Bizim gazetede bir ÅŸeyler oluyor

Güncelleme Tarihi:

Bizim gazetede bir ÅŸeyler oluyor
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 05, 2003 00:00

Hürriyet Türk medya tarihinin en önemli aÅŸamalarından birine öncülük ediyor. Hürriyet Gazetesi Ä°cra Kurulu BaÅŸkan Yardımcısı Vuslat DoÄŸan Sabancı'nın dediÄŸi gibi, ‘‘en önde olmak önemli ama en önde kalmak kadar önemli deÄŸil’’ Hürriyet için.Bir süre önce, dünyada ve Türkiye'de son on yıldır yükselmekte olan bir danışmanlık yönteminden söz eden bir haber yayımlamıştık. Bir kurumun, yeni vizyonunu belirlemek, çağın gereklerine göre deÄŸiÅŸmek, dönüşmek için uyguladığı bu yöntemin asıl vurucu yeri ‘‘katılım’’ kısmıydı. Katılımlı Yönetim Danışmanlığı'na göre kurum, sadece tepedeki yöneticinin/patronun kafasından geçen ya da iki dudağının arasından çıkan sözcüklerle deÄŸil, bizzat ‘‘geleceÄŸini etkileyebilecek ve geleceÄŸinden etkilenecek’’ çalışanlarının görüşleri ve uygulamalarıyla deÄŸiÅŸiyordu artık. Yani daha alttaki yöneticiler, çalışanlar, hatta çaycılar bile kurumun vizyonunu oluÅŸturma, onu dönüştürme sürecine katılıyordu. Çünkü Katılımlı Yönetim Danışmanlığı tam da günümüzün iÅŸiydi; artık bilgi çağını geçip ‘‘katılım çağı’’na gelmiÅŸti dünya. ŞİMDÄ° HABER OLAN BÄ°ZÄ°ZÅžimdiki haberimiz ise Hürriyet'in bunu size sadece bir haber olarak duyurmakla kalmadığı. Çünkü biz de Hürriyetçiler olarak topyekûn bir ÅŸekilde Katılımlı Yönetim Danışmanlığı aldık. Hürriyet'in yeni vizyonunu oluÅŸturmak, çağın gereklerine göre deÄŸiÅŸmek ve dönüşmek için altı aydır, hummalı bir ÅŸekilde çalışıyoruz. Ä°ÅŸin doÄŸrusu, sadece konuÅŸmakla kalmadık, bayağı da yol gittik.Ä°ÅŸe Sabancı Ãœniversitesi'nin kampusunda birkaç gün ‘‘kampa’’ girmekle baÅŸladık. Bu bir Arama Konferansı'ydı. Katılımlı Yönetim Danışmanlığı'nın ilk aÅŸaması, ABC'si. Konferansa katılanlar arasında patron katından muhabirler düzeyine kadar pek çok Hürriyetçi vardı. Aynı zamanda ‘‘Hürriyet Ailesi’’nden sayılan ve Hürriyet'le çalışan çeÅŸitli kurumlardan insanlar. Orada ne mi yaptık? Sadece aradık. Danışmanımız Doçent OÄŸuz BabüroÄŸlu'na ‘‘Ne arıyoruz hocam?’’ diye sorduk elbette. ‘‘Ortak akıl’’ dedi. Arama, deÄŸiÅŸime doÄŸru gitmenin ilk adımıydı. Önce arayıp, kim olduÄŸumuzu, ne yaptığımızı, yaparken ortaya çıkan eksiklerimizi, nereye gitmek istediÄŸimizi bulacak, sorunları bir bir ortaya dökecektik ki, çözümü bulalım. Ararken, eleÅŸtirdik, bazen ateÅŸli tartışmalar oldu. Toplantıyı terk etmek isteyenler bile oldu, tansiyon zaman zaman yükseldi. Ama her ÅŸeyi ortaya döküp, üzerine konuÅŸmayı baÅŸardık: Erkek egemen, kadını gözardı eden cinsiyetçi dilden, magazinin düzeyine, muhabirin unutulan prestijinden baskı kalitesine, fiyat politikasına... Yakın geleceÄŸimizi tasarladık. Dönüşte, hiç vakit kaybetmeden uygulama için kolları sıvadık. Gazete içinde derhal beÅŸ komisyon oluÅŸtu.