Güncelleme Tarihi:
Altı yıllık Birleşmiş Milletler yönetiminin ardından Kosova’nın geleceğinin kesinleşmesi yönündeki en somut adım atıldı. Daha önce müzakerelerin başlaması için ön koşul olarak konulan Kosova standartlarının tam olarak uygulanmaya konulmamasına rağmen Kosova’da belirsizliğin her geçen gün bölgeyi daha da gerilime sürüklemesinin ardından Birleşmiş Milletler, müzakereler için düğmeye bastı.
Pek çok uluslararası gözlemci, müzakerelerin bir biçimle bağımsızlıkla sonuçlanacağına kesin gözüyle bakarken Belgrad, gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Sırbistan Başbakanı Vojislav Kostunica, güvenlik konseyinde yaptığı konuşmasında, BM’nin Kosova’ya daha geniş bir özerklik vermesini istedi. Bağımsızlık fikrine kesin olarak karşı çıktıklarını bildiren Kostunica, Kosova’nın Sırbistan Karadağ’ın bir parçası olarak kalması gerektiğini savundu.
Kostunica ayrıca, "Kosova’nın Sırbistan’dan koparılmasının" uluslararası yasaların ihlali anlamına geleceğini söyledi.
Kosovalı Arnavutlar ise Kosova’nın Sırbistan’la birleşmesinin mümkün olmadığını belirterek, tekrar "savaştan önceki duruma dönmenin" imkansız olduğunu belirtiyor.
Kosovalı bir grup Arnavut, Kosova’nın geleceğine dair BM Güvenlik Konseyi’nde böylesine önemli bir kararın Kosovalı Arnavutlar’ın temsil edilmeden alınmasına karşı çıkmıştı. Dün de bir grup Kosovalı Arnavut, güvenlik konseyi önünde sabah saatlerinden akşama kadar protesto gösterileri gerçekleştirdi.
Birleşmiş Milletler’in Kosova’daki en üst düzey yetkilisi olan Soren Jessen Petersen, Sırp ve Arnavut tarafların karşıtlığına dikkat çekerek, müzakereler süresince arabulucuya ciddi bir sorumluluk düşeceğini söyledi.
Petersen, Kosova’nın Arnavut ve Sırplar arasında bölünen Mitrovica’dan itibaren bölünmesi fikrine ise sıcak bakmadığını belirterek Kosova’nın bölünmesini desteklemediklerini, bölgedeki Sırpların haklarının bir biçimde güvenlik altına alınması ve bir çeşit özerkliğin getirilmesi ve NATO kuvvetlerinin bölgede kalmasının şu an için görülen en mantıklı çözüm olduğunu ifade etti.
Priştine ve Belgrad arasındaki müzakerelerde arabulucuk görevini, 1999 yılında yaşanan savaşta da iki taraf arasındaki mekik diplomasisi ardından ateşkesi sağlayan eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Marti Ahtisaari’nin üstlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Müzakerelerde ABD’nin de önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor.
İki hafta içinde başlaması beklenen müzakerelerin 9 ay ila 1 yıl arasında sürmesi bekleniyor.
KOSOVA’DA BUGÜNE NASIL GELİNDİ?
Türklerin Balkanlardaki varlığını kesinleştirdiği savaşı yaşayan Kosova, tarih boyunca pek çok gerilime sahne oldu. İşte Kosova’nın kısa tarihçesi:
   "28 Haziran 1389: Birinci Kosova Savaşı yaşandı. Sır Kralı Lazar çatışma alanında öldü. Daha sonra bu savaş Sırp milliyetçiliğinin başlangıcı anlamına geldi. Kral Lazar, aziz ünvanı aldı.
  Â1918: Osmanlı Kosova’daki hakimiyetini kaybetti. Kontrol Sırplara geçti.
  Â1946: Ä°kinci Dünya Savaşı öncesinde Tito tarafından bir dönem Arnavutluk lideri Enver Hova’ya vaadedildiÄŸi öne sürülen Kosova, Yugoslavya’ya baÄŸlandı.
