Bomba yüklü o araç patlamadan 2 dakika önce kamerada

Soruşturma kapsamında intihar bombacısı Abdulbaki Sömer ile ilgili de çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Sömer’in, Diyarbakır Lice kırsalında PKK’lılarla görüştükten sonra Ankara’ya geldiği, patlamaya giderken üzerinde tabanca taşıdığı da öğrenildi.

20 DAKİKALIK KANLI YOLCULUK

Sömer’in patlama günü saat 16.00 sıralarında bombalı araçla Ballıkuyumcu Köyü’nde kaldığı inşaat halindeki villadan çıktığı tespit edildi. Aracın, bir sonraki görüntüsüne saat 18.00 sıralarında Eskişehir yoluna girerken ulaşılıyor. Trafiğin her saat yoğunluk gösterdiği Eskişehir yolundan Kızılay merkezine doğru ilerleyen Sömer, patlamanın meydana geldiği Merasim sokağa yarım saat içinde ulaşıyor. Sömer, saat 18.29’da bomba yüklü araçla patlamadan 2 dakika önce sinyal vererek saldırının yapıldığı Merasim Sokağa giriyor. Park yasağı bulunan sokakta 2 servis aracına doğru yönelen Sömer’in kullandığı bombalı araç saat tam 18.31’de patlıyor. Gökyüzü kızıl renge bürünürken patlamanın sesi Ankara’da birçok noktasından duyuluyor. 29 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın olduğu Merasim Sokağa birkaç dakika sonra itfaiye araçları, ambulanslar ve polis ekipleri ulaşıyor.

Abdulbaki Sömer’in saldırıdan 42 gün önce Diyarbakır Lice’den Ankara’ya başka bir araç ile geldiği, AŞTİ’de geldiği araçtan indikten sonra soruşturma kapsamında tutuklanan Kudbettin O. tarafından alınarak patlama gününe kadar kaldığı inşaat halindeki vilaya götürüldüğü de ortaya çıktı.

Soruşturma dosyasına göre, canlı bomba Abdulbaki Sömer’in kaldığı inşaata, bomba malzemelerini Ahmet K. ve Muharrem C. getirdi. Diyarbakır’da yaşadığını ve örgüt üyeleriyle çağırmaları halinde temas kurduğunu anlatan Ahmet K. ifadesinde özetle şunları kaydetti:

İSMİ VE TELEFON NUMARASI VERİLDİ

“PKK ile olan ilişkimden hiç kimsenin haberi yoktu. 2015 yılının Ekim ayı son haftalarında doğru beni Şirin (örgüt üyesi) beni Yalaza köyüne çağırdı. Bana ‘birinin telefonunu vereceğim, Ankara’ya gidip onula görüşeceksin’ dedi. Verilen küçük not kağıdında Kutbettin’in ismi ve bir telefon numarası yazıyordu. Muharremle birlikte tahminen 2015 yılı Kasım ayının başlarında hafta sonuna denk gelen bir günde yola çıktık. Muharrem aldığım talimattan haberi yoktu. Ankara’ya geldikten sonra Kutbettin’i aradım. Örgüt tarafından bana verilen isminin ve telefonun yazılı olduğu not kağıdını gösterdim. Kutbettin, ‘bir sorun yok bana getireceğin malzemelerin yeri hazır. sen ne zaman gelirsen ben müsaidim’ dedi. Diyarbakır’a döndük.

150 KİLO GÜBRE ALDIM

Bir hafta sonra tekrar Şirin kod adlı örgüt üyesi ile görüştüm. ‘Ne zaman müsait olursan Kutbettin’e gübre götüreceksin’ dedi. 2015 Kasım ayının sonlarına doğru Adana Ceyhan’da hırdavatçının yanına gittim. ‘Üç torba yaklaşık 150 kilo gübre lazım, limon bahçesine atacağım’ dedim. Hiçbir yere uğramadan Ankara’ya Kutbettin’in çalıştığı inşaata geldik. Gübreleri Kutbettin’in aracının bagajına koyduk. Daha sonra tekrar Diyarbakır’a döndüm. 3-4 gün geçtikten sonra ben tekrar örgüt mensuplarıyla buluştum. Sonra bir örgüt mensubu ellerinde yaklaşık 15 kilo civarında naylona sarılmış vaziyette bantlı bir şekilde bana teslim edip, ‘bunu Kutbettin’e götüreceksin’ dediler. Paketi bagaja koydum. Ne olduğunu sorduğumda malzeme olduğunu söylediler.

