Bölücülükle mücadelenizi anlıyoruz

Ä°ngiliz Avam Kamarası Dış Ä°liÅŸkiler Komisyonu BaÅŸkanı Donald Anderson, raporla ilgili olarak yaptığı deÄŸerlendirmede, ‘AB, hem Türkiye’nin üyeliÄŸi konusunda ciddi olduÄŸunu, hem de AB’nin bir Hıristiyan Kulübü olmadığını göstermek zorunda’ dedi. Türkiye’nin AB’ye üyeliÄŸinin baÅŸta AB olmak üzere her iki tarafın çıkarına olduÄŸunu vurgulayan Anderson, ‘Türkiye, Atatürk döneminden bu yana Batı’ya yönelmiÅŸ durumda. Bizce Türkiye’nin AB’ye üye olmak için yaptığı baÅŸvuru her iki taraf için de sınav niteliÄŸi taşıyor’ görüşünü savundu.Anderson, ‘Türkiye’nin laik Kemalist geleneÄŸini, ülkenin bölünmez bütünlüğü ilkesini, herkesin Türk vatandaşı olması gereÄŸini, ayrılıkçılığa karşı mücadele edilmesi gereÄŸini anlayışla karşıladıklarını’ vurguladı. Kültürel haklar ve anadilde öğrenim konularında da Ä°ngiltere’deki Türkleri örnek gösteren Anderson, ‘Nasıl Ä°ngiltere’deki Türk toplumu kendi kültürel haklarını kullanabiliyorsa, Türkiye’deki diÄŸer etnik kökenlilerde kendi dillerini ve kültürlerini öğrenme hakkına sahip olmalı’ diye konuÅŸtu.KIBRIS ÃœYELİĞİ TÃœRK KARÅžITLIÄžI DEĞİLAnderson Kıbrıs konusunda da ÅŸu görüşü dile getirdi:‘Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum kesimi) iÅŸleyen bir demokratik sisteme ve serbest pazar ekonomisine sahip. Bu konuda Avrupa’da siyasi kararlılık var. AnlaÅŸma olmasa da aralık ayında Kopenhag’da yapılacak toplantıda, Kıbrıs’ın üyeliÄŸe hazır olduÄŸu büyük olasılıkla kabul edilecek ve Kıbrıs Cumhuriyeti herhalde 2004 yılında üye olacak. Bu doÄŸal olarak güçlükler yaratacak, hatta kimilerine göre uzun süreli krize neden olacak. Ama Kıbrıs’ın üyeliÄŸe kabul edilmesi asla Türkiye karşıtı bir davranış diye algılanmamalı. Komisyonumuz geçen ay adanın iki kesiminde liderlerle ayrıntılı görüşmeler yaptı. Umudumuz devam eden görüşmelerde önemli ilerlemeler kaydedilmesi. Soruna bir çözüm bulunması kuÅŸkusuz Türkiye’nin üyelik sürecindeki büyük bir engeli kaldırır.’Â