Güncelleme Tarihi:
Mike Hammer kitapları, Mavi Ay, Komiser Colombo gibi dizilerin yarattığı dedektiflik merakı, Türkiye'de özel dedektiflerin sayısını artırdı. Bugün hiçbiri yasal olmasa da yüzlerce dedektiflik bürosu olduğu belirtiliyor. Özel dedektiflik bürolarının çoğalmasındaki asıl etken ise eşlerin birbirine karşı güvensizliği ve gün geçtikçe sayıları artan suçlar, polis tarafından çözümlenemeyen olaylar...
Yurtdışında oldukça yaygın olan özel dedektiflik bürolarının ülkemizde açılması, 20.01.1994 tarihinde ANAP eski İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder'in hazırladığı yasa teklifinin kabulu ile gerçekleşti. Kişisel merakından dolayı Ergüder'in tek başına hazırladığı kanun, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vetosu ile karşılaştı. Anayasa'nın 89'uncu maddesi gereğince, kabulünden 15 gün sonra tekrar meclise iade edildi. İadeye gerekçe olarak, Anayasa'nın 20'inci maddesinde teminat altına alınan ‘‘özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz’’ ilkesinin ihlal edilmesi, kişilik hak ve güvencesi açısından tehlike oluşturması, görev verenin müşteri olarak tanımlanması gibi nedenler gösterildi. Ancak, ANAP eski İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder, bu gerekçelerin göstermelik olduğunu ve söylenilen unsurların kolaylıkla değiştirilebileceğini belirterek, ‘‘Çetelerin ortaya çıkmasından mı korkuluyor?’’ diyor.
Veto edildiği için bugün olmayan yasadaki, bilgileri açıklama yasağı nedeniyle özel dedektifler, çalışmaları sonucu edindikleri bilgileri açıklayamıyorlar. Müşterilerinden başka hiç kimseye sır veremiyorlar. Yine bu olmayan yasaya göre, görevlerini kötüye kullanırlarsa da kınama, para cezası, işten çıkarma ya da meslekten men cezaları alıyorlar. Tekerrür halinde ise öngörülen cezanın bir üstü veriliyor.
Ruhsatsız olarak dedektiflik yapanlar, üç aydan bir yıla kadar hapis ve bir milyon liradan 10 milyon liraya kadar ağır para cezasına çarptırılıyor. Reklam yasağına uymayanlar ise beş milyon lira ağır para cezasına çarptırılıyor.
Dedektif olmak için
Özel dedektif olmak için aranan ilk şart ise TC vatandaşı olmak. Ardından en az üç yıl yüksekokul okumuş olmak geliyor. Asıl önemli unsur ise adayın emniyet hizmetleri sınıfı personelinden, en az 15 yıl görev yaptıktan sonra kendi isteği ile ayrılan ya da emekli olan emniyet amirleri ya da müdürleri arasından seçilmesi. Aynı şekilde Adalet Bakanlığı veya hakimler sınıfı personelinden, Jandarma Genel Komutanlığı subay sınıfı personelinden olup en az 15 yıl görev yaptıktan sonra kendi isteği ile ayrılan ve hiçbir yüz kızartıcı suçu bulunmayanlar başvurabiliyor.
Özel dedektifler işveren adına, onların verdiği konu ile sınırlı kalarak araştırma yapıyor. Topladığı bilgileri değerlendiren dedektifler bir suçluyu teşhis ettiği anda yetkili gelene kadar olaya el koyup suç kanıtlarını muhafaza ediyor. Özel dedektiflerin 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyarınca silah taşıma ve kullanma yetkisi bulunuyor. İl Özel Dedektiflik Komisyonu'na başvurarak, gerekli şartları yerine getirdikten sonra özel dedektiflik ruhsatı alınması gerekiyor. Ruhsatını alan özel dedektif, İçişleri Bakanlığı Özel Dedektifler Kurulu Başkanı ve üyeleri önünde yemin ediyor.
Türkiye'deki özel dedektiflere, daha çok bazı ilaç formüllerininin peşine düşenler, çeşitli mekanların korunmasını isteyenler ve eşlerinin kendilerini aldattığından şüphelenenler başvuruyor. Bir özel dedektif, gerçek ve tüzel kişiler adına özel ya da ticari nitelikli bilgi toplayarak, yazılı belge, fotoğraf, film, ses bandı gibi çeşitli belgelerle desteklenmiş raporlar hazırlıyor. Dedektiflik ücreti işveren ile dedektif arasında kararlaştırılıyor.
BÜYÜTEÇ ALTINDA
Bugüne kadar yasal olmadığı halde özel dedektiflik yapan şirketlere karışma ihtiyacı duymayan polis, son günlerde bir telekulak çetesinin ortaya çıkarılmasından sonra dedektiflik bürolarını büyüteç altına aldı. TCK.'nın 131'nci maddesinde bulunan ‘‘cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak’’ suçundan yola çıkan polis, bu bürolar hakkında soruşturma başlattı. Yasal olarak bu tip büroları denetleme ve kapatma yetkisine sahip olan polis, herhangi bir şikayet olmadığı için bu güne kadar konuyu gözardı etmişti.
Üst düzey bir polis yetkilisi, polisin ancak Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suç sayılan konularda araştırma yaptığına dikkat çekerek, özel dedektiflerle ilgili yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiğini söyledi. Yetkili şöyle devam etti: ‘‘Bazı konularda özel dedektiflik şirketlerinin varlığı tartışılmaz. Polis kanunlar çerçevesinde çalışan bir kurumdur. Bu nedenle görevi olmadığı durumlarda araştırma yapamaz. Ancak bu tür araştırmaların da yapılması gereklidir. Bu yüzden yasal bir düzenlemenin yapılması şarttır. Bu düzenleme yapıldığı takdirde sistemdeki çatlaklar da ortadan kalkacak. Belirli bir prosedüre uygun şekilde hareket eden dedektifler kanunlara uyarak, insanların özel yaşam haklarına dikkat ederek araştırma yapacak. Polise destek olacaklar.’’
Neleri araştırıyorlar?
Aile üyeleri arasındaki her türlü özel ilişkileri,
Aile üyelerinin ikinci şahıslarla olan sosyal, ekonomik, politik vs. ilişkilerini,
Aile üyelerinin yaşama tarz ve biçimlerini,
Okul çağındakilerin ders ve okula devam durumlarını, kötü alışkanlıklara meyili olup olmadıklarını,
Aile üyelerinin başkaları ile gayrimeşru bir hayat veya iş sürdürüp sürdürmediğini,
Hakkında bilgi istenen kişilerin serveti, tutum ve davranışları, nerelere üye olduğu, eylemleri, iş ve ikamet adreslerini,
Kaybolmuş ya da adresi bilinmeyen kişilerin ya da malların nerede olduğunu...