‘‘DoÄŸan Medya Grubu yayın ilkelerinin yaygınlaÅŸtırılması proje grubu’’nda, baÅŸyazar Oktay EkÅŸi'den istihbarat ÅŸefi Celal Korkut'a, yayın koordinatörü Fikret Ercan'dan saÄŸlık muhabiri Mesude ErÅŸan'a çok kiÅŸi vardı. Grubun 26 saat süren 13 toplantısında yayın ilkeleri masaya yatırıldı, aksamalar hiçbir sınır konmadan açık açık tartışıldı. yeni maddeler belirlendi. Bazıları ÅŸunlar:Genel Yayın Yönetmeni'nden ÅŸoförüne tüm Hürriyet çalışanları, kiÅŸisel veya parasal iÅŸlerinde gazetenin adını kullanamaz.Hürriyet çalışanları, hakkında haber yazmaları söz konusu olabilecek ÅŸirketlerin hisse senedine sahip olamaz. Yayına konu edilen veya edilebilecek kiÅŸi ve kurumlardan meslek etik ve geleneklerine aykırı hediye ve ayrıcalık kabul edemez. Ä°YÄ°, KÖTÃœYÃœ KOVAR‘‘Haber kalitesini yükseltme grubu’’nda ise aralarında yazı iÅŸleri müdürü Tufan Türenç'ten editör AyÅŸen Gür'e, yazı iÅŸleri müdürü Neyyire Özkan'dan yazı iÅŸleri editörü Ayça Aktan'a pek çok Hürriyet çalışanı yer aldı. Kaliteli bir gazete için iÅŸe muhabirden baÅŸlamanın, haberciye hak ettiÄŸi konumunun ve koÅŸulların saÄŸlanmasının, iyi muhabirin de tıpkı yazarlar gibi marka olması gerektiÄŸinin altı çizildi. Yeni kararların alındığı bu toplantıların sonunda bir de ‘‘öz deÄŸerlendirme testi’’ hazırlandı. Bu teste göre, bir muhabir habere gitmeden önce, haber sırasında ve haberin yazımında kendine bir test uygulayacak ve puanlarını karşılaÅŸtırarak yazdığı haberde kaliteye ve yayın ilkelerine ne kadar uyduÄŸundan emin olacak.130 SAAT TOPLANTI...Mali iÅŸler grup baÅŸkanı Ahmet Toksoy'dan eÄŸitim muhabiri Nuran Çakmakçı'ya, Ä°nsan Kaynakları müdürü Sancak Basa'dan editör Tarık Devrim'e pek çok Hürriyetçi'nin oluÅŸturduÄŸu ‘‘İnsan Kaynakları’’ toplantılarında ise Hürriyet'in insan kaynakları yönetimi yeniden tasarlandı. Bunun için 40 yönetici, 110 çalışanın katıldığı 130 saat süren toplantılar yapıldı. Bu toplantılardan da birçok ‘‘ilk’’ çıktı. Biri ‘‘muhabirin kariyer yolu’’ydu. Çünkü Hürriyet'in arama toplantılarının sloganlarından biri de ‘‘Muhabirin prestijini yükseltmek, gazeteciliÄŸin prestijini yükseltmektir’’ diyordu. Bu sisteme göre, muhabirler bundan böyle performanslarına ve yeteneklerine göre ücret ve sosyal imkanlarla desteklenecek, bu sayede muhabirlik yeteneklerini gazeteden mahrum etmek yerine muhabir olarak kariyerlerini zirveye taşıyabileceklerdi.Bu