‘Bizim burada kızlar çok değersiz’

Güncelleme Tarihi:

‘Bizim burada kızlar çok değersiz’
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2015 01:18

Kitap çalmakla suçlandıktan sonra yaşamına son veren 12 yaşındaki Ağrı Diyadinli Ebru’nun arkadaşları çok umutsuz: “Asıl sorun hırsızlıkla suçlanmak değil. Burada kızlar çok değersiz. Koyunlara bakarsın, tarlaya gidersin, 14’ünde de evlendirilirsin.”

Haberin Devamı

12 YAŞINDAKİ Ebru Yalçın, Ağrı’nın Diyadin ilçesi Taşmektep (Mirzecan) köyünde 6’ncı sınıfta okuyordu. Bazı sınıf arkadaşları onu kitap çalmakla suçladı. Bunun üzerine öğretmeni de Ebru’nun mantosunu kaldırdı ve altından iki hikâye kitabı çıktı.

‘BİR DAHA KİTAP ÇALARSAN...’

Ebru’nun sınıfta örselenen ruhu, öğretmeninin, “Bir daha çalarsan jandarmaya haber veririz” tehdidiyle daha da ağırlaştı. Eve gitti, her gün ilgilendiği kuzularını tek tek öptü ve 20 Şubat akşamı 5’te ahırda bir iple yaşamına son verdi.

‘Bizim burada kızlar çok değersiz’

‘ERKEK GİBİ HER İŞE KOŞARDI’

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle anısına kitap dağıtmak için ölümünden 4 ay sonra Ebru’nun köyüne doğru yola çıktık. Yanımızda ilçe merkezinde karşılaştığımız Ebru’nun babası da vardı. Baba Hudeyda Yalçın 13 çocuğundan biri olan Ebru’yu “11 kızım var, en güçlüsü oydu. Erkek gibiydi. Bir işe giderse 5 dakikada o işi yapar gelirdi...” sözleriyle anlattı. Ebru’nun mezarına, ardından okuluna geçtik. Bu kez Ebru’yu arkadaşları anlattı:

Haberin Devamı

‘IVANA SERT OLAMAM Kİ’

“Kışın bütün koyunlarla Ebru ilgileniyordu. Her işe koşardı. Yaşadıkları çok zordu, erkeklerin yaptığı şeyleri yapıyordu, çok değersizdi. Farkımız yok. Hepimiz değersiziz. Ebru çok bile dayandı. Burada kızlara sevgi gösterilmiyor...”
Kızlar, kaderlerinin çizildiğini, bir şeyin değişmeyeceğinde ısrarcı: “Burada okula gitmiyorsanız 14-15 yaşında evlendirilirsiniz”. “Hayalleriniz nedir” diye sorduğumda bir arkadaşı şöyle dedi: “Her genç kız okusun, meslek sahibi olsun ister. Ben oyuncu ve de modacı olmak çok istiyorum. Mesela Ivana Sert’i çok beğeniyorum ama yaşadıklarım belli. Olmayacağını biliyorum...”

Diyadin’DE BİR MERKEZ AÇILIYOR

Ebru’nun ölümü bir istisna değil. Diyadin, kız çocukları ve kadın intiharlarının çok yüksek olduğu bir ilçe. Hatta biz Ebru’nun okuluna gittiğimizde yakın bir köyde Sevda Aladağ adında bir genç kızın intihar ettiği haberini aldık. Soruna yönelik sosyolojik araştırma yapacaklarını anlatan Diyadin Belediyesi Eşbaşkanı Hazal Aras, eylülde faaliyete geçmesi planlanan ‘Toplumsal Destek ve Entegrasyon Projesi’ hakkında bilgi verdi: “Diyadin’de kadınlar toplumsal yaşamdan izole edilmiş durumdalar. Merkezle kadınlara sosyal buluşma alanı yaratacağız. Eğitimler, sinema gösterimleri olacak. Akraba evlilikleri nedeniyle engelli çocuk sayımız çok fazla. Merkezimizde engelli çocuk parkı da olacak.”

KADIN SORUNUNA ÇÖZÜM MERKEZİ

Bölgede çalışan Umut Kadınları Derneği’nin kurucularından Elif Ezel Doğan da kadınların ev dışında hayatlarının çok kısıtlı olduğunu anlattı: “Aynı köyde yaşamalarına rağmen birbirleriyle görüştürülmeyen kadınlar var. Gece devlet hastanelerinin acil servislerinde birçok kadın görürsünüz. Hasta değiller, ama hasta olduklarını söyleyip hastaneye gitmek bile onlara iyi geliyor.”

4 KIZ

Tuba, Yaprak, Fatma, Dilan... Ebru’dan sonra ne öğretmenlerin, ne de ailelerin bir ders çıkardığını anlattı. Arkadaşları “Bir kitapla hayatımız değişmiyor. Yardım etmek istiyorsanız bize değil, ailemize anlatın” dedi.

ÇYDD, DİYADİN’DE 10 BİN KİTAP DAĞITTI

ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) kitap çalmakla suçlanan Ebru Yalçın’ın ölümünün ardından kitap kampanyası başlattı. Kampanyayla 10 bin kitap toplandı. Kitaplar Diyadin’in 20 köyünde keman eşliğinde çocuklara dağıtıldı. ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Kaya, İstanbul’dan Ağrı’ya uzanan bu yolculuğu “Kitap yüzünden hayatına son veren Ebru’nun ruhuna, anısına helva dağıtır gibi kitap dağıtıyoruz” sözleriyle anlattı.

FARELİ KÖYÜN KEMANCISI

‘Fareli Köyün Kavalcısı’ masalındaki gibi kemanın sesini duyan çocuklar koşarak meydanda toplandılar. Fakat Diyadin masalı, kötü sonla değil kucak dolusu kitaplarla, başta çekinerek ellerine aldıkları kemanın sesine kapılan çocuklarla ve gülümseyerek bitti. Özellikle kız çocuklarının kemana olan ilgisinden etkilenen müzisyen Kardelen Pınar Ömer, bölgede bir seferlik değil, daha uzun çalışma yapmak istediğini söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!