Güncelleme Tarihi:
KÜBRA Öztürk Örenli ve Mustafa Yılmaz’ın yolu, 90’lı yılların sonunda ilkokul öğrencisiyken Ankara’nın Mamak ilçesinde kesişti. Satranç hocası merhum İslam Osmanlı, 1999’da Kayaş Sakarya İlköğretim Okulu’na gelerek öğretmenlere Gaziosmanpaşa Rotary Kulübü’nün desteğiyle satranç eğitim merkezi açtıklarını söyledi ve öğrencileri buraya göndermelerini istedi.
MAHALLE ARKADAŞLARI
Üç odalı prefabrik bir konteynerde açılan satranç eğitim merkezine 70 öğrenci geldi. O öğrencilerin arasında Kübra Öztürk Örenli ve Mustafa Yılmaz da vardı. İlkokul yıllarında satrançla tanışan ve yüzlerce şampiyonluk kazanan bu iki isim yıllar sonra birlikte Milli Satranç Takımı’na girdi, Türk satrancının da ‘büyükusta’ları oldu. Göktürk Satranç Kulübü’nün sporcuları olarak da kariyerlerine devam eden Örenli ve Yılmaz, başarı hikâyelerini Hürriyet’e anlattı.
‘KUMAR MI BU’ DİYE KIZDILAR
Kübra Öztürk Örenli (31): “1999’da 8 yaşımdayken ilkokul ikinci sınıfta satrançla tanıştım. Ailemde kimse satranç bilmiyordu. Öğretmenim tavsiye etti, evime çok yakındı. İlk başta çok yadırgandı. Rahmetli hocamız İslam Osmanlı, Bulgaristan göçmeniydi. Saçları uzundu ve mahallede kabul görmüyordu. Satranç için ‘Kumar oyunu’ dendi. Bütün mahalle başta sırt çevirdi ama baktılar ki çok güzel şeyler çıkıyor, sonra kabullenilmeye başlandı. Satrançta bir senemi doldurmadan kendimi dünya yaş gruplarında buldum. Ankara ve Türkiye şampiyonasına katılmadan, doğrudan İspanya’ya gittim. Bir anda kendimi Kayaş’tan İspanya’da buldum. İslam hoca, aileme, ‘Bana güvenin, bu kızda bir şeyler görüyorum’ demiş. Ailem de o cesaretle destekledi, hocam dediğini de yaptı. 2006-2007 yıllarında üst üste 16 yaş altında 2 defa Avrupa şampiyonu oldum. Türkiye’de yaş gruplarında neredeyse her sene birinciliği elde ettim. 2008’de dünya gençler ikincisi oldum. Dünya birinciliğini paylaşıp averajda dördüncü oldum. Evlendim, bebeğim oldu. Ama annelik benim için bir engel değil.”
HEDEFİM İLK 100’E GİRMEK
Mustafa Yılmaz (30): “Babam fizik öğretmeniydi, tayini Ankara’ya çıktı. O yıllarda ev almak istiyorlar ancak maddi durum Mamak Kayaş’taki yere yetiyor. Çok çevresini sevmeseler de oradan borç harç evi alıyorlar. İslam hoca satranç eğitim merkezi için okula gelip başarılı öğrencileri davet ediyor. Benim ablam da iyi bir satrançcıydı, sonra bıraktı. Ablamdan üç ay sonra da ben satranca başladım. 1999’da, ilkokul 1’de oynadım ilk kez. Kübra ile o yıllarda kulüp içinde hep rekabet halindeydik. Ben erkeklerde o kadınlarda o dönemin yıldızı bizlerdik. Satranca çok eğlenerek gidiyorduk. 8 yaşındayken ilk oynadığım turnuvada kendi yaş grubumda Ankara birincisi oldum. 10 yaşında Avrupa üçüncüsü oldum. 11 yaşında büyüklerde Ankara şampiyonu oldum. 16 yaşında A Milli Takım’a girdim. İlk olimpiyatımı 2008’de Dresden’de oynadım. 20 yaşımda büyükusta oldum. Son olarak Hindistan’da 7. olimpiyatımı oynadım, ülkemizi temsil ettim. Hedefim dünyada ilk 100’e girmek.”
‘BÜYÜKUSTA’ UNVANI NEDİR?
Büyükusta, çok güçlü satranç oyuncularına FIDE tarafından verilen bir unvan. Dünya şampiyonluğu bir yana bırakılırsa büyükusta, bir satranç oyuncusunun erişebileceği en yüksek onur olarak kabul ediliyor. Kazanıldığı andan itibaren yaşam boyu geçerli oluyor. Bobby Fischer, Boris Spassky, Garry Kasparov ve Anatoly Karpov tarihin en bilinen büyükustaları...