Güncelleme Tarihi:
Suriye'deki iç savaş sebebiyle, ülkede 13.5 milyon kişi insani yardım desteğine ihtiyaç duyuyor. Birleşmiş Milletler (BM), Güvenlik Konseyi’nin kararıyla 2014’ten beri sınır ötesi operasyonlarla insani yardım götürülüyor. Şu an ikisi Türkiye’de, biri Ürdün’de olmak üzere üç merkezden Suriye’ye yardım yapılıyor. İlk sınır ötesi operasyon tarihi olan 24 Temmuz 2014’ten bu yana 9 binin üzerinde yardım TIR’ı, Türkiye’den Suriye’ye gönderildi. Yedi BM kuruluşuna ait yardım malzemeleri, Mersin Limanı’ndan Türk TIR’larıyla BM’nin Hatay-Cilvegözü ve Kilis-Öncüpınar’daki ‘üs’lerine geliyor. Bu üsler bir gümrük kapısı işlevi de görüyor. Yardım malzemeleri Türk TIR’larından Suriye TIR’larına taşınıyor. Daha sonra yardım TIR’ları, BM öncülüğünde konvoy halinde Suriye’ye gidiyor. Yardımlar Suriye’de BM’nin yerel ortakları tarafından dağıtılıyor.
Bütün bu operasyonu Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) organize ediyor. Gaziantep’teki merkezlerinde Bölgesel İnsani Yardım Koordinatör Vekili Ramesh Rajasingham milyonlarca Suriyeli’ye destek olduklarını anlatıyor: “100 binlerce sivil öldü. Bölgede işini ve yaşam alanını kaybetmiş kırılgan bir nüfus var. Değeri bir milyar doları bulan programlarla milyonlarca insana erişiyoruz. Yardımların çoğu Halep ve İdlib Bölgeleri’ne gidiyor.”
GERÇEKTEN ‘İNSANİ’ Mİ?
Suriye’ye sınır ötesi insani yardım kararı yeni bir Birleşmiş Milletler kurumunun doğmasına da vesile oldu: Birleşmiş Milletler İzleme Mekanizması (UNMM). Bu birim, giden TIR’ların içinde gerçekten insani yardım malzemesi olup olmadığını denetliyor. UNMM Direktörü Jean-Luc Tonglet genel bilgileri veriyor: “Görevimiz, BM’nin insani yardım nakliyatlarını sınırda denetlemek ve Suriye hükümetini bilgilendirmek. Çünkü Suriye hükümeti kamyonlarda insani yardım malzemesi olduğundan emin olmak istiyor. Üçüncü bir tarafın nakliyatı manipüle etmesini önlüyoruz.” Bugüne kadar herhangi bir sorunla karşılaşılmamış. UNMM’in Türkiye’deki ‘izleme ekibi’ 10 kişi. İşin hassaslığı sebebiyle izleme yalnızca uluslararası personel tarafından yapılıyor.
SURİYELİ MÜLTECİ İŞÇİLER TAŞIYOR
Bu kuralın bir istisnası Hürriyet ekibi oluyor... Çalışmaları görmek üzere UNMM’in bir gününe eşlik ediyoruz. Sabahın erken saatlerinde Türk TIR’ları ve Suriye TIR’ları içeri giriyor. UNMM ekibinin gözetiminde önce dolu TIR’lar açılıyor. Girdiğimiz ilk tırın içinde Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) ait serum ve şırıngalar çıkıyor. Suriye TIR’ının içinin boş olduğundan da emin olduktan sonra transfer başlıyor. Malzemeleri civar kamplarda yaşayan Suriyeli mülteci işçiler taşıyor. Günlük gelirleri 10-50 lira arası. TIR’lar dolduktan sonra dışarıda kantarda tartılıp sıraya diziliyorlar. Öncüpınar’daki kamyonlar Azez’e gidiyor. Cilvegözü’ndeyse operasyon daha büyük; 23 TIR, önde bir jandarma aracı ve onlara eşlik eden BM araçlarıyla konvoy oluşturuyorlar. Halep’e gitmek üzere onları sınırdan yolcu ediyoruz.
‘ÖLEN TANIDIK VAR MI?’
Moustafa Boudria (33) Cezayirli. Tercüman. Neden gönüllü olduğunu şöyle anlatıyor: “Politikayla insani yardım arasındaki fark ortaya çıkıyor. Suriyeliler bize ‘İşte sorunlarımızı çözecek kişiler bunlar!’ diye bakıyor. Ancak ne yazık ki her şeyi çözecek kapasitemiz yok. Her seferinde acaba tanıdığım bir şoför mü öldürüldü diye endişeleniyorum.”
EN SICAK BÖLGE
Gönüllüler arasında en tecrübelisi Veton Gorani (38). Kosovalı bir ekonomist. Ülkesindeki savaş bittikten sonra 19 yaşında BM’de çalışmaya başladı. 2014’te bu sefer gönüllü olarak Türkiye’ye geldi. Gelişini şöyle anlatıyor: “Eşim çatışma bölgesi olduğu için endişelendi. Üstelik iyi bir iş anlaşmam vardı. Suriye şu an bu bölgedeki en sıcak çatışma noktası olduğundan ilginç bir deneyim olacağını düşündüm. İnsani yardım konusunda çok tecrübe edindim.”
ÜÇ ÇOCUĞU EVDE
Mart ayından beri Türkiye’de bulunan Patricia Mugenyi (40) kriminolog. Uganda’da iki yıl bir hapishanede görev yaptıktan sonra, 12 yıl ülkesinin kıtlık yaşanan bölgelerinde çalışmış. Mugenyi, erkeklerin çoğunluğu oluşturduğu insani yardım üssünde UNMM için denetleme görevi yapıyor. Türkiye’ye gelirken geride en küçüğü 1 yaşında olmak üzere 3 çocuğunu bırakmış: “Ailemi seviyorum ama cephedeyim. Bir sonraki jenerasyon için bunu yapmak zorundayım."
GÖNÜLLÜ HAYATLAR
BM’nin Suriye sınırındaki faaliyetlerini yürüten ekipte 7 kişinin farklı bir statüsü var; onlar gönüllüler. Birleşmiş Milletler Gönüllüleri (UNV) programı kapsamında Gaziantep’te yaşıyor, Birleşmiş Milletler İzleme Mekanizması (UNMM) için çalışıyorlar. Peki dünyadaki en sıcak çatışma bölgesinin sınırında kim, niye gönüllü olarak çalışmak ister? Farklı ülke ve geçmişlerden gelen gönüllülerin farklı motivasyonları var.
ROCK YILDIZI GİBİ
Neredeyse iki yıldır sınırda gönüllü olarak çalışan Enock Omweri (33) Kenyalı. Nairobi Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışırken Suriye sınırına nasıl geldiğini şöyle anlatıyor: “Çatışma Yönetimi ve Diplomasisi alanında Oxford’da araştırma yapmaktansa Suriye’de diplomasinin nasıl yürütüldüğünü görmek ve bunu öğrencilerimle paylaşmak istedim.” Omweri, 11 aydır Türkiye’de. Beklediğinden farklı bir manzarayla karşılaştığını söylüyor: “Çatışmada bombaların bu kadar yüksek sesli olabileceğini düşünmemiştim. Şiddetli çatışmalarda stresten hastalandım.” Ancak zorlukları kadar olumlu geri dönüşler de Omweri’yi etkilemiş: “Herkes benle fotoğraf çektirmek istiyor. Bankada sıra veriyorlar. Rock yıldızı muamelesi görüyorum.”