toplantılarda, mesleki iç eÄŸitim için de 50 ayrı konu baÅŸlığı belirlendi. Toplam 700 saat sürecek, isteyen tüm çalışanların katılacağı eÄŸitimler eylülde baÅŸlayacak. Komisyonlardan biri de Reklam grup baÅŸkanı AyÅŸe Sözeri Cemal'den halkla iliÅŸkiler müdürü Zuhal Elver'e, reklam koordinatörü Gönül Birkiye'den insan kaynakları uzmanı Filiz Demir'e, ekler görsel yönetmeni Sanlı Ergin'den editör Banu Tuna'ya pek çok Hürriyetçi'nin katıldığı ‘‘İletiÅŸim’’ grubuydu. Bir diÄŸeri ise yazar Ali Atıf Bir, yazar Kanat Atkaya, reklam koordinatörü AltuÄŸ Acar, pazarlama müdürü Gülsüm AkÅŸit'in de aralarında olduÄŸu ‘‘marka konumlandırma’’ grubu. Bu gruplarda alınan kararlar, iki ayda bir üst yönetimin de katıldığı toplantılarda sunuldu; uygulanmasına karar verilenler hemen uygulanmaya baÅŸlandı. FÄ°NAL VE YENÄ° BAÅžLANGIÇVe son olarak... GeçtiÄŸimiz hafta Hürriyet binasındaki Çetin Emeç salonunda, DoÄŸan Holding ve Yönetim Kurulu BaÅŸkanı ve Hürriyet Sahibi Aydın DoÄŸan ve DoÄŸan Medya Grubu yöneticilerinin de katıldığı tüm Hürriyetçilere açık olan bir toplantı düzenledik ve çalışmaların tarihini, amacını, sonuçlarını ve geleceÄŸe yansımalarını anlattık. Aslında bu son toplantı yeni bir baÅŸlangıç anlamına da geliyor. Varılan kararların daha da geliÅŸtirileceÄŸi, eksiklerin giderileceÄŸi, uygulamaların hızlanacağı bir dönemin eÅŸiÄŸindeyiz.Hürriyetçiler Hürriyet'te yeni bir dönem açıldığı fikrinde buluÅŸuyor ve Hürriyet hep ‘‘taklit edilen’’ olduÄŸu için, haber kalitesiyle, etik deÄŸerleriyle, insana yapılan yatırımla, bu deÄŸiÅŸimin tüm sektörü de etkileyeceÄŸine inanıyor. Habere, okura saygılı, yeniliklere, deÄŸiÅŸimlere açık, dünya markaları arasında yükseklere tırmanan bir Hürriyet göreceksiniz bundan sonra. Sabancı Ãœniversitesi'ndeki ‘‘kamp’’a katılanlar arasında ‘‘genç’’ yazarımız Kanat Atkaya da vardı, ‘‘baş’’ yazarımız Oktay EkÅŸi de. Zaman zaman aynı küçük gruplarda yanyana oturup, aynı konuda fikir beyan etmiÅŸlerdi. Fakat, Hürriyet'in kariyer ÅŸemasının açıklanmasından sonra olacakları izlemek gerekiyor galiba. Çünkü Atkaya bir yazı yazdı ve hodri meydan dedi: ‘‘Kollayın kendinizi Oktay Bey!’’Konuyu açalım: Yeni kariyer haritasında genç muhabir için birkaç yol var. Yolunu ya muhabir-uzman muhabir olarak sürdürüyor; ya editör/redaktör olup, sayfa editörlüğüne, oradan haber servis müdürlüğüne, yazıiÅŸleri müdürlüğüne ve genel yayın yönetmenliÄŸine doÄŸru gidiyor; ya da yazar/yorumcu oluyor. Ä°ÅŸte bu son yolu tercih ederse, -ki yıllar önce Hürriyet'te genç muhabir olan Atkaya, ÅŸu anda bir yazar- gideceÄŸi tek yer var, o da baÅŸyazarlık! Atkaya köşesinden baÅŸyazarımıza seslenerek diyor ki, ‘‘Kollayın kendinizi Oktay Bey!’’ Sonucu hep birlikte göreceÄŸiz.HERKES DERSÄ°NÄ° ÇALIÅžTIBunlar iÅŸin ÅŸaka tarafı tabii. Kariyer yolundan iç iletiÅŸimin artırılmasına, haberde giderek daha öne çıkan etik deÄŸerlerden Hürriyet markasının pekiÅŸtirilmesine, bizim gazetede olup biten ÅŸeyler, çalışanları mutlu etmiÅŸe benziyor. Bunun ilk adımı, ‘‘böyle ÅŸeyler hep kağıt üzerinde kalır’’ yargısının yıkılması. Yayın Koordinatörü Fikret Ercan, ‘‘35 yıldır bu müessesedeyim, zaman zaman bu tür giriÅŸimler olur, iyiniyetlidir hepsi, ama bir süre sonra unutulur. Bu kez çok ciddi ÅŸekilde yol aldıkça bütün arkadaÅŸlarımız inandı’’ diyor. Ercan herkesi temin ediyor: ‘‘Emin olun, herkes evinde dersini çalışıp gelir oldu toplantılara, kimse geç kalmadı, hatta erkenden gelip bekliyorduk...’’SaÄŸlık konusunda uzman muhabirimiz Mesude ErÅŸan, itiraf ediyor: ‘‘BaÅŸlangıçta kuÅŸkularım vardı doÄŸrusu.’’ Ancak tartışmaların demokratik ortamlarda gerçekleÅŸmesine, üst düzey yönetimin alınan kararları uygulamadaki kararlılığına bizzat tanık olunca, ‘‘lafların havada uçuÅŸmadığını’’ gördüğünü söylüyor.Yayın Danışmanımız DoÄŸan Hızlan içerde de bir ÅŸeyler olduÄŸunu yazdı. Ona arama toplantılarından kalan ilk ÅŸey, çalışanların yaÅŸadığı özgürlük duygusu. ‘‘Ben bu toplantılarda hiçbir hiyerarÅŸik çekingenlik gözlemedim’’ diyor. Sayfa tasarımcısı Nilgün Kıdır, gençleÅŸen, modernleÅŸen, dünya gazetesi olmaya doÄŸru giden bir gazetede çalışıyor olmayı heyecan verici buluyor.Sürekli söylenegelen bir cümledir ÅŸu: Gazeteciler baÅŸta meslekleri olmak üzere hemen her ÅŸeyden ÅŸikáyet ederler! Buna Sefa Kaplan dikkat çekiyor. ‘‘Laf aramızda, bu ÅŸikayetlerin önemli bir kısmında haklılık payı da vardır elbette ama gazeteciler kadar mesleÄŸini eleÅŸtiren baÅŸka bir meslek grubuna rastlamak da kolay deÄŸildir. Berberi, mankeni, hamamcısı, kapıcısı, polisi, doktoru, tellağı kendilerine en ufak bir eleÅŸtiri yöneltilince ayaÄŸa kalkıp demeç üzerine demeç verirler. Halbuki basın eleÅŸtirilince pek fazla sesimiz çıkmaz. Çıkmaması bir yana, içimizden hak veririz yapılan eleÅŸtirilere.’’ Ä°ÅŸte Hürriyet'in bu deÄŸiÅŸimi, biraz da kimi haklı, kimi haksız bu eleÅŸtirileri ortadan kaldırmak ve haberleri belli bir kaliteye yükseltmek. Tabii ki bunlar, Hürriyet'te bugüne kadar yapılan her ÅŸey yanlış, kötü, kalitesiz olduÄŸu anlamına gelmiyor. Sadece artık çıta, evrensel standartlara göre yükseliyor ve ‘‘Bu haber Hürriyet'e nasıl girmiÅŸ, böyle bir haberi yazan muhabirin Hürriyet'te iÅŸi ne?’’ ÅŸikayetlerini ortadan kaldırmak. Haber Koordinatörü Enis BerberoÄŸlu'na göre bunlar müthiÅŸ keÅŸifler deÄŸil aslında, Hürriyet sadece kendini ilkelerle baÄŸlıyor: ‘‘Mesela özel hayata iliÅŸkin ilkelere aykırı haberi artık vermeyecek Hürriyet. BaÅŸka verenler var, bizden beklemeyin. Ya da tefecinin ÅŸu ırktan bu kavimden olması deÄŸil, tefeci olması önemli olacak bizim için.’’ Sabancı Ãœniversitesi'ndeki kamptan sonra yapılan bir toplantı dizisi de gazetenin kadın çalışanları ve yazarlarının biraraya geldiÄŸi ‘‘kadın bakış açısı’’ grubununkiydi. O toplantılara tek erkek olarak katılan DoÄŸan Satmış'ın haline zaman zaman üzüldüğümü itiraf etmeliyim; onca ‘‘cadı’’ kadının hışmını savuÅŸturabilmek için az ter dökmedi. Ama sükuneti ve centilmenliÄŸinden de hiç taviz vermedi.Toplantılar fazlasıyla ateÅŸliydi. Sorular hep ona yöneliyordu. Çünkü yazı iÅŸleri müdürü, okur temsilcisi ve erkekti. Ona en çok ÅŸu soruları sorduk: - Bayan ne demek? Erkek varsa kadın vardır, bayan bir soyadından önce kullanılır. Bay Ecevit, Bayan Ecevit gibi.- Niye haberde kadının dul olduÄŸu sürekli vurgulanıyor? Kadının medeni durumunun olayla ilgisi ne? Hiç dul erkek diye bir baÅŸlık attınız mı?- Åžu kliÅŸelerden ne zaman kurtulacağız: Görücüye çıktı, duygulu anlar yaÅŸadı, seviyeli bir beraberlik...- Arka sayfa güzeli artık demode olmadı mı?En çok tartışılan konulardan biri de kadınların bu gazetede en çok hangi haberlerle yer aldıklarıydı. Daha çok cinayete ya da tecavüze kurban gittikleri zaman mı; genç ve güzel bacaklı olduklarından mı; birlikte oldukları erkekler nedeniyle mi; baÅŸarı öyküleriyle mi? Ya kadın okuyucuya ulaÅŸmak için bugüne kadar ne yapmıştık? Güzel sonuçlara vardığımız bu toplantılar sonunda öyle bir refleks oluÅŸtu ki, daha önce yapmadığımız bir ÅŸeyi yapmaya baÅŸladık: Gazetede ertesi gün bizi rahatsız eden bir haber ya da baÅŸlık gördüğümüzde hemen sayfanın sorumlusunu arayıp, ‘‘bu niye böyle?’’ diye sorduk. Artık çoÄŸu sayfada baÅŸlıklar atılırken, daha önce bir kez düşünülüyorsa, ÅŸimdi üç kez düşünülüyor. Ferai Tınç bunu ‘‘bilinç geliÅŸmesi’’ olarak yorumluyor. Ama asıl pay, arama toplantılarının bize verdiÄŸi motivasyonda.İÇ Ä°LETİŞİM TAVANA VURDUİç iletiÅŸime dair de pek çok çalışma yapıldı. Servis alanları düzenlendi, camları açılmayan ‘‘akıllı’’ binamıza inat ‘‘açık hava kafeteryası’’ açıldı. Yemekhanede açık büfe uygulamasına ve porselen tabaklara geçilip, iÅŸ seyahatleri sorumlumuz ve DJ'imiz Ãœmit Tok'un deyimiyle bir ‘‘tatil köyü havası’’ yaratıldı. Yine açık havada ‘‘Yaza Merhaba’’ partisinden her ay tekrarlanan burçlar partisine pek çok sosyal etkinlikler hızlandı da hızlandı.Dışardan gelenlerin ilk karşılaÅŸtığı kiÅŸi