Bölünmeye izin vermeyiz
Güncelleme Tarihi:
Umut ERDEM / NEVŞEHİR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2011 00:00
MHP Lideri Bahçeli Nevşehir’de “Başbakan ‘Yeni Türkiye’ ile neyi kastediyor. 87 yıllık Cumhuriyet’e ne oldu? Yeni Türkiye dediğin bölünmüş Türkiye demektir. Buna müsaade etmeyiz” dedi. Bahçeli vatandaşlardan Erdoğan’ı ‘Ustam’ şarkısıyla göndermelerini istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevşehir’deki seçim gezisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, “Başbakan ‘Yeni Türkiye’ ile neyi kastediyor. Eski Türkiye’nin suyu mu çıktı? 87 yıllık Cumhuriyet’e ne oldu? Yeni Türkiye dediğin bölünmüş Türkiye demektir. Buna müsaade etmeyiz. Biz gidersek, Türkiye daha kötü olur diyorlar. Ben de diyorum ki, bir dene. Sen git de, milletin yüzü nasıl gülüyor bir gör” dedi. Bahçeli Nevşehir’in Kalaba beldesinde ise BDP’nin bağımsız adaylarıyla ilgili YSK’nın aldığı kararın baskı sonucu oluştuğunu söyledi. Bahçeli şöyle konuştu:
Her türlü nane
Bu zavallıların Meclis’e yönelmesi için yargıya olağanüstü baskı yapacaksınız. Yargı da bu baskılar karşısında ‘eksik evrakları getirirseniz durumu düzeltiriz’ diyor. Her tarafları eksik evrak, getirse ne olur getirmese ne olur. Polise tokat atacak, panzerin üzerine çıkacak, öbürü Van’da tepikleyecek, Yüksekova’da iki tane polis kardeşimi lince yönelecek, Türkiye’yi bölmek için her türlü naneyi işleyecek, sonra da kalkacaksınız, aydınıyla, gazetecisiyle, siyasetçisiyle bu zavallıların Meclis’e yönelmesi için yargıya olağanüstü baskı yapacaksınız.
Beşir Atalay’a...
Bütün bunların baş senaryosunu yazarak, belli kişileri aktör olarak olaya dahil eden dönemin İçişleri Bakanı tekrar Kırıkkale’den milletvekilliği adaylığını koymuş. 1’inci sırayı vermişler. Şimdi merak ediyorum. Ülke sevgisiyle dopdolu olan Kırıkkale, acaba bu zatı seçecek mi? Fırsat milletin huzuruna gelmiştir. Millet, kim layıksa Meclis’e göndersin. Hangi partiden olursa olsun. Ama yıkım projesiyle Türkiye’nin başını belaya sokanlar, Meclis’e değil, Yüce Divan’a gitmelidir.
‘Ustam’la gitsin
İktidar 9 yıllık görev süresinde Türkiye’nin işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, asayiş ve terör gibi hiçbir sorununu çözememiştir. Çıraklık döneminde eline yüzüne bulaştırmış, kalfalık döneminde ne yaptığı meçhul; çünkü Türkiye’de çok görülmüyor. Ustalık döneminde ne yapacağını herkes merak ediyor. Yapacağı bir şey de yok. Öyleyse ona bir ‘Ustam’ şarkısını söyleyip göndermek lazım.
Cumhurbaşkanı projesi
Bu iktidara bir dur demek lazım. Bu iktidar yıpranmış tükenmiş, hırs ve kine bürünmüş. Bu iktidar Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini kurtarmanın iktidarını talep ediyor. 3’üncü dönem iktidarını isteyiş sebebi budur. Yüce Divan’a gidecek olan bir Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığına götürme projesidir. Bu oyuna düşmemek lazım.
Abbas yolcu
AKP ya kendine çeki düzen vermeli ya da defolup gitmeli. Türkiye’de bir kardeş kavgası eşikte. Hanedanları besliyorsun, yandaşları ihya ediyorsun. Vatandaşın derdini dinlemiyor, azarlıyorsun. Topluyorsun taşıma toplulukları, konuşuyorsun ne kadar televizyon varsa sabahtan akşama o toplantıyı veriyor. Millet diyor yine bunlar gümbür gümbür mü geliyor. Hayır, duyduğumuz ses boş teneke sesidir. Her türlü yalan, iftira yolunu tercih ediyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar 12 Haziran’da Abbas yolcu.
