Güncelleme Tarihi:
Yetkililer, Afganistan’ın kuzeyindeki en büyük ikinci şehir olan Mezar-ı Şerif’te bulunan Birleşmiş Milletler (BM) bürosunda hafta sonunda yaşanan ölümler ve bölgede giderek artan şiddet olaylarını tetikleyen saldırıları, Kuran yakılması protestoları altında cinayetler işleyen küçük bir isyancı grubun işi olarak gösterdi.
Ancak Wall Street Journal’ın yayımlanmayan videolar, göstericilerin ifadeleri ve yaşanan olaylar hakkında BM personelinden edindiği bilgilere göre, ortaya daha karmaşık bir tablo çıkarken, Afganistanlı protestocuların saldırıda kritik bir rol oynadığı anlaşıldı.
Florida kilisesinde Kuran yakılmasıyla ateşlenen olaylarda, binlerce insan fazla korunmayan BM bürosuna akın etti. Buradaki personel, şehrin merkez camisinde patlak veren öfkeli protestoculara yeterince dikkat etmedi.
Mezar-ı Şerif, uzun süre Afganistan’daki en güvenli şehirlerden biri olarak kabul edildi. Bu yüzden, aralarında henüz bir hafta önce göreve başlayanların da bulunduğı BM personeli, göstericiler ABD bayrağı yakıp tesisin duvarlarına taş fırlatmaya başladığında bile yeterince önlem almadı.
Güneş batarken, yedi BM çalışanı ölmüştü. Cinayetlerin ardından gelen günlerde, gösteriler Afganistan’a yayılırken, güneydeki Kandahar eyaletinde Cumartesi ve Pazar günleri daha fazla insan hayatını kaybetti.
AFGANİSTAN’DA YENİ TEHDİT
Afganistan’ın BM misyonu başkanı Staffan de Mistura’ya göre, aralarında Afganistan'ın diğer bölgelerinden gelenlerin de bulunduğu isyancılar, Cuma günkü saldırının başını çekti. Taliban’ın kendiliğinden geliştiğini öne sürdüğü ayaklanma, Afganistan’da yeni bir tehdit olarak belirdi.
Cuma günü, Mezar-ı Şerif’in merkez camisinde binlerce insan toplandı. Birbiri ardına konuşma yapanlar, İslam’ın kutsal olduğunu belirttiği Kuran’ın yakılmasını kınadı. Videolardan birinde, bir adam, “Kuran’ın düşmanlarına karşı kaleminizle durun… Onlara karşı sesinizi yükseltin. Onlara karşı silahlarınızla durun. Herkesin onlara karşı durma ve cihat yapma hakkı vardır” derken görülüyordu.
Camiden çıkan protestocular, sokaklara döküldü ve yaklaşık 2 kilometre ötedeki BM bürosuna yürüdü. WSJ’nin incelediği videoda, sayıları çok yetersiz olan polisler, göstericileri durdurmak için iki metre uzunluğunda tahta direk kullanmaya çalıştı. Protestocular kolayca polis engelini aştı.
Protestocular büroya doğu yürümeye başladığında, ilk güvenlik hattını oluşturan bir düzine Afgan güvenlik görevlisi silahlarını bıraktı. Tesisin içinde, BM’nin protestoculara ateş açılmaması talimatı verilen Nepalli askerler vardı. Görüntülerde, bir askerin yaşlı bir göstericiyi tesisin çıkarmaya çalıştığı görülüyor. Ayrıca, protestocular ellerindeki metal çubuklarla BM araçlarının camlarını kırıyor.
SIĞINAĞA KAÇANLARI BULDULAR
BM araçlarına saldıranlar arasında bir öğrenci de vardı. Kendisiyle yapılan röportajda, bir tank bulduklarını ve tankı bir aracın altına koyarak patlattıklarını anlattı. Öğrenci, yakınlardaki bir tankerin arkasında iki Afgan polisle yabancı bir personelin saklandığını belirtti.
Polislerden biri, genç bir göstericiyi vurunca, öğrenci onun silahını almak için fırsat yakaladığını düşündü. Kalaşnikov’u eline geçiren öğrenci, savunmasız yabancı çalışanı vurdu.
Göstericiler, tesisin içindeki sığınaklardan birinin içine girdi. Burada, akıcı bir şekilde Dari dili konuşabilen Rus diplomat Pavel Erşov, göstericilerin dikkatini dağıtarak üç personelin hayatını korumaya çalıştı. Saldırı hakkında bilgi veren bir diplomata göre, Erşov Müslüman olup olmadığı sorusuna “evet” cevabı verdi. Ardından, onu denemek amacıyla İslam’da duaya başlarken söylenmesi gereken sözleri söylemesini istediler. “Allah’tan başka yaradan yoktur” diyen Erşov’un hayatı kurtuldu ama sokağa sürüklenip dayak yemekten kaçamadı.
Saldırganlar, sığınağı aradı ve Norveçli Yarbay Siri Skare’yi, İsveçli Joakim Dungel’i ve Rumen Filaret Motco’yu buldu. Skare, sığınaktan kaçmak isterken, polisin elinden alınan kalaşnikofla vuruldu. Dungel ve Motco ise başka yerlerde öldürüldü.
Video görüntülerinde, ellerinde Kalaşnikof olan iki adam ve kanlı bir bıçak taşıyan başka bir gösterici BM tesisini terk ederken görülüyor.
Saldırganlar, BM bürosundaki ilk sığınağa saldırdı. Bir başka binada bulunan sığınağa giden üç-dört BM personeli ise hayatta kaldı.
*Bu makale "Inside the Massacre at Afghan Compound" başlıklı makaleden derlenmiştir.