Güncelleme Tarihi:
HİÇBİR HADİSE BAĞIMSIZ DEĞİL
“Buradan soruyorum, terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri veren neresidir? Bu destekleri verenler bilesiniz ki bu ülkenin içinden değil dışından. Bunu verirken de sadece bu güzel ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için yapıyorlar. Çözüme en yaklaştığımız yıl olan 2013’ten bu yana hiçbir hadisenin diğerinden bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Medya desteği de veriliyor, parasal destek de veriliyor. Temmuz ayında saldırılara başlanmasından sonra şehit olan her güvenlik görevlimizin acısı yüreğimizi yakıyor. Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymayan partinin, güya siyasetçi, medya mensubu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor.
BU MÜCADELEDEN BAŞARIYLA ÇIKACAK
Ülkeme, halkıma değil tüm dünyaya sesleniyorum. Türkiye’yi bölmek size ne kazandıracak? Türkiye bu bölgede barışın teminatıdır. Ama attığınız her adım boş kalacaktır bunu bilin. Çünkü bu millet tarihinden aldığı bu güçle, mirasla bu mücadeleden de başarılı şekilde çıkacaktır. Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları yaptıkları eylemlerle devletle vatandaşı karşı karşıya getirerek bir algı oluşturmanın peşindeler. Teröristlerden öldürülenlere bu ülkede merasim yapılıyor. Terör örgütünün bayrağının sarıldığı o terörist cesetlerini sivil vatandaşmış gibi göstermek suretiyle bunu sosyal medyada bütün dünyaya yansıtıyorlar. Buna içerden ciddi destekler veriliyor. Bunların batıda ciddi destekçileri var. Bunu batılı dostlara söylüyoruz. Ama onların derdi başka. Aramızdaki batılı dostlarımızın, bu konuyu kaynağında incelemesinin önemini hatırlatmak istiyorum. Türkiye otokratik rejimle idare edilen bir ülke değildir. Demokrasiyi sindirmiş, hazmetmiş bir ülkedir. Ama bu ülkede silahlarla tehdit edilerek oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu bilmenizi istiyorum. AGİT’in mensupları geldiği zaman raporlarını da buna göre vermeleri lazım.
SIKINTILI GÜNLER YAŞIYORUZ
Komşularımıza, dostlarımıza Türk, Kürt, Alevi, Sünni diye baktığımız gün terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür. Çatışmaların, eylemlerin suçlusu olarak Cumhurbaşkanı’nı, hükümeti gösterenler de bilinçsizce terör örgütünün en büyük destekçisidir. Yarın Erdoğan’ın görev süresi bitecek, yerine başkası gelecek. Bu hükümet gidecek, başkası gelecek. Ama terör örgütünün verdiği zarar kalıcı olacak. Evet sıkıntılı günler yaşıyoruz. Ama kalbimizle inanıyoruz ki Türkiye’nin geleceği aydınlıktır.”
1 Kasım milat olsun
Türkiye Gençlik Kulübü Federasyonu Kongresi’nde de konuşan Erdoğan, şunları söyledi: “1 Kasım adeta bir milat olsun, yeniden doğuş olsun. Bu yeniden doğuşla bu ülkede terörü gelin toprağa gömelim.
(Demirtaş’a) Şimdi birileri çıkmış ‘Bayrağa saygısızlık yapan mı var’ diyor. Bayrakları indirmeye çalışan sizsiniz. Birkaç yerde Türk bayrağı dalgalandırdınız diye bunu yutacağımızı mı sanıyorsunuz.
BEDELİNİ ÖDEYECEKLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam TRT1’de canlı yayında Nokta dergisinin kapağıyla ilgili özetle şunları söyledi: “Bunun adı basın özgürlüğü olamaz. Hayatımda selfie yapmış değilim. Bir şehit tabutuna sırtına dönebilecek kadar şerefsiz değilim. Onlar bunu yapabilecek kadar şerefsizdir, alçaktır. Avukatlara gereken talimatı verdim. Bunların bedelini ödeyecekler.”
Teröristi cici çocuk gösteriyorlar
“Siyasetçi sıfatı taşıyan birileri de bu senaryoda figüran olarak yer alıyor. Bunun bir de medya ayağı var. Onlar da teröristleri cici çocuk olarak göstermek için her türlü çabayı gösteriyor. Saldırıyı başlatan, bombaları patlatan terör örgütü ve onun yandaşları. Ama suçlanan kim? Devlet, hükümet ve şahsım. Şehit edilen güvenlik görevlilerimizi yok sayıyorlar. Yollarda dev çukurlar açan bombaları, kamu binalarını, okulları, camileri, ambulansları görmezden geliyorlar. Evine ekmek götürmek için sokağa çıkan, lokantada çalışan, çöpten hurda toplayarak geçimini sağlayan masum insanların, terör örgütü tarafından katledilmesiyle zerre kadar ilgilenmiyorlar ama terör örgütüne yönelik en küçük bir operasyon karşısında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sokak köşelerindeki detay görüntüler üzerinden kamuoyuna bir Suriye, bir Mısır, bir Libya intibaı vermek için canhıraş gayret içindeler. Terör örgütünün öldürdüğü masumların suçunu güvenlik güçlerine atmak için çırpınıyorlar.”