Güncelleme Tarihi:
Yetiştirme Yurdu'nda evlenen Birsel ile Uğur Antalya'da balayı yapıyor
Yeter ve Muharrem Karadaş çifti yıllar önce ‘Taşı toprağı altın' masalına kanıp gelmişlerdi İstanbul'a. İki oğulları vardı ve Yeter Hanım hamileydi.
İstanbul, umdukları gibi çıkmadı. Zorda kaldıklarında yardım isteyecekleri bir akrabaları, kapılarını çalıp, sohbet edecekleri dostları yoktu. Bir gece aniden sancılandı Yeter Hanım, hastaneye de zor yetişti. İki oğlana, iki de kız eklenmişti. Karadaş çiftinin ikizleri olmuştu. Omuzlarına ağır bir yük daha binmişti.
Yeter Hanım, çocuk bakmaktan evlere temizliğe gidemez oldu. Babanın aldığı üç beş kuruş da yetmiyordu. Parasızlık ateşi, Karadaş çiftinin ocağına düşmüş, hergün yaptıkları kavga, sonuçta ayrılığı getirmişti. Oğulları aralarında pay ettiler. İkiz kızlarını ise kucaklarına aldıkları gibi Bakırköy Çocuk Yuvası'nın yolunu tutular.
ÜÇ YAŞINDA YUVADA
Parçalanan bir ailenin kurbanı olan Birsel, ikizi Aysel ile birlikte 3 yaşında çocuk yuvasına verildikleri günü hatırlamıyor bile. Ancak o günü hatırlayan yuvadakiler, ‘İçine kapanık, sessiz, kimseyle konuşmayan, utangaç’ biri olarak anımsıyorlar onu. Halen de öyle. Ailesinden söz açıldığında tek kelime etmiyor. ‘Aileni anlatır mısın?’ denildiğinde yüzü asılıyor, arkasını dönüp gidiyor. Sadece, ‘‘İki ağabeyim var’’ diyor. Bir de ikizi Aysel'den söz ediyor.
Her iki kardeşin de ilginç yaşam öyküleri var. Birbirlerine yardım ederek, destek vererek ayakta kalmayı başarmışlar. Ama, talih kuşu Birsel'in başına daha erken konmuş!
YUVADAKİ GÜNLER
İlkokulu yuvada bitiren Birsel, ortaokulu okumak için Isparta Kız Yetiştirme Yurdu'na gönderildi. Burada lise birinci sınıfın ikinci dönemine kadar okudu. Ancak İstanbul'dan ayrı kalamayınca tekrar bu kente döndü ve Bahçelievler'deki Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalmaya başladı. Aynı zamanda da lise öğrenimine Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi'nde devam etti.
Birsel, 1996 yılının bir temmuz akşamı, kız arkadaşlarıyla birlikte Ortaköy'deki cafelerden birine gitti. O cafede Uğur İğret ile tanıştı. Uğur, vatani görevini bitirmiş ve bir ilaç firmasında şoför olarak çalışmaya başlayan yakışıklı bir gençti.
Aynı akşam, her şeyden habersiz, üç arkadaşıyla birlikte Birsel'in bulunduğu cafeye gitti. Arkadaşlarıyla aralarında kızlarında bulunduğu kalabalık bir grupla birlikteydi. Uğur'un dikkatini masada oturan, minyon tipli sevimli bir kız çekti. Bu ileriki yıllarda ömür boyu birlikteliğe imza atacağı Birsel'di.
Arkadaşı Ayhan, Uğur'u ilk görüşte aşık olduğu Birsel ile tanıştırdı. Uğur, genç kızın telefonlarını aldı. 10 gün sonra arayarak arkadaşlık teklif etti. Birsel de, bu teklife bir 10 gün sonra, ‘‘Evet’’ yanıtını verdi. Şoför Uğur ile Birsel'in flört günleri başladı. Uğur günde iki kez okulu telefonla arıyor, haftasonları da Ortaköy'de buluşuyorlardı. Günler birbirini kovalarken Birsel, liseyi bitirdi ve bir mağazada tezgahtarlık yapmaya başladı.
DAMAT ADAYI ARAŞTIRILIYOR
İki genç arasındaki ilişki her geçen gün ciddi boyutlara ulaşırken, Birsel durumu yurt yöneticilerine anlattı. Öğretmenleri Uğur'u çağırdılar ve niyetini sordular. Uğur da Birsel ile evlenmek istediğini söyledi.
