Güncelleme Tarihi:
Hafta sonunda Sarıyer sahilinde sanki her biri kendine özel bir alan ayırmış onlarca tekneyle balık avlanıyor. Sahildekilerin meraklı bakışları altında tekneler bir sağa, bir sola hareket ediyor. “Acaba kaçak mı avlanıyorlar?” diye düşünmeden edemiyorum. Balık avcılarını denetleme yetkisi İstanbul Valiliği koordinatörlüğünde, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve ilçe müdürlükleri ile Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı, Deniz Limanı Şube Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve İBB Deniz Zabıta ekiplerinin elinde.
BALIKLARIN BOYLARI ÖLÇÜLDÜ
Ertesi gün İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile bağlantı kuruyorum. Gerekli izinleri alabilirsem İstanbul Boğazı’ndaki denetimlerden birine katılabileceğim söyleniyor. Birkaç gün sonra gece yarısı Sarıyer Büyükdere’deki Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı’ndan hareket edecek ekiplerin denetim yapacağı bilgisi geliyor. Boğaz’da ilk olarak istavrit avındaki bir tekne denetimimize giriyor. Ekipler balıkçı teknesine geçtiklerinde iki gruba ayrılıyor. Birinci grup evrak kontrolü yaparken, ikinci grup da balık boylarını tek tek ölçüyor. Teknenin sahibi ve kaptanı Aytaç Girit, ağlara yakalanan balıkları, balık pompası olarak adlandırdıkları bir sistemle tekneye aldıklarını anlatarak, “Bu sistem belli boyun altındakileri otomatik olarak denize atıyor. Tek tük kalan küçük balıklar da tayfalar tarafından ayıklanıyor” dedi.
KÜÇÜKLERE EL KONULDU
Denizdeki denetimin ardından Gürpınar Su Ürünleri Hali’ne geçiyoruz. Balık taşıyan kamyonlarda, soğuk hava depolarında ve mezat alanında ekipler işbaşında. Her kasa balık tek tek kontrol ediliyor. Boy yasağına takılan balıklara el konuluyor.
YASAL BALIK BOYLARI
Hamsi: 9 cm
Sardalya-Tekir: 11 cm
İstavrit-Barbunya- Mezgit: 13 cm
Karagöz-Lüfer: 18 cm
Dil balığı-Bakalyaro- Uskumru: 20 cm
Palamut: 25 cm
Kalkan: 45 cm
Lagos: 50 cm
3 MİLYON 500 BİN TL CEZA
İçinde bulunduğum teknede İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca da var. Sorularımı peş peşe soruyorum. Karaca, “İstanbul Boğazı’nın yüzde 92’si avcılığa kapalı. Kalan yüzde 8’lik alanda da 24 metre derinlik sınırı var. Teknelerin bu derinliğin altında av yapmaları yasak. 2022 yılında avlanma kurallarına uymayan teknelere toplam 3 milyon 595 bin 658 lira ceza kesildi. Bu teknelerin avladığı 86 bin 533 kilogram deniz ürününe de el konuldu” cevabını veriyor.
ERKETELER İŞE YARAMAZ
Acaba balıkçılara haber uçuran erketeleri var mıdır? Ahmet Yavuz Karaca, “Erkete olsa bile işe yaramaz” dedikten sonra yanıtını veriyor: “Haber alsalar da şu anda yapacak bir şeyleri yok ki. Eğer ki avlanma bittiyse ancak limana kaçabilir, biz yoldayken. Bir tekne operasyondaysa zaten bir buçuk iki saatten önce ağını toplayamaz. Kaldı ki zaten biz onu bir şekilde yakalayacağız. Kara ekipleri de Arnavutköy, Rumeli Feneri, Poyrazköy, Şile ve Maltepe’de denetimdeler. Üstelik teknelerde bulunması zorunlu olan elektronik seyir takip sistemleri de bizim kontrolümüzde.”
HAYIR KURUMLARINA
El konulan ve yenilebilecek tazelikte raporu olan balıklar, Darülaceze, Kızılay gibi hayır kurumlarına bağışlanıyor. İstakoz, mavi yengeç gibi canlı türleri ise denize bırakılıyor. Vatoz ve köpek balığı gibi tüketilmeyen ve avlanması yasak olan balıklar ile el konulan malzemeler de talep olması halinde araştırma kurumları ve üniversitelere bağışlanıyor ya da imha ediliyor. Karaca, “Vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gözümüzden kaçan ya da direkt olarak pazarlarda satışa çıkartılan küçük balıklar olabiliyor. Bu balıkları satın almayın” dedi.