GIDA MALZEMESİ İÇİNDE SAKLADIM

Bu malzemeyi Ankara’ya götürürken dikkat çekmemek için sucuk, kavurma peynir ve Karacadağ pirinci şeklinde benzeri çok sayıda gıda malzemesi aldım ve aracın bagajına koydum. Ocak ayının ilk haftası Muharrem’i arayarak Ankara’ya gideceğimi gelmek isteyip istemediğimi sordum, geleceğini söyledi. Yolda birkaç bira aldım. Sabah saatlerinde Ankara’ya geldim ve Kutbettin’i aradım. İnşaata gittik ve orada bagajdaki iki kilo tatlı, kavurma ve bana örgüt mensupları tarafından teslim edilen paketleri Kutbettin’e verdim.”

TUTUKLU SAYISI 15’E ÇIKTI

Soruşturma kapsamında önceki gün gözaltına alınan 3 şüpheliden 1’i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanan kişinin, aracı Metin A.’ya teslim eden Hasan A. olduğu belirtildi. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 15’e çıktı.

PLAKA TANIMA SİSTEMİ MERCEK ALTINDA

Öte yandan Ankara’da ikiz plakalı bir araçla gerçekleştirilen terör saldırısının ardından emniyet, plaka tanıma sistemini (PTS) mercek altına aldı. Dolandırıcıların ve terör örgütlerinin kullandığı görülen ikiz plakalı araçların neden kısa sürede tespit edilemediğini araştıran emniyet, Türkiye genelinde PTS’ye entegre 3 bin 200 kameranın yüzde 30’unda (yaklaşık 1000 kamera) hata olduğunu belirledi.

VERİLER GÜNCEL DEĞİL

Vatan gazetesinin haberine göre, PTS’ye günde ortalama 11 milyon veri akışını sağlayan kameraların ihaleler sonrasında farklı firmalar tarafından takıldığı, arıza ve ihtiyaç gibi çeşitli nedenlerle il değişikliği yapılan kameralarda enlem ve boylam verilerinin güncellenmediği ortaya çıktı. Bu na örnek veren emniyet yetkilileri, Adana’da PTS’ye düşen bir aracın, kamera bilgileri Mersin’e ait olduğundan sistemde, Mersin’de tespit edilmiş gibi görüldüğünü bildirdi.

Taşıtları plakalarına bakarak insansız olarak tanıyan bir uygulama olarak tanımlanan PTS’nin, plakası deforme edilmiş ya da plakasız olarak trafiğe çıkan araçları da tespit edemediği belirlendi. Firma farklılığı ile kurulum zamanlarından dolayı, takılan kameraların tamamının aynı teknik özellikte olmaması da sistemin sağlıklı çalışmasının önündeki engellerden biri olarak ortaya konuldu.

OTOMOBİL KİRALAMADA GBT DÖNEMİ

Bu arada araç kiralayanların kimlik bilgilerinin de tıpkı otellerde olduğu gibi Emniyet’le paylaşılmasını sağlayacak yeni bir sistem üzerinde çalışmalar devam ediyor. Sabah gazetesinde yer alan habere göre, yeni güvenlik konseptiyle araç kiralama ve otoparkların güvenliği de yeniden ele alınacak. Araç kiralama şirketleri bundan sonra otel mantığıyla çalışacak. Bu şirketler, araç kiralayanların kimliği ile araçların marka model ve plaka bilgilerini içeren listeyi otellerin müşteri listesini paylaştığı gibi anında emniyetle paylaşacak. Böylece Emniyet, araç kiralamada kullanılan kimliklerin çalıntı mı, sahte mi, yoksa terör başta olmak üzere değişik suçlardan arananlara ait olup olmadığını GBT kaydından kontrol edecek. Yasadışı bir durumun tespiti halinde bu kişiler kiralanan araçla yakalanıp olası terör eylemleri önlenecek.

