Mustafa KINALI/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2003 02:20
Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan ve her gün üzerinden ortalama 200 bin aracın geçtiği Boğaziçi Köprüsü, yapılışından tam 30 yıl sonra, tamamen elden geçiriliyor, boyanıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, boyama işlemleri için tam 3 trilyon lira ayırdı.
Halk arasında ‘‘Birinci Köprü’’ diye anılan Boğaziçi Köprüsü, yapılışından 30 yıl sonra boyanıyor. Üzerinden her gün ortalama 200 bin aracın ve binlerce insanın geçtiği köprünün kimsenin farkına varmadığı gizli bölmeleri var. Köprünün asfaltı ile tabanı arasında bulunan 3 metre yükseklikteki gizli dünyayı ilk kez Hürriyet görüntüledi.
Gece parlayan ışıklarıyla ‘‘Boğaz'ın İncisi’’ ya da ‘‘Altın gerdanlık’’ denen 1074 metre uzunluğundaki köprünün boyaları, yıllarca göğüs gerdiği fırtınalara, rüzgarlara, neme, karadan ve denizden gelen egzoz dumanına direnemez oldu ve bazı noktalarında çürümeler meydana geldi. Karayolları Genel Müdürlüğü de 3-5 yıllık bir ön çalışmanın ardından boyatma işlemine başladı. Köprünün bir başka renge boyanması, tartışma konusu olsa da, çürümelerin en iyi açık renklerde görülebildiği dikkate alınarak, orjinal rengi olan gri tercih edildi. Halen karayollarının bakım ve onarım ihalesini alarak çalışmaların sürdüren Makyol AŞ, boyama işlemini, konusunda deneyimli Metel Yüzey Koruma AŞ'ye yaptırıyor.
Karayollarının eski bir üst düzey yöneticisi, ‘‘Aslında boyama yapılışından 15 yıl sonra yenilenmeliydi. Ekonomik sebepler ve köprüye dünyanın en iyi bakım ve onarım periyodu uygulanması nedeniyle, bugünlere gelindi. Her şeye rağmen, çok güzel ve yerinde bir çalışma sergileniyor’’ dedi.
İÇERDEKİ ISI 54 DERECE
17'nci Bölge Müdürlüğü'nün gözetiminde yapılan çalışmalarda, tamamı çelik olan yapının, kuleler hariç her tarafı boyanıyor. Belki çoğumuzun köprünün üzerinden geçerken, asfaltın altında yarım yada en fazla 1 metrelik bir derinlik olduğunu düşünürüz. Ancak hiç de öyle değil. Köprü yapılırken, dengeyi korumak ve sağlamlık kazandırmak için, birbirinden bağımsız, hücre denilen, her biri 578 metrekare alana sahip 238 parça (denizdeki dubalar örneği gibi) vinçlerle yukarıya çekilerek, birleştirildi ve asma köprü ortaya çıktı. Dolayısıyla asfalt yolun altında, üzerinden geçen kimsenin bilmediği içi boş, birbirlerine küçük kapılarla açılan, güneş ışınlarını aldığında içindeki ısı 54 dereceye kadar çıkabilen dev çelik odalar var.
Eski boyalar, modern teknoloji ürünü, bir parmak kalınlığındaki bir çeliği anında ikiye bölen, 2750 barlık basınç uygulayan ‘‘su jeti’’ de denilen robot ile kazınıyor. Bir otomobil yıkanırken kullanılan su basıncının yaklaşık 80 bar olduğu düşünüldüğünde, kazıma işlemi için nasıl bir güç uygulandığı ortaya çıkıyor. Robot projesini geliştiren Yüksek Basınç Teknolojisi Uzmanı Amerikalı Mike Biddle, uygulamayı yerinde takip ediyor. Bu özel robot tekniğinin dünyada hiçbir yerde böyle geniş kapsamlı ugulanmadığı belirtiliyor.
SADECE TABAN BOYANDI
Kazıma sonrası boya işleminde, çeliğe 125'er mikronluk 3 kat boya atılıyor. Kazımadan hemen sonra boyamaya geçilmesi gerekiyor. 4 saat içinde boyama yapılmazsa küflenme ve ardından kanser misali, çürüme yayılmaya başlıyor.
2002 Temmuz ayından bugüne kadar, köprünün iki kule arasındaki, 42 bin metrekarelik alt tabanın 38 bin metrekaresi boyandı. Köprünün çelik hücre tabir edilen 130 bin metrekarelik içinin boyanmasına ise, henüz başlanmadı. 22 bin metrekarelik Ortaköy ve Beylerbeyi viyadüklerinin altlarının boyanmasına ise, 15 gün sonra başlanacak. Köprünün asfaltının altında kalan çelik alan 1991'de boyandığı için yenilenmesine gerek görülmedi.