Boğaziçi Köprüsü'nde Bergama eylemine gözaltı

Güncelleme Tarihi:

Boğaziçi Köprüsünde Bergama eylemine gözaltı
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2002 11:45

Bergama'da siyanür yöntemiyle altın üretilmesini protesto amacıyla Boğaziçi Köprüsü'nde eylem yapan 17'si kadın 36 kişi, gözaltına alındı.

Zeytinli Belediyesi'ne ait 10 HK 012 plakalı otobüsle Anadolu Yakası'na geçmek üzere, saat 10.00 sıralarında Boğaziçi Köprüsü girişine gelen 17 kadın ile 19 erkek, araçtan indikten sonra bir süre yaya yolunda durarak, Bergama'da siyanürle altın üretilmesini protesto etti.

Güvenlik kuvvetlerinin müdahalesiyle otobüse bindirilen yerel giysili 36 kişi, daha sonra ifadelerine başvurulmak üzere Ortaköy Polis Karakolu'na götürüldü.

Gözaltına alınan bu kişilerden bazılarının, 26 Ağustos 1997'de aynı amaçla Boğaziçi Köprüsü'nde yapılan eyleme de katıldıkları öğrenildi.

KÖYLÜLERLE İŞÇİLER KARŞI KARŞIYA

Köylüler İstanbul'da 'siyanürlü altın üretimi'ne karşı gösteri yaparken, maden işçileri de Bergama'da 'altın üretimine devam' mitingi düzenledi.

Türk-İş'e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) tarafından Ovacık Altın Madeni'nde üretimin durdurulmaması için düzenlenen mitingde işçiler, üzerinde ''Yeraltı zenginlikleri IMF'den daha yakın, ne üstünden vazgeçeriz bu toprakların ne de altından'', ''Bergama Tekstil Fabrikası gitti, sıra şimdi bizde mi?'', ''Maden ve madencinin yanındayız'', ''Alınterimizle, altın madenimizle hep ileriye'' yazılı pankart ve dövizler eşliğinde slogan attılar.

İşçiler miting alanına doğru yürürken, şehir garajı girişinde Narlıca Köyü'nden olduklarını söyleyen 5 kişi, ''Bergama'yı sattınız. Aranızda gerçek Bergamalı yok. Bergama esnafı kan ağlıyor'' diye bağırdılar. Bu kişilere karşılık vermek isteyen işçiler, sendika yöneticilerinin araya girmesiyle engellendi.

Maden-İş Sendikası Ege Bölge Şubesi Başkan Vekili Mehmet Saç, mitingte yaptığı konuşmada, insan ve çevre sağlığına herkesten daha çok duyarlı olduklarını, işletmenin bu konudaki önlemlerini titizlikle takip ettiklerini söyledi. Çevre ve insan sağlığına zarar verecek bir durum karşısında, buna ilk olarak bağlı oldukları sendikanın karşı çıkacağını belirten Saç, şunları söyledi:

''Şehir merkezlerinde insanları zehirleyen, çevreyi yok eden fabrikaları görmeyenlerin, çevre ve insan sağlığını en üst düzeyde koruyacak teknoloji kullanan Normandy işletmesine karşı kampanya başlatmalarını anlamak mümkün değildir. İster istemez belirli çıkar gruplarının çevre ve insan sağlığı ile ilgili duyguları istismar ettikleri şüpheleri artıyor.''

Mahkeme kararı karşısında, işletmede çalışanların işsizlik riskiyle yüzyüze bulunduklarını dile getiren Mehmet Saç, işçilerin, üretimin devamı için onbinlerce imza topladıklarını kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!