Bizim duvarlarımız dolu, onlarınki bomboş

Güncelleme Tarihi:

Bizim duvarlarımız dolu, onlarınki bomboş
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2001 00:00

DOĞAN Holding'in İstanbul'un Anadolu yakasındaki merkezinin üçüncü katında bir toplantı salonu var.Zaman zaman grubun üst düzey yöneticileri burada toplantı yapar.Bu salonun iki duvarı baştan sona, üç sıra halinde dizilmiş plaketlerle doludur.SIRA SIRA PLAKETGörünüşte bu plaketlerin hepsi birbirinin aynıdır.Çünkü aynı kuruluş tarafından, İstanbul Ticaret Odası tarafından verilmiştir.Hepsi, vergi takdir belgeleridir.1978 yılından bugüne aşağı yukarı her yıl Aydın Doğan'a veya onun müesseselerine verilen teşekkür beratlarıdır.Yani devlete çok vergi verdiği için kendisine sunulan beratlar.Aslında, bunların bazılarında, hatta çoğunda bir fark vardır.Bunlar ‘‘Vergi Şampiyonluğu’’ beratlarıdır.Aydın Doğan'a o yılın vergi şampiyonu olduğu için verilen beratlar.Yan tarafta ise bir vitrinin içinde madalyalar vardır.Onlar da her yılın vergi şampiyonluğu veya ikinciliği, üçüncülüğü için verilen madalyalardır.O salonda ne zaman toplantıya gitsem, bütün bunları incelerim.Üzerlerindeki yazıları dikkatle okurum.Çünkü bunlar bir insanın, bir şirketin, bir müessesenin göğsüne asılmış İstiklal madalyaları gibidir.Bir defasında bu beratları almak için İstanbul Ticaret Odası'na ben gitmiştim.O yılın en çok vergi veren kuruluşlarına bu beratlar verilecekti.Beratları da, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel veriyordu.GÖĞSÜNE ASBütün kuruluşların sahipleri veya üst düzey yöneticileri lacivert elbiselerini giymiş, heyecanla bekliyordu.Cumhurbaşkanı Demirel bu beratı bana verirken, ‘‘Bunu sıkı tut, Hürriyet'in en güzel salonuna as. Çünkü bir şirketin göğsüne takabileceği en güzel madalya budur’’ demişti.Hürriyet ve Aydın Doğan'ın bütün öteki müesseseleri, her yıl vergi şampiyonları arasına girmek için yarışır.Artık duvarlarımızda bu beratları asacak yer kalmadı.Bize yeni duvarlar lazım.Uzanlar'a ait radyo ve televizyon kanalları ile bir gazete günlerdir bize akıl almaz iftiralar atıyor.Yıllarca vergi şampiyonu olmuş bir insana, ‘‘Vergi kaçırıyorsun’’ diye yayın yapıyor. Akıl almaz hakaretler ediyor ve kimse çıkıp bu kanallara ‘‘Dur’’ diyemiyor.Başka kanallara aslan kesilen müesseseler, korkudan veya burada telaffuz etmeye bile iğrendiğim bir başka nedenden dolayı put kesilmişler. Bütün iftiralara, apaçık belgelerle cevap veriyoruz.DDT'ye bağışıklık kazanmış haşare gibi ertesi gün iftiraların dozu daha da artıyor.VERGİ KAÇIRMAK MIHesap ettik.Geçen yıl Doğan Grubu'nun ürettiği ve bu devlete kattığı toplam vergi 500 milyon doları geçmiş.Türkiye'de bu kadar vergi üreten kaç şirket, bu vergiyi gönül rızası ile ödeyen kaç kişi vardır?Ama şimdi gelin kendinizi o insanın yerine koyun.Siz ülkenize bu kadar katkıda bulunmuşsunuz.Ne var ki, bırakın ülkesine vergi vermeyi, devlete olan milyarlarca dolar borcunu ödemeyen, yurtdışındaki birçok şirkete borç takan ve ülkenin itibarını beş paralık eden bir medya grubu, gece gündüz size küfrediyor, hakaret ediyor, iftira atıyor.Ve o devletin içinden bir Allah'ın kulu da çıkıp, ‘‘Dur kardeşim sen ne yapıyorsun’’ demiyor.Bütün bu iftiralara maruz kalmak için biz ne yapmışız?Devletin elinde bulunan ve şu ana kadar ya korkudan ya başka nedenlerden dolayı hiç işlem yapılmayan birtakım kanun dışı olayları kamuoyuna duyurmuşuz.AYNI ŞEY OLACAKSiz gazetecilik yapıyorsunuz, karşılığında küfür ve iftira geliyor.Olsun, alışığız...Bunca yıl bize şunu öğretti.Belki bazıları kasıtlı bir şekilde, yaptığımız işe, gördüğümüz göreve ‘‘medya savaşı’’ diyor.Ama zaman çok adil bir yargıç.Çünkü zaman hep bizi haklı çıkarıyor.Biz iftira çemberinden sapasağlam çıktıkça, onlar süklüm püklüm başka yerlere giriyorlar.Emin olun bu defa da aynı şey olacak...Bizim duvarlarımızda yer kalmadı, onların duvarları ise bomboş...Çünkü duvarlarımızdaki o sıra sıra beratlar haklılığımızın en büyük kanıtı.Ve ünlü bir Amerikalının dediği gibi: ‘‘Haklılık en büyük güçtür...’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!