MHP’yi tasfiye etmek istiyorlar
MHP Lideri Bahçeli, ‘AKP’nin Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönelik tahrik ve provokasyonları’ başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, seçimin hemen ardından Türk milletinin ayrıştırılabilmesi, yeni Anayasada etnik kimliklerin tanınabilmesi ve bölünmüş bir Türkiye’nin ortaya çıkabilmesi için MHP’nin ikna ya da tasfiyesinin planlandığını öne sürdü. AKP kaynaklı kamuoyu hazırlama ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin MHP’yi hedef aldığını belirten Bahçeli’nin sözleri şöyle: “Başbakan Erdoğan’ın, AKP’nin 3’üncü defa iktidara gelmeyi umduğu ve ustalık dönemi olarak nitelendirdiği 12 Haziran seçimleri sonrasında, Türkiye’nin etnik terör ve bölücü emellere teslim edilebilmesi için çok tehlikeli bir senaryo devreye sokulmuştur. Esasen, Milliyetçi Hareket’i hedef alan sinsi ve kalleşçe oyunlar yeni değildir. 12 Eylül 2010 Referandumu öncesinden başlayarak; kirli aktörleri ve iğrenç yöntemleri tüm çıplaklığıyla belli olan fitne taarruzunun, niyeti ve amacı net olarak bilinmektedir. 12 Haziran seçimlerinin hitamında, Türk milletinin ayrıştırılabilmesi, yeni Anayasada etnik kimliklerin tanınabilmesi ve bölünmüş bir Türkiye’nin ortaya çıkabilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi’nin ikna ya da tasfiyesi planlanmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın ve parti yöneticilerinin öfke dolu kaba ifadelerine eşlik eden hayâsız ithamlarının arkasındaki nedenler bunlardır”
Her türlü nane
Bu zavallıların Meclis’e yönelmesi için yargıya olağanüstü baskı yapacaksınız. Yargı da bu baskılar karşısında ‘eksik evrakları getirirseniz durumu düzeltiriz’ diyor. Her tarafları eksik evrak, getirse ne olur getirmese ne olur. Polise tokat atacak, panzerin üzerine çıkacak, öbürü Van’da tepikleyecek, Yüksekova’da iki tane polis kardeşimi lince yönelecek, Türkiye’yi bölmek için her türlü naneyi işleyecek, sonra da kalkacaksınız, aydınıyla, gazetecisiyle, siyasetçisiyle bu zavallıların Meclis’e yönelmesi için yargıya olağanüstü baskı yapacaksınız.
Beşir Atalay’a...
Bütün bunların baş senaryosunu yazarak, belli kişileri aktör olarak olaya dahil eden dönemin İçişleri Bakanı tekrar Kırıkkale’den milletvekilliği adaylığını koymuş. 1’inci sırayı vermişler. Şimdi merak ediyorum. Ülke sevgisiyle dopdolu olan Kırıkkale, acaba bu zatı seçecek mi? Fırsat milletin huzuruna gelmiştir. Millet, kim layıksa Meclis’e göndersin. Hangi partiden olursa olsun. Ama yıkım projesiyle Türkiye’nin başını belaya sokanlar, Meclis’e değil, Yüce Divan’a gitmelidir.
‘Ustam’la gitsin
İktidar 9 yıllık görev süresinde Türkiye’nin işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, asayiş ve terör gibi hiçbir sorununu çözememiştir. Çıraklık döneminde eline yüzüne bulaştırmış, kalfalık döneminde ne yaptığı meçhul; çünkü Türkiye’de çok görülmüyor. Ustalık döneminde ne yapacağını herkes merak ediyor. Yapacağı bir şey de yok. Öyleyse ona bir ‘Ustam’ şarkısını söyleyip göndermek lazım.
Cumhurbaşkanı projesi
Bu iktidara bir dur demek lazım. Bu iktidar yıpranmış tükenmiş, hırs ve kine bürünmüş. Bu iktidar Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini kurtarmanın iktidarını talep ediyor. 3’üncü dönem iktidarını isteyiş sebebi budur. Yüce Divan’a gidecek olan bir Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığına götürme projesidir. Bu oyuna düşmemek lazım.
Abbas yolcu
AKP ya kendine çeki düzen vermeli ya da defolup gitmeli. Türkiye’de bir kardeş kavgası eşikte. Hanedanları besliyorsun, yandaşları ihya ediyorsun. Vatandaşın derdini dinlemiyor, azarlıyorsun. Topluyorsun taşıma toplulukları, konuşuyorsun ne kadar televizyon varsa sabahtan akşama o toplantıyı veriyor. Millet diyor yine bunlar gümbür gümbür mü geliyor. Hayır, duyduğumuz ses boş teneke sesidir. Her türlü yalan, iftira yolunu tercih ediyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar 12 Haziran’da Abbas yolcu.
MHP’yi tasfiye etmek istiyorlar
MHP Lideri Bahçeli, ‘AKP’nin Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönelik tahrik ve provokasyonları’ başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, seçimin hemen ardından Türk milletinin ayrıştırılabilmesi, yeni Anayasada etnik kimliklerin tanınabilmesi ve bölünmüş bir Türkiye’nin ortaya çıkabilmesi için MHP’nin ikna ya da tasfiyesinin planlandığını öne sürdü. AKP kaynaklı kamuoyu hazırlama ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin MHP’yi hedef aldığını belirten Bahçeli’nin sözleri şöyle: “Başbakan Erdoğan’ın, AKP’nin 3’üncü defa iktidara gelmeyi umduğu ve ustalık dönemi olarak nitelendirdiği 12 Haziran seçimleri sonrasında, Türkiye’nin etnik terör ve bölücü emellere teslim edilebilmesi için çok tehlikeli bir senaryo devreye sokulmuştur. Esasen, Milliyetçi Hareket’i hedef alan sinsi ve kalleşçe oyunlar yeni değildir. 12 Eylül 2010 Referandumu öncesinden başlayarak; kirli aktörleri ve iğrenç yöntemleri tüm çıplaklığıyla belli olan fitne taarruzunun, niyeti ve amacı net olarak bilinmektedir. 12 Haziran seçimlerinin hitamında, Türk milletinin ayrıştırılabilmesi, yeni Anayasada etnik kimliklerin tanınabilmesi ve bölünmüş bir Türkiye’nin ortaya çıkabilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi’nin ikna ya da tasfiyesi planlanmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın ve parti yöneticilerinin öfke dolu kaba ifadelerine eşlik eden hayâsız ithamlarının arkasındaki nedenler bunlardır”