Cezaevi'nden 13 arkadaşıyla kaçtı. O dönemin gazetelerine eylemleriyle, yakalanmasıyla, kaçmasıyla, teslim olmasıyla sık sık manÅŸet oldu. 1978'de SaÄŸmalcılar'dan kaçtıktan 20 ay sonra teslim oldu. Maltepe Askeri Cezaevi'ne girdiÄŸinde 28 yıl ağır hapis cezası vardı. PaÅŸakapısı ve Edirne cezaevlerinden sonra Malatya'da 8 yıl kaldı. Sakarya E Tipi Cezaevi'nden 16 haziran 1990'da tahliye olduÄŸunda toplam 12 yıl içeride kalmıştı. OÄŸuzhan Cengiz'in Edirne Cezaevi günleri, ‘‘Yanık Kale/Cezaevi Günlüğü’’ adıyla TimaÅŸ Yayınları'ndan çıktı. Kitap, bir ülkücünün cezaevi günlerini anlatması bakımından ilk örnek.Kitabın yayımlanma öyküsüOÄŸuzhan Cengiz, ÅŸimdi ticaretle uÄŸraşıyor, evli ve iki çocuklu. Hürriyet gazetesi arÅŸivinde OÄŸuzhan Cengiz'le ilgili bilgilere ulaÅŸmak çok kolay oldu. Çünkü 1978-1981 yılları arasında o kadar çok manÅŸet olmuÅŸtu ki. ‘‘Melek yüzlü katil’’, ‘‘TÄ°T komutanına vur emri’’, ‘‘Bombacı Cengiz’’... FotoÄŸrafları da çoktu. Ancak bugünkü OÄŸuzhan Cengiz, yüzyüze görüşmeyi, fotoÄŸraf çekimini reddediyor, afiÅŸe olmak istemiyordu. Bu illegal tutumundan ötürü kitabın yayımlanış öyküsü de hayli ilginç.TimaÅŸ Yayınları Yayın Yönetmeni Osman Okçu, yayımladıkları Gökçen Çatlı'nın ‘‘Babam Çatlı’’ kitabından sonra bir telefon geldiÄŸini anlatıyor. Adını belirtmeyen telefondaki ses, ‘‘Hapishane günlüğüyle ilgilenir misiniz?’’ diyor. Dosyanın gönderileceÄŸini, kısa sürede cevap verilmesini istiyor. ‘‘Dosya kargoyla geldi. Ä°ki gün sonra o ses yine aradı, cevabımızı istedi. Yazarı görmek ÅŸartıyla dedim. Ãœsküdar'da randevulaÅŸtık. MeÄŸer arkadaşını göndermiÅŸ. OÄŸuzhan zannederek konuÅŸmaya baÅŸladım. Kendisi sonradan geldi. Tedirgin, etraftaki en küçük harekete duyarlıydı. Dört saat süren görüşme oldu. Maksadını, ne yapmak istediÄŸinin cevabını aldım. Bir insanda bu denli deÄŸiÅŸim olabilir mi, 12 Eylül öncesinin olayları, bugünün gençliÄŸine ibret vesikası olabilir mi diye düşündüm. GeçmiÅŸte militan olan birinin deÄŸiÅŸim hikayesi ilgimizi çekti. Çok soÄŸukkanlı ve sakin. Hayata sımsıkı sarılıp yaÅŸamaya çalışıyor. GeçmiÅŸe iliÅŸkin sorulara cevap vermek istemedi. GeçmiÅŸe deÄŸil bugüne ve geleceÄŸe bakmak istiyor. Güzel bir rüyadan uyanmak istemeyen biriydi. Yazar ve yayıncı olarak ortak noktamız, geçmiÅŸte yaÅŸananların bir daha tekrarlanmamasını istememizdi. Bu nedenle bu kitabı yayımladık.KÄ°TAPTANSöylenecek sözler henüz söylenmediKimsenin yıllar öncesine dönme cesareti yok ÅŸimdi. Hatta unutmak ve unutturmak isteyenler çoÄŸunlukta. GerçeÄŸin sesini susturmak mümkün mü? DeÄŸil! KiÅŸisel çıkar ve hesap peÅŸinde koÅŸanlar yıllar öncesini asla hatırlamak istemezler. Fakat o yılları karşılıksız, beklentisiz, hesapsız yaÅŸayanların hálá söyleyecek sözleri var ve bu sözler henüz söylenmedi. Ãœlkemizin gerçeÄŸiydi yaÅŸadıklarımız, bu gerçeklere kimsenin sırtını dönme hakkı yoktur, özellikle de yaÅŸayanların. Yanlışlar gelecek kuÅŸaklara aktarılırsa tekrarı önlenir, doÄŸrular aktarılırsa tekrarı önlenir, doÄŸrular aktarılırsa doÄŸru büyür ve güçlenir.Ben hayatımın bir dönemindeki yanlışları ve doÄŸrumu ortaya koymaya çalıştım. YüzleÅŸmeye çalıştım geçmiÅŸimle, kendi içimden gelen sesi duyurmaya çalıştım yıllar sonra (...) ÇaÄŸa tanık olan bu