OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 20, 2003 00:00
Amerikalı bir yönetmen, birkaç Türk ve Amerikan oyuncu, bir Türk yapımcı biraraya geldiler, bağımsız bir
film çektiler.Filmleriyle Uluslararası Los Angeles Film Festivali'ne baÅŸvurdular, kabul edilmeyi bile mucize olarak görürken, festivalin en iyi filmi seçildiler. Bir de üstüne, Amerikan film festivallerinin verdiÄŸi en yüksek para ödülü olan 50 bin doları kazandılar. Hangi film mi? Amerikalı oyuncular David Connoly ve Paul Schneider'ın yanısıra özgür çocuk YiÄŸit ÖzÅŸener'in baÅŸrollerini oynadığı, yönetmenliÄŸini Amerikalı Paxton Winters'ın yaptığı, senaryosunu Kerimcan Güleryüz'ün yazdığı, yapımcılığını Mehmet Eryılmaz'ın üstlendiÄŸi Crude. Crude, Türkiye yollarında geçen bir macera filmi. BeÅŸ parasız iki Amerikalı gencin Türkiye'ye geldikten sonra, sahte bir kaçırılma senaryosu hazırlamalarını ve bunu bir Türk'ün de yardımını alarak, medyaya satma çabalarını anlatıyor. Bir yol filmi olan Crude, Ä°stanbul'da baÅŸlayıp, Kapadokya, Antep, Urfa, Mardin, DoÄŸu Beyazıt ve Bodrum'a uÄŸrayıp, New York'ta son buluyor. Biz de bu hafta vizyona giren filmin yapımcısı Mehmet Eryılmaz ve baÅŸrol oyuncularından YiÄŸit ÖzÅŸener'le Crude hakkında konuÅŸtuk.Filmin kadrosu nasıl ortaya çıktı?- Mehmet Eryılmaz: Ben New York'taydım ve orada yönetmen Paxton Winters ile tanıştım. Senaryo zaten mevcuttu ama yapımcı yoktu ve bazı parasal problemler mevcuttu. Bu arada da 11 Eylül olayı yaÅŸandı. Yabancı oyuncuları Amerika'dayken bulduk. Orada yaÅŸayan, fazla profesyonel olmayan oyuncular. Ä°kinci Bahar dizisinden hatırlayacağımız Ä°pek DeÄŸer ve ressam Mehmet Güleryüz de aralarında. Kaç kiÅŸilik bir ekiptiniz?M.E: Biz küçücük bir ekiptik. Çekim aÅŸamasında yönetmen, asistan, bir set elemanı ve oyuncular, çekim sonrası aÅŸamasında da ben, yönetmen ve uzman bir teknik eleman vardı. Yani bizim film, dört beÅŸ arkadaşın bir araya gelip, hadi film yapalım, düşüncesiyle kurdukları küçük bir ekiple hayata geçti.Neden böyle bir hikaye seçtiniz?- M.E: Türkiye yollarında geçen bir film olsun istedik. En önemli sebebi, dünyada Türkiye'nin adını böyle eleÅŸtirel bir filmle duyurmaktı. Bir Amerika eleÅŸtirisinin çoktan vaktiydi. Bu filmle, yapmak istediÄŸimiz eleÅŸtiriyi Amerikalı bir yönetmenin gözüyle gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduk.Amerika'nın hangi yönünü eleÅŸtirmekti amacınız?- M.E: Ben 11 Eylül sonrası New York'taydım. Çok ÅŸeyin deÄŸiÅŸtiÄŸini gördüm. Ä°nsanların olaylara bakış açıları, birbileriyle iletiÅŸimleri, yargıları farklıydı. Bir tedirginlik vardı insanların yüzlerinde. Bir Amerikalı olarak Paxton da konuyla ilgili eleÅŸtirel bir film yapmak istiyordu.Filmi çekmeye karar vermeden önce senaryo elinizde miydi?