OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 20, 2005 00:00
MEDEF International ve Renault BaÅŸkanı Louis Schweitzer, ‘Türk otomotiv pazarı, çok büyük gelecek vaat ediyor. Renault açısından Türkiye, Fransa’dan sonraki en önemli ülkedir’ dedi.FRANSIZ GiriÅŸimciler Hareketi’nin (MEDEF) Uluslararası Kanadı MEDEF International’ın BaÅŸkanı Louis Schweitzer, Türk otomotiv piyasasının, orta ve uzun vadede çok büyük bir gelecek vaat eden bir piyasa olduÄŸunu söyledi. Fransız Renault’un Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığını da yürüten Schweitzer, ‘Renault açısından Türkiye, Fransa’dan sonraki en önemli ülke konumunda bulunuyor’ diye konuÅŸtu. Renault’nun Türkiye’yi çok uzun vadeli bir yatırım ülkesi olarak gördüğünü belirten Schweitzer, ‘Clio III ve diÄŸer bazı modelleri açısından Türkiye, Renault’nun, Fransa’dan sonraki dünyanın en büyük Renault üretim merkezi haline gelecek’ ifadesini kullandı.EN Ä°YÄ° MERKEZ OLUYOR: Schweitzer, şöyle devam etti: ‘Türkiye’de ihracata dayalı bir üretim üssü kurduk. Türkiye’de otomotiv açısından çok canlı bir iç piyasa bulunuyor. Ayrıca, bölge ülkelerine geniÅŸleme açısından Türkiye önemli bir merkez konumuna sahip bir ülke. Otomotiv açısından, Türkiye, güçlü pazarın yanı sıra çok etkili bir üretim kapasitesine sahip bir ülke. Türkiye, ‘kalite ve maliyet’ açısından dünya genelinde en iyi otomotiv üretim merkezlerinden biri durumundadır. Bu nedenle, Renault’un bazı modelleri, dünya piyasası için sadece Türkiye’de üretilir ve üretilmeye devam edecektir.’MÃœZAKERE ZAMANINDA BAÅžLAR: Türkiye’nin, AB ile iliÅŸkilerine de deÄŸinen Schweitzer, ’Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri, AB tarafından ifade edildiÄŸi gibi zamanında baÅŸlayacaktır. 10-15 yıl sürmesi beklenen bu müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı konusunda ÅŸimdiden bir ÅŸey söylemek gerçekçi olmaz ama ben Türkiye’nin bu süreci baÅŸarıyla tamamlayacağına inanıyorum’ dedi. Türkiye’nin, tam üyelik yolunda gayret gösterdiÄŸini ve bu gayreti göstermeye devam etmesi halinde sonucun olumlu olacağına dikkat çeken Schweitzer, ‘Türkiye’nin AB yolundaki hedefi ‘farklı statüler’ yerine ‘tam üyelik olmalı’ ve bu yolda ilerlemelidir’ ifadesini kullandı.IMF’YE GEREKSÄ°NÄ°M AZALIR: Türkiye’nin, ekonomik krizden çıkarak hızlı bir ÅŸekilde toparlanmasının bir ‘baÅŸarı hikayesi’ olduÄŸunu belirten Schweitzer, toplam borçların, Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranının gerilediÄŸini, makro ekonomik istikrarın güçlendiÄŸini, bu trendin sürmesi sonucu, Türkiye’nin mali yardım açısından Uluslararası Para Fonu’na (IMF) çok fazla gereksiniminin kalmayacağı görüşünde olduÄŸunu söyledi. Â
button