olan Hürriyet Danışması'nın duayeni Güler Çamcan bütün bunları ‘‘insanların yüzü daha bir güler oldu’’ diye özetliyor. Ä°nsan Kaynakları uzmanı Filiz Demir, ‘‘Toplantılar bana acayip enerji verdi’’ diyor. Satış-pazarlama Koordinatörü Sinan Köksal'ın söylediÄŸi gibi deÄŸiÅŸimin bir parçası olmak mutlu ediyor, çalışanların yaptığı iÅŸe aidiyet hissini artırıyor.Yine bu çalışmaların bir sonucu olarak açılan Hürweb artık koca binada ne olup bittiÄŸini anında çalışanlara duyuruyor. Sitenin mesaj tahtası zaman zaman kilometrelerce uzayan bir ÅŸikayetler nehrine dönüşüyor ama olsun, bina hizmetlerinden sorumlu insanlar, ‘‘Bu bir patlama, çünkü Hürweb çok demokratik bir tartışma ortamı yarattı, zamanla yoluna girdi, güzel tartışmalar oldu, ÅŸikayetler azaldı, takdirler çoÄŸaldı’’ diyorlar. Teknik Hizmetler Åžefi Ayhan Ãœnsal ‘‘Bazı ÅŸikayetler çok acımasızdı ama hizmet grubundaki insanlar olarak, çalışanları mutlu etmek bizi de mutlu ediyor’’ diyor. Ä°letiÅŸim grubundan editör Banu Tuna ise durumu şöyle özetliyor: ‘‘İletiÅŸimsizlik Hürriyet çalışanları arasındaki en büyük problemdi. Sorunların bir kere tespit edildikten sonra ne kadar hızlı çözülebildiÄŸini fark ettim. Bir süre sonra bizim ekip Hürriyet çalışanlarının Beyaz Masa'sı haline geldi diyebilirim.’’ VUSLAT DOÄžAN SABANCI Bir üst düzey yönetici için kolay deÄŸil her ÅŸey çok açık konuÅŸulduHürriyet, Katılımcı Yönetim Danışmanlığı hizmetine baÅŸvurmaya neden ihtiyaç duydu?- Hürriyet lider bir kuruluÅŸ ve her liderin de önünde önemli bir iddia vardır. Çünkü bir rol modeli yoktur. Her zaman kendine iyi bir rol seçmelidir. Bu misyonla Hürriyet bir arama konferansı yaparak vizyonunu netleÅŸtirmek istedi. Bir lider kuruluÅŸ olarak bunları yaptığımız için sektörde çıtayı bir kademe yukarı çıkarmayı amaçladık.YAKIN VE SICAKÇalışmalara baÅŸlarken kafanızda nasıl bir düşünce vardı, bugün gelinen nokta nedir?- Çalışmalara baÅŸlarken kafamızdaki vizyon, aÅŸağı yukarı buydu. Hatta arama konferansından sonra OÄŸuz BabüroÄŸlu'na, ‘‘Ne yapacaksak, bir ayda yapacağız, burada gündem ve tempo çok hızlı, konsantrasyonumuz uzun sürmeyebilir, bazı konuları hemen tartışmaya açsak’’ demiÅŸtim. Ama beklediÄŸimin çok üstünde bir performans gösterdi çalışma grupları. Uzun zaman da konsantrasyonlarını kaybetmeden çalıştılar. Bir yandan ciddi ÅŸekilde gazetedeki iÅŸlerini yaptılar, bir yandan da toplantı odalarına kapanıp yarını tartıştılar. Bu kolay bir ÅŸey deÄŸil. Tabii bizim yarınımızla bugünümüz örtüştüğü için, bunun verdiÄŸi bir renk de vardı, umduÄŸumdan çok daha pozitif geliÅŸti her ÅŸey. Sık sık katıldığınız toplantılarda bir üst düzey yönetici olarak tüm çalışanlarla eÅŸit söz hakkına sahiptiniz. Bunu nasıl yaÅŸadınız? Neler düşündünüz, neler hissettiniz?