  Â1950-58: Sırbistan İçiÅŸleri Bakanı Aleksander Rankoviç’in öncülüğünde, Kosova’daki Arnavutlara ve Türkler’e karşı yoÄŸun bir baskı kurulmaya baÅŸladı. Gece ev baskınları ve infazların ardından onbinlerce Kosovalı Türk ve Arnavut Türkiye’ye göç ederek Ä°stanbul, Bursa, Ä°zmir gibi illere yerleÅŸti.
   Â1974: Kosova, yeni anayasa ile birlikte özerklik kazandı ve savaÅŸ öncesindeki tarihinin en geniÅŸ haklarına sahip oldu.
  Â1981: Kosovalı Arnavutlar bağımsızlık talebiyle ayaklandı. Yugoslav ordu birlikleriyle Arnavutlar arasında zaman zaman kanlı çatışmalar oldu.
  Â1986: Sırbistan Bilim ve Sanat Akademisi, Sırbistan’ın Yugoslavya’daki diÄŸer milletlerce ezildiÄŸine dair bir memorandum yayınladı. Sırpların tehdit altında olduÄŸu öne sürülen memorandumdaki sert dil, Sırplar için adet bir ayaklanma çaÄŸrısı olarak yorumlandı.
  Â1987: Slobodan Miloseviç bir grup Kosovalı Sırpla, Arnavutları protesto için yürüdü.
  Â28 Haziran 1989: Birinci Kosova Savaşı’nın 600’üncü yıldönümü nedeniyle savaşın yapıldığı Gazimestan bölgesine giden Slobodan Miloseviç, burada yaklaşık 1 milyon Sırp’a seslendi. Kalabalığa, bundan sonra kimsenin Sırplar’a zarar veremeyeceÄŸini vaadeden Miloseviç, Belgrad’a döner dönmez de Kosova’nın özerkliÄŸini iptal etti.
  Â1990: Kosovalı Arnavut liderler, özerkliÄŸin kaldırılmasına cevap olarak Kosova’nın bağımsızlığını ilan etti.
  Â1992: Ä°brahim Rugova, sadece Kosova’nın tanıdığı Kosova Cumhuriyeti’nin ilk CumhurbaÅŸkanı olarak seçildi.
   1998: Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) ile Sırp güçleri arasında ilk çatışmalar başladı. Sırp kuvvetleri, Kosovalı Arnavutları sürmeye başladı. Etnik temizlik yapıldığı iddiaları başladı.
  Â1999: Miloseviç öncülüğündeki Belgrad, Uluslararası toplumun teklif ettiÄŸi Kosova’da barışı reddetti. Bunun üzerine NATO, Belgrad’ı bir süredir tehdit ettiÄŸi üzere Yugoslavya’ya yönelik 11 hafta sürecek bir hava saldırı baÅŸlattı. Saldırılarda genelde ciddi bir askeri hedef vurulamazken Belgrad’daki köprülerin bombalanması ardından Sırplar köprülerde canlı kalkan olarak toplanmaya baÅŸladı. 11’inci haftanın ardından Miloseviç anlaÅŸma masasına oturmayı kabul etti. NATO askeri Kosova’ya girdi.
   2002: İbrahim Rugova Cumhurbaşkanı seçildi.
  ÂMart 2004: Üç Arnavut çocuÄŸun bir Sırp tarafından kovalandıktan sonra atladıkları nehirde boÄŸuldukları yönünde çıkan haberlerin ardından 1999’dan sonra yaÅŸanan ilk çatışmalar baÅŸladı. Çatışmalarda 19 kiÅŸi öldü. Kosovalı Arnavutlar BirleÅŸmiÅŸ Milletler araçlarına da saldırdı. Bu olay Kosovalı Arnavutlar’ın BM’nın Kosova’yı terketmesini istediÄŸi yönündeki en somut gösterge kabul edildi.
  ÂEkim 2004: Ä°brahum Rugova’nın partisi seçimlerden yine galip ayrıldı.
  ÂEkim 2005: BM Güvenlik Konseyi, Kosova’nın nihai statü görüşmelerine baÅŸlamasını kararlaÅŸtırdı."