Yurt Müdürü İsmet Galip Yolcuoğlu'na kimlik bilgilerini, ev ve iş adresi ile telefon numaralarını bıraktı. Yurt müdürü ve öğretmenler bu andan itibaren titiz bir araştırma başlattı. Yazışmalar yapıldı. Polis, Uğur'u çalıştığı işyerinden, oturduğu mahalleden sordu. Alınan cevaplar olumluydu. Yurt Müdürü Yolcuoğlu, 1998'in şubat ayı başında Uğur'u çağırarak ailesiyle birlikte gelip kızı istemesini söyledi.
Uğur akşam eve gidince durumu annesine anlattı. Annesi de olumlu karşıladı. Uğur birkaç gün sonra annesi Güzin Hanım ve babası Yüksel Bey'le, yanına çikolata alarak yurt müdürünün yanına geldi. ‘‘Allah'ın emri Peygamber'in kavli’’ deyip Birsel'i Uğur'a istediler.
Uğur'un kendisini istemeye geldiği günü hiç unutmuyor Birsel:‘‘Uğur istemeye gelirken çikolata getirmişti. Ben de onlara yemekhanede kahve yaparak müdür beyin odasına götürüp ikram ettim.’’
Uğur ile Birsel, evliliğe giden ilk adımı 20 Şubat'ta yurtta attı. Yurdun yemekhanesinde dillere destan bir nişan yapıldı. Düğün tarihi de 22 Mayıs olarak belirlendi. Yurt yönetimi 15 yıldır koruyup kolladıkları kızlarını evlendirecekti. Bu arada İstanbul Vali Yardımcısı Ata Aksoy devreye girerek genç kızın çeyizi için Valilik fonundan 450 milyon lira ayırdı. Bazı sivil toplum örgütü ve derneklerin topladığı paralarla da Birsel'in beyaz eşyası alındı.
VE MUTLU SON
Nikah tarihi geldiğinde Birsel, heyecandan titriyordu. Beyaz gelinliğiyle yurttan çıktı, Bahçelievler Evlendirme Dairesi'ne gitti. Birsel, yurttan ayrılırken buruktu, gözleri nemliydi. Kendisini uğurlayan arkadaşlarına, ‘‘Darısı başınıza’’, diyebildi.
İki sevgili üç yıldır hayalini kurdukları anı yaşıyordu. Kız tarafının şahitliğini Vali Yardımcısı Ata Aksoy, damat tarafının şahitliğini ise Uğur'un patronu Selçuk Camcı yaptı. Nikah kıyıldı. Gelin, damat ve yakın arkadaşları Kanlıca'daki bir restorana giderek eğlendi. Ertesi gün ise balayı için Antalya'ya hareket ettiler.
RÜYA GİBİ BALAYI
Balayı tatillerinde bile heyecanlı görünen Birsel, ‘‘Bir gün o yurttan beyaz gelinlik içinde çıkacağımı aklımdan bile geçirmemiştim’’ diyor. Mutluluktan parlayan gözlerle hayata umutla bakıyor. Uğur ise yetiştirme yurdundan gelin aldığı Birsel'e olan aşkını her fırsatta dile getiriyor.
Yeni evli çift şimdi Antalya'da Ceylan Holding'e ait Simena Tatil Köyü'nde unutamayacakları rüya gibi bir balayı yaşıyor. Hayallerinin gerçeğe dönüşmesinin verdiği mutluluk gözlerinden eksik olmayan Birsel ile Uğur, bir hafta kalacakları tatil köyünde sabahları sahile inerek el ele yürüyüş yapıyor, salıncaklara biniyor, havuza girip güneşleniyor.
Birsel ile Uğur şimdilik çocuklarının olmasını düşünmüyor. Ama ilerki yıllarda iki çocuk sahibi olmak istiyorlar. Birsel, en fazla iki çocuk diyor ve ekliyor; ‘‘Bakabileceğim kadar çocuk yapacağım. Ailem bana ve ikizim Aysel'e bakamadı ve yurda gönderdi. Çocuklarımın da bunu yaşamasını istemiyorum.’’
Birsel'in bundan sonraki ilk hedefi ise bir işe girmek. Vali Yardımcısı Ata Aksoy'un Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü kontenjanından işe almaya söz verdiği Birsel, şimdi çalışacağı günü bekliyor.