- Bir üst düzey yönetici için de kolay deÄŸil, her ÅŸey çok açık konuÅŸuldu. Evet demokrasi önemli, ama eÅŸit hak ikna edebildiÄŸin kadar vardır. Hepimizin birbirimizi ikna edebildiÄŸimizi düşünüyorum. Ben ÅŸundan çok mutlu oldum. Ä°lk defa diÄŸer arkadaÅŸlarla bu kadar açık bir ortamda, bu kadar yakın, sıcak ve içten bir ortamda birlikte olduk. Dolayısıyla kendi adıma çok ÅŸey aldım bu toplantılardan. Ama çalışan diÄŸer arkadaÅŸların da çok ÅŸey aldığını hissediyorum. Toplantılardan sonra çalışanlarla iliÅŸkilerinizde, onlara iliÅŸkin düşüncelerinizde bir deÄŸiÅŸiklik oldu mu?- Kuruma baÄŸlılık olduÄŸunu gördüm. Mesleki tatmin çok üst düzeyde. Kendini çok eleÅŸtirebilen, deÄŸiÅŸime açık, doÄŸruyu arayan ve sorgulayan bir çalışan kitlesi var Hürriyet'te. Tabii bunları günlük yaÅŸamlarda yaşıyorduk, ama hiçbir zaman bu kadar zamanımız olmuyor sohbete. Çok sevindiriciydi.TEPKÄ°LER OLUMLUGeliÅŸmelerle ilgili çalışanlardan size ulaÅŸan tepkiler nasıl?- Herkesten çok pozitif feedback alıyorum. Hatta doÄŸum nedeniyle çalışmaya ara verdiÄŸim iki ayda bile en iyi hissettiÄŸim zamanlar, çalışma gruplarından arkadaÅŸlarla yaptığım, onların her ÅŸeyin iyi gittiÄŸini, motive olduklarını söyledikleri konuÅŸmalar.Bu çalışmaların ilerideki yıllarda sonuçları nasıl olacak ve basın sektörünün tamamına nasıl yansıyacak sizce?- Hürriyet’in çok lehine bir ÅŸey bu tabii. Ama sektör için çok önemli. Her zaman Hürriyet taklit edilir. Ä°yi bir ÅŸey için taklit edilmek de memnuniyet verici. Hürriyet ÅŸimdi sektörün deÄŸerlerini, kurallarını koyuyor. Mesela chat kayıtlarını yayınlamıyorum diyor ve meslekte çıtayı yukarı çekiyor.ERTUÄžRUL ÖZKÖK Bu büyük projenin benim kafamdaki adı ÅŸudur: GazeteciliÄŸin kalitesini ve güvenilirliÄŸini artırma giriÅŸimi 55 yıldan bu yana Türkiye'de yapılan bütün kamuoyu anketlerinde, ‘‘Gazete denince aklınıza ne geliyor?’’ sorusuna verilen cevap hep aynı oldu: Hürriyet. Gerçekten de Hürriyet, sadece bir gazetenin adı olmaktan çıkıp gazete ile özdeÅŸleÅŸen bir marka haline gelmeyi fazlasıyla hak eden bir üründür. Hiç şüphesiz bu özelliÄŸi Hürriyet'e bu mesleÄŸe ilkleri ve yenilikleri getirme, kuralları koyma görev ve hakkını da vermektedir. Gazetemiz ÅŸimdi Türk medya tarihinin en önemli aÅŸamalarından birine giriyor. Bu büyük projenin benim kafamdaki adı ÅŸudur: GazeteciliÄŸin kalitesini ve güvenilirliÄŸini artırma giriÅŸimi. GiriÅŸim kelimesini bilerek kullanıyorum. Çünkü bu giriÅŸimin gerçekleÅŸmesi kadar gerçekleÅŸmeme