- M.E: Genel hatlarıyla Kerimcan Güleryüz senaryoyu hazırlamıştı. Bizimki zaten bağımsız bir film olduÄŸu için, istediÄŸimiz rötuÅŸları yapma imkanımız vardı.YiÄŸit ÖzÅŸener: GerektiÄŸi yerde müdahale ettik. Bir sonraki günkü çekime baÅŸlamadan önce toplantılar yaptık, revize ettik. Çekim esnasında da senaryonun bazı yerlerini deÄŸiÅŸtirdiÄŸimiz oldu. Zaten, Paxton oyunculara alan bırakan bir yönetmen. ÇEKÄ°MLERDE GERÄ°LLA TEKNİĞİ UYGULADIKCrude'un birinci anlamı kaba saba, ikincisi ham. Crude isminin filmle nasıl bir baÄŸlantısı var?M.E- Birkaç yönden baÄŸlantısı var. Filmin çekimi için biraz kaba saba diyebiliriz. Biz çekim tekniÄŸimize gerilla diyoruz. Öyle cilalı bir film deÄŸil çünkü. Yola çıkıp, görüntü almak gibi. Filmin baÅŸrol oyuncuları için de kaba saba diyebiliriz. Hani, pek dünyadan haberi olmayan tipler. Görgüsüzlükten bahsetmiyorum ama. Crude en çok ham petrol için kullanılan bir kelime. Filmin en son karesinde, boÄŸazdan geçen bir tanker var. Ãœzerinde ‘‘Crude Hope’’ yani Ham Umut, yazıyor. Dünyada kavganın en büyük nedeni nedir, tabbi ki para. Bunun günümüzdeki en güçlü temsilcisi de petrol. Filmin ismi, biraz da bu çıkar iliÅŸkilerine dokunduruyor.Bazı parasal sıkıntılarımız vardı dediniz. Nasıl hallettiniz parasal sorunları?M.E. Önemli bir kısmını ben finanse ettim, Paxton da kendi cebinden çok para harcadı. Kendi paramızla hallettik yani.Biraz da büyük ödülü kazandığınız festivalden bahsedelim. - M.E: Crude zaten festival için hazırlanmış bir film, bunun baÅŸtan beri bilincindeydik. Güncel bir konuya da sahip olunca, filmi festivallerde yarıştırmak olması gereken bir ÅŸeydi. Ben film tamamlandığından beri sürekli festivallere baÅŸvuruyorum. BoÅŸ zamanlarım festival baÅŸvuru formlarını doldurmakla geçiyor. Los Angeles, Amerika'nın en önemli beÅŸ film festivalinden biri. Dünyada binlerce film festivali var ama Seattle, bunların arasında prestijli bir yere sahip. Organizasyonun büyük oluÅŸu, bizim aldığımız baÅŸarıya daha çok ÅŸaşırmamıza sebep oldu. Çünkü, Los Angeles, Seattle gibi festivallere kabul edilmek bile mucize.Her yıl binlerce film baÅŸvuruyor deÄŸil mi?- M.E: Tabii. Geçen yıl tam iki bin film Los Angeles Film Festival'ine katılmak için yarıştı. Aralarından yalnızca 20 film seçildi.BU YAZ TÃœRKÄ°YE'DEYÄ°Z TEPKÄ°LERÄ° ALIYORUZJüriyi filmin nesi etkiledi?- M.E: Türkiye'nin hemen her yerine uÄŸruyor film. Paxton belgesel çekerek yetiÅŸtiÄŸi için açık alanda çok baÅŸarılı. Crude'u izleyen her Amerika'lıdan kesinlikle bu yaz Türkiye'ye geliyoruz gibi tepkiler aldık. Görsel açıdan çok doyurucu bir film. Müzikleri de çok baÅŸarılı. Yani, genel olarak filmin ruhu etkiledi diye düşünüyorum. Çünkü, o ruh dört beÅŸ genç insanın tamamen kendi çabalarıyla ortaya çıktı. Bir de tüm dünya politikasıyla ilgili gözlemleri ve yargıları olan bir film. Bana bir Türk yönetmen bu hikayeyle gelseydi, ben o filmi yapmazdım. Çünkü, böyle etkileyici olmazdı. Müzikleri kim yaptı?