kitabı okuyun. Katılın ya da katılmayın, her türlü düşünceye saygı duymayı öğrenmiÅŸ insanların hikayesine kulak vermeniz yeter.Firarda polislerle piÅŸti oynadımFirar hayatı herkes için bir maceradır. Her firarın çok iyi bir hikayesi olur. Bütün firar hikayelerinin sonu da yakalanmak ya da teslim olmakla biter. Benimki teslim olmakla bitti. Hikayemin en matrak tarafı sürekli ortalıkta dolaÅŸmamdı. Öylesine komiÄŸime giderdi ki mesela polis karakolunun en yakınındaki kahvehanenin firariler için en güvenli yer olduÄŸunu o zaman keÅŸfettim. Hatta nöbetten çıkan polislerle piÅŸti ya da okey oynamanın zevkine doyum olmazdı (...) Ben oldum olası uzun saçı sevmem. Uzun saçlı olarak sadece kaçaklık dönemimde yaÅŸadım. Bunun bir kısmı da peruktu (...) Çok aranan bir adamdım. En azından firardayken, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün polisleri peÅŸimdeydi. MÄ°T peÅŸimdeydi. Herkes benim nereden, nasıl çıkacağımın merakı içindeydi. Öyle ya da böyle, önemli adamdım. Yakalanmadım, teslim oldum. Yerim yurdum belli olunca önemim de kalmadı. Önemli insan olmak için gizemli ve ulaşılmaz olmak gerekiyor herhalde. Bunu bilseydim, beni kimse yakalayamazdı ve sır olarak kalırdım.Yamuk adamlar bizde de varNe için ve kim için ölüyorduk, öldürüyorduk? Bu sorunun cevabını kendi ÅŸahsım adına biliyorum ama bilmeyerek ölen ve öldüren yüzlercesini tanıdım. Sadece macera ve hareketin olduÄŸu yere akan yüzlerce insan... Onlar için ideal, ülkü, ufuk gibi kavramlar yoktu. Öncelikle mensubiyet duygusunu yaÅŸayarak, kendilerini bir yere mal ederek var olmanın yollarını arayan bir sürü insanın, siyasi aksiyon içine katılması seviyeyi müthiÅŸ düşürdü. Ä°deolojik militariz, ÅŸahsi inisiyatifin eline geçmeye baÅŸladı. Ä°htiraslar, hesaplar karıştı iÅŸin içine. Kıyım iÅŸte bu noktada baÅŸladı ve hiçbir kabahati, günahı olmayan masumların canı yandı. (...) O kadar agresif ve kendini bilmez insanlar var ki zaman zaman onlarla aynı ideolojiyi paylaÅŸmış olmaktan dolayı utanç duyduÄŸum anlar oluyor. Burada herkes insan, ona göre davranmak gerekiyor. Ucuz, çok küçük menfaatlere, bir sigaraya dayalı dostluklar kurmak istemiyorum. (...) Bana ulaÅŸtırılması için emanet edilen para ulaÅŸmadı. Dışarı çıkınca bunların hesabını sormak için uÄŸraÅŸamam, o kadar çoklar ki. Fakat hayat beni hep karşılaÅŸtıracak onlarla. Merak ediyorum, acaba yüzüme nasıl bakacaklar? Ama onlar bakarlar hem de piÅŸkin piÅŸkin. Hiçbir ÅŸey olmamış gibi bakarlar. Hatta gördüklerinde ilk önce onlar atlarlar boynuma. Bu tipler, bütün siyasi hareketler içinde var. Toplumda ne kadar yamuk adam varsa bizim hareketimiz içinde de o kadar var. Bunu inkar etmenin anlamı yok.Ä°damlar tüylerimi diken diken etti3 Mart 1982'de idamları Danışma Meclisi tarafından onaylanan üç mahkumun infazı bu sabah gerçekleÅŸmiÅŸ. Bir an için ÅŸok oldum. Ä°dam kararının infazı, bütün siyasi mahkumlara yönelik bir hareket. Asılanın hangi görüşten olduÄŸu pek önemli deÄŸil. Önemli olan bu kararın uygulanması. Böylece 12 Eylül 1980'den bu yana asılanların sayısı 13'e çıktı. Asılanların onu devrimci, ikisi ülkücü, biri de sadece mahkum (...) Bugün gazetelerde asılanların isimleri yer aldı. Seyit Konuk, Ä°brahim Ethem CoÅŸkun, Necati