ihtimali de var. GerçekleÅŸmesi her ÅŸeyden önce bizlere yani bu kurumun çalışanlarına ait bir sorumluluktur. Arama toplantısından sonra oluÅŸturduÄŸumuz çalışma gruplarından Haber Kalitesini Yükseltme Grubu, çalışmalarını tamamlayarak oluÅŸturduÄŸu Hürriyet GazeteciliÄŸi kitabını hepimizin bilgisine sunuyor. Åžimdi hedefimiz bizzat çalışanlar tarafından oluÅŸturulan bu kitaptakileri hayata geçirmek olmalı. Hepimiz ÅŸunun bilincinde olmalıyız; editoryal bağımsızlığın en büyük güvencesi çalışanların yaptıkları haberin ve çıkardıkları gazetenin kalitesi ve güvenilirliÄŸidir. O nedenle bu çalışmayı aynı zamanda editoryal bağımsızlığımızın gerçekçi ve saÄŸlam temellere oturtulması yolundaki en önemli adım olarak görüyorum. Artık sloganımız ÅŸudur: Mükemmel bir Hürriyet için tek istikamet bir yoldayız. Hürriyet'in sözlüğünde imkansızlık kelimesi yoktur. Dolayısıyla bahanesi de yoktur.Doçent OÄŸuz BabüroÄŸlu (Arama Katılımlı Yönetim Åžirketi Danışmanlığı Direktörü)Haber kalitesi modeli bence bir buluÅŸBaÅŸtan beri projeye katılım, heyecan çok yüksekti. Ä°nsanlar hakikaten Hürriyet'i daha iyi, kendisiyle rekabet eder hale getirmek üzere varlarını yoklarını ortaya koydular. Zannediliyor ki gazeteciler bireyseldir, hiç uzlaÅŸmaz, her zaman eleÅŸtirirler, didiÅŸirler... Bunun doÄŸru olmadığını ya da doÄŸru düzgün bir katılım süreci olursa, her zaman kavga olmayacağını gördük. Bu proje aslında Hürriyet'in oturduÄŸu yeri nasıl koruyacağı, nasıl kurumsallaÅŸtıracağı üzerineydi. Ortaya çıktı ki aslında Hürriyet'in oturduÄŸu yer doÄŸru bir yer. Åžimdi mesele bunun nasıl sürdürülebileceÄŸi, saÄŸlamlaÅŸtırılabileceÄŸi. Proje grupları ve projeler doÄŸru seçildi ve doÄŸru önceliklendirildi. Haber kalitesi modeli bence bir buluÅŸ. O grubun buluÅŸu. Muhabirler için test, özgün bir izleme modeli. Muhabire gelecek vaat etmek, markanın korunmasına iliÅŸkin kararlar, hepsi isabetli seçimlerdi. Ãœstelik bunların hepsi günlük üretim baskısı olmasına raÄŸmen altı ay içinde yapıldı. Çabucak hayata geçirilmeye baÅŸlandı. Takdire ÅŸayan buluyorum. HÃœRRÄ°YET GAZETECÄ°LİĞİ EL KÄ°TABIGeçtiÄŸimiz ekim ayının başından beri süren çalışmalar, 2 Temmuz 2003 günü aralarında DoÄŸan Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı ve Hürriyet Sahibi Aydın DoÄŸan ile Sema DoÄŸan'ın bulunduÄŸu Hürriyet ailesine sunuldu. Çalışmaların somut sonuçlarından biri olan Hürriyet HaberciliÄŸi el kitabı ilgiyle karşılandı. Gazetenin mutfağında çalışanların elinden çıkan bu kitap, Hürriyet GazeteciliÄŸi'nin katkılara ve geliÅŸmelere açık adımlarından biri. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!