OTOPARKLARA YAKIN TAKİP

Büyük umumi otoparklar başta olmak üzere AVM, iş merkezi ve büyük sitelere ait otoparklar da mercek altına alınacak. Otoparklara bırakılan araçların 24 saatten fazla kalması durumunda harekete geçilecek. Bu araçlar şüpheli konumda değerlendirilerek, aracın kim tarafından bırakıldığı, plaka bilgileri araştırılacak. Detektör köpeklerle bu araçlarda bomba arama ve tarama faaliyeti yapılacak. Böylece olası terörist eylemin önüne geçilecek.

YÜZ TANIMA SİSTEMİ ALINACAK

Hakkında arama ve yakalama kararı bulunan kişilerin tespiti için sınır kapıları ve Avrupa'nın birçok başkentinde kullanılan yüz tanıma sistemi, otogar, tren garı ile vatandaşların yoğun bulunduğu meydanlara kurulacak. Kişi tanıma, doğrulama ve onaylama mantığıyla çalışan sistem sayesinde, kalabalığa karışarak kendini kamufle etmeye çalışan terör örgütü mensupları tespit edilecek. Sistemin kırmızı alarm vermesi üzerine polis müdahale edecek.

'4. BOMBALI ARAÇ' İDDİASI

Ankara, İstanbul ve Adana’daki eylemlerde kullanılan bombalı araçları satan Arap Y. adlı kişi, İstanbul’da yakalanarak Ankara’ya getirildi. Milliyet gazetesinin haberine göre, polis şimdi tamponu kırık, 34 HF 3100 plakalı VW Golf marka bir aracın peşine düştü. Ayrıca, il emniyet müdürlüklerine yazı gönderen Emniyet Genel Müdürlüğü, 42 PRS 60 plakalı aracın yakalanmasını istedi. EGM’nin yazısında çalıntı olan aracın içinde Suriye Gizli Servisi’yle bağlantlı iki YPG’linin bulunduğu ihbarının geldiği belirtildi.

Şüpheli Y.’nin ikiz plaka hazırladığı 34 HF 3100 plakalı VW Golf marka aracın tüm ülke genelinde arandığı belirtildi. Söz konusu araçla ilgili Ankara’daki eylemin hemen ertesi günü Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nde uyarı yazısı gönderildiği ortaya çıktı. 18 Şubat’ta gönderilen yazıda, Ş.O. adlı şüphelinin, 9 Kasım 2015’te sahte plakalı ve sağ tamponu kırık 34 HF 3100 plakalı VW Golf marka aracı Diyarbakır’da öğretmenlik yapan B.Ç. ile birlikte İstanbul’a getirmiş olabileceği belirtildi. Yazıda, Ş.O. ve B.Ç.’nin 10 Kasım’da İstanbul’dan Diyarbakır’a döndükleri aracın İstanbul’da görüldüğü ve sansasyonel eylemlerde kullanılabileceğinin değerlendirildiği bilgisine yer verildi.

Arap Yakut’a ilgili emniyet birimlerine yönelik bombalı araç uyarısı yapıldığı ortaya çıktı. Yine, Ankara saldırısı sonrasında güvenlik birimlerine gönderilen başka bir yazıda Arap Y.'nin 06 GS 825 plakalı VW Transporter araçla eylem yapabileceği anlatıldı.

İSTANBUL POLİSİNDEN 'DURAK' UYARISI

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden çeşitli kurumlara metro ve metrobüs duraklarında olası canlı bomba veya bombalı araçla eylem gerçekleştirilebileceğine ilişkin uyarı notu yollandı. Notta Uzunçayır Metrobüs, Ayrılık Çeşmesi Metro, Üsküdar Metro, Zincirlikuyu Metrobüs, Mecidiyeköy Metro, Okmeydanı Metrobüs, Edirnekapı Metro, Yenibosna Metrobüs, İncirli Metrobüs, Merter Metro başta olmak üzere, Esenler ve Esenyurt meydanları yer aldı.