- M.E: Gökhan Kırdar ve Mercan Dede'yle çalıştık.Türkiye'den pek fazla bağımsız film çıkmıyor deÄŸil mi?-Y.Ö: Evet, hiç çıkmıyor. En büyük örnek Nuri Bilge Ceylan. Bir tek o, bizim gibi çok küçük ekiplerle çalışıyor, ve baÅŸarısı da ortada. -M:E: Tabii, büyük prodüksiyonlar baÅŸarılı olamaz, bağımsız filmler baÅŸarılı olur gibi bir ÅŸey söylemek yanlış olur. YiÄŸit Bey, filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?- Ä°ki Amerika'lının zengin Türk arkadaşıyım. Amerikalılar Ä°stanbul'a geldiklerinde bir gece kulübünde tanışıyorlar Ali'yle. Baba tarafından Mardin'li. Hayatı okuldan okula sürüklenmekle geçmiÅŸ. Ailesiyle kopuk. Varlık içinde yaşıyor ve Amerikalıların çevirmek istedikleri oyuna yabancı. Ama onlara yardım etmek istiyor.O Åžimdi Asker'de de rol aldınız. Crude'un farklı bir yanı var mıydı sizin için?- Y.Ö: Herkes Kendi Evinde'de ve YeÅŸil Işık'ta da rol aldım ama Crude'u ayrı bir yere koyuyorum. Çalışma ÅŸeklimiz, yönetmenin bize yaklaşımı, herkesin kendi görevi dışında da filme bir ÅŸeyler katması çok güzeldi. Ä°ÅŸin her aÅŸamasında herkes elinden geleni yaptı. Her ÅŸeyin müdahaleye açık olması da benim için ayrı bir keyifti.Özgür Çocuk'un üzerinize yapıştığını düşünüyor musunuz? - Y:Ö: Yoo, hayır. O benim için çok güzel bir iÅŸti. Zihinlere böyle yer etmiÅŸ bir reklam kampanyasında yer almaktan memnunum. Oyuncu önüne çıkan her türlü fırsatı en doÄŸru ÅŸekilde deÄŸerlendirmeli. Hiçbir oyuncuya katı sınırlarla yaklaÅŸmamak gerekiyor.-M:E: Bir yapımcı gözüyle, oyuncu için iki önemli ÅŸey var. Biri oyuncunun rolünde iyi olup olmaması. YiÄŸit bunu baÅŸarıyor. Yurtdışında da çok iyi tepkiler aldı. Ä°kincisi, oyuncunun göz önünde bulunması. YiÄŸit, bunu oyunculuk geçmiÅŸi çok kısa olmasına raÄŸmen, bu reklamla çok iyi baÅŸardı.- Y.Ö: Bir de iyi bir iÅŸle göz önüne gelirseniz, oyuncu için kat kat iyi bir ÅŸey.Televizyonda gördüğümüz oyuncuları, beyazperdede izleyince bir kıyaslamaya gideriz. Siz oyunculuÄŸunuz açısından kıyaslıyor musunuz televizyon ve sinemayı?- Y.Ö.- Sinema filminde rol almak çok daha keyifli. Sinemadaki projelerin, başı sonu belli. Televizyon çok daha farklı. Bir kere çok hızlı üretilmesi gerekiyor. Yapmak istediÄŸiniz ÅŸeyleri tam olarak yapamadığınz oluyor. Sonu nereye gideceÄŸi belli deÄŸil. Rolünüz için kafanızda tasarladığınız oyunculuÄŸu yapamayabiliyorsunuz. Sinemada bir karakteri yaratma keyfi çok yüksek. Hayatımın sonuna kadar sadece sinema yapmak isterim. Â
button