OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 27, 2002 00:00
2003'ün bahar aylarında Türkiye otomobil pazarında satışa sunulması planlanan ve sınırlı sayıda üretilecek olan BMW M3 CSL'nin tarihi, BMW'nin büyük mirasa sahip, 1938 yılında aluminyum gövdeli efsanevi 328 Mille Miglia Coupé'yi ve 1970'lerde 3.0 litre Coupé'yi baz alarak hafif, spor bir otomobil yarattığı günlere dayanıyor.2001 Frankfurt Fuarı'nda BMW M, bu temayı dünyadaki spor otomobil tutkunlarının yüreklerini kıpır kıpır eden BMW M3 CSL konsept otomobili olarak bir kez daha ele aldı. Konsept otomobile olan yoÄŸun ilginin ardından da BMW M, BMW M3 CSL modelini, üretime uygun bir prototip olarak sunuyor.Yeni M3 CSL, "akıllı hafif malzeme teknoloji"sine dayanıyor. Bu da, malzemelerin ve parçaların optimum birleÅŸimi anlamına geliyor: Her parça için amaca en uygun ve aynı zamanda da en hafif malzeme kullanılıyor.Hafif malzeme mühendisliÄŸinde ve sürüş sisteminde Formula 1 teknolojisi Formula 1 teknolojisine dayanan ve yolda pratiklik saÄŸlayan bu strateji, BMW M3 CSL'de en önemli noktalarda uygulanıyor. ÖrneÄŸin Formula 1'de sürekli kullanılan bir materyal olan karbon-fiber ile güçlendirilmiÅŸ plastik (CFRP) buna bir örnek. BMW M, bu teknolojiyi yolda da sunarak, otomobilin evriminde yeni bir sayfa açıyor.Sürüş teknolojisi açısından BMW M3 CSL'de motor bölümündeki ağırlığı minimum düzeye indirilmiÅŸ M3'ün sıralı altı silindirli motoru kullanılmış. Modifiye edilmiÅŸ motorda, silindir yüklemesi geliÅŸtirilmiÅŸ ve sürtünmeler en aza indirgenmiÅŸ. F1 teknolojisinin kullanıldığı Drivelogic'li sıralı M ÅŸanzıman (SMG), sportif M3 modelinde de olduÄŸu gibi, çok hızlı vites deÄŸiÅŸimi ve kesintisiz, direkt güç aktarımı saÄŸlıyor. Yani, bu hafif spor otomobil en iyi ÅŸekilde ve her açıdan dinamik sürüş deneyimi için tasarlanmış ve yaratılmış demek yanlış olmaz. Yine de hahif malzeme teknolojisi BMW M tarafından M3 CSL'nin geliÅŸtirilmesinde kendi içinde bir amaç deÄŸildi. Aksine bir otomobilin dikey aksanı etrafındaki mutlak ağırlık ve kitlesi bir otomobilin yatay, dikey ve boyuna dinamiÄŸi için çok önemlidir - sürücü otomobilin yoldaki dinamik preformans keyfini bu ÅŸekilde yaÅŸar. Otomobilin ağırlık -güç oranı, yani ağırlığa baÄŸlı performansı ani ivmelenme için çok önemlidir. Bu noktada, BMW M Müdürü Gerhard Richter karşımıza %110 formülünü çıkarıyor. Richter "BMW M3 CSL'deki ağırlık-güç oranını bir %10 daha azaltmayı baÅŸararak, %110'luk bir otomobil yarattık ve yeni bir dinamik performans ligine çıktık." diyor.Alternatif materyallerin kullanımıyla ağırlığın daha da azaltılması.BMW M3 CSL'ye sadece bir bakış bile, hafif malzeme konseptinin önemli rolünün farkedilmesini saÄŸlıyor. Ön, yan ve arkadaki gövde uzantılarının CFRP'den üretildiÄŸi gözle farkediliyor. Aslında, öndeki gövde uzantısı tamamen boyanmış karbon fiber'den yapılmış; kapıların alt çerçeveleri ve orta konsolda da olduÄŸu gibi.Ancak karbon fiber her zaman tek başına kullanılmaz. ÖrneÄŸin, asimetrik olarak bölünmüş yükleme bölümünü destekleyen yapı, uzay uygulamalarında da kullanılan yenilikçi materyal cam-fiber termoplastikten yapılmış. Vücudu kavrayan ön koltuklar da cam-fiber ile güçlendirilmiÅŸ plastikten (GFRP) üretilmiÅŸ. Bu koltuklar M3'te bulunan koltuklardan sadece daha hafif deÄŸil, aynı zamanda dinamik ve süratli sürüş esnasında yolculara daha da fazla destek veriyor. M3 CSL'nin arka camı ince camdan, bagaj bölümünün zemini ise yine uzay uygulamalarında kullanılan çok katlı plakalardan yapılmış. M3 CSL'deki özel geliÅŸtirilmiÅŸ 19 inç'lik lastikler ve yeni spor jantlar da otomobilin kusursuz konseptini yansıtırken, 18 inç'lik fren sistemi kısa mesafede, üstün frenleme gücü saÄŸlıyor. Büyük bir mirası örnek alan BMW M, böylece motor tutkunları için çok özel bir otomobil yaratarak, benzersiz sürüş keyfinin yola aktarımını bir kez daha saÄŸlıyor. Â
button