Vardar. Bunların üçü de ‘‘Türkiye Komünist Emek Partisi’’ üyesi. Ölüm cezası, dün gece sabaha karşı Buca Kapalı Cezaevi'nde infaz edilmiÅŸ. Haberi okuyunca tüylerim diken diken oldu. Asılanlar her ne olursa olsun, önce insandılar. Kimsenin kimseyi asmaya hakkı yok. Onlar da kendi inançları için, ideolojileri için ve en önemlisi Türkiye için mücadele ettiler. Sistem onların fikirlerini ve fiillerini kabul etmeyebilir ama idam etmeye asla hakkı yok. ‘‘Cunta’’ bu hakkı nasıl ve nereden alıyor bilmiyorum ama günü geldiÄŸinde bunun mutlaka hesabı sorulmalı. Onüç cana kıymamalıydılar. Müebbet ve affedilemez hapse çevirebilirlerdi.OÄžUZHAN CENGÄ°Z’LE TELEFON RÖPORTAJI YAPTIKMilitandım ÅŸimdi deÄŸiÅŸik formasyondayımMHP'YE TEK OY VERECEK KALSA O DA BEN OLURUMKardeÅŸim üç dört kez vuruldu, küçük kardeÅŸim öldürüldü. AÄŸabeyimin vücudunda mermi var. Bende de mermi izleri var. Ä°ki kere vuruldum. Onurunu parayla deÄŸiÅŸen insanlardan hiç olmadım. Parayla alakam olmadı. MHP'ye tek oy verecek insan kalmış olsa o insan ben olurum.Kitabınızda hiçbir ülkücünün, eylemin adı geçmiyor?- Asılanların isimlerini yazmıştım. KoÄŸuÅŸ aramalarında çoÄŸu elimden alındığı için çok azı kaldı. Günlüklerim periyodik aramalarda elimden alındı. Cezaevi yönetimleri kendi kafalarına göre denetleyip imha ediyorlardı ne yazık ki.Bir gün kitap haline getiririm diye mi yazmıştınız?- Bunu kendime görev addettim. Çok uzun bir düşünme dönemi geçirdim. Hizmet olarak görüyorum. Bir devrin tarihidir, kısa bir dönem de olsa. Arkası gelecek. HerÅŸeyi anlattığım kitabım da çıkacak.GeçmiÅŸte yaptıklarınıza karşılık bugün ne durumdasınız?- Dün ülkücüydüm, bugün de ülkücüyüm. SavunduÄŸum fikriyatla, onurumla çeliÅŸecek hiçbir davranışa girmedim. Bundan sonra bu millete Allah kötü olan hiçbir ÅŸeyi göstermesin. Kendi ailemiz de bu olaylarda çok maÄŸdur oldu. KardeÅŸim üç dört kez vuruldu, küçük kardeÅŸim öldürüldü. AÄŸabeyimin vücudunda mermi var. Bende de mermi izleri var. Ä°ki kere vuruldum. Çıktığım günden beri ticaretle uÄŸraşıyorum. Onurunu parayla deÄŸiÅŸen insanlardan hiç olmadım. Parayla alakam olmadı. MHP'ye tek oy verecek insan kalmış olsa o insan ben olurum. Ya geçmiÅŸiniz, piÅŸman deÄŸil misiniz?- Tekil hedeflere yönelik hiçbir eylemim olmadı. Her zaman için dayak yemiÅŸimdir, ondan sonra dayak atmışımdır. KurÅŸun yemedikçe kurÅŸun atmadım. Ä°nsanız, herkesin yanlışı, doÄŸruları vardır. Bir ÅŸeyler yaptım, cezamı yatıp çıktım. O zaman militandım ama ÅŸimdi deÄŸiÅŸik formasyondayım, deÄŸiÅŸtim.GeçmiÅŸi deÄŸerlendirdiÄŸinizde sizde kalan birkaç gram altın mı, yangın artığı erimiÅŸ metal mi?- Birkaç gram altın. Ä°stemediÄŸim, aklıma yatmayan hiçbir ÅŸeye evet demedim. Ne yaptıysam inandığımız dava uÄŸruna yaptım. 12 yıllık dönemde çok ÅŸey kazandım. Donanım, bilgi elde ettim.Kitabınıza ülküdaÅŸlarınızın tepkisi ne oldu?- ArkadaÅŸlarım kalemimi beÄŸendiler. Yazmaya devam etmem gerektiÄŸini söylediler. 1982 sonuna doÄŸru Malatya E tipi Cezaevi'nde komünistlerle aynı koÄŸuÅŸları paylaÅŸtık. Birarada kalınca birbirimizi tanıma fırsatı bulduk. Olaya zaman zaman ideolojimden kendimi soyutlayarak daha insani bakmaya çalıştım. Çünkü herÅŸeyden önce insanız. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!