Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin

Güncelleme Tarihi:

Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2019 08:00

Gece ve gündüz defalarca parmaklarını delerek akıttıkları kandan glukozlarını ölçüp insülinlerini buna göre vuran ve yemek miktarlarını ayarlayan Tip 1 diyabetli çocuklar şeker düzeylerini parmak delmeden ciltten ölçen ve insülini otomatik veren sensörlerin devlet tarafından karşılanmasını bekliyor. Otomobil alımındaki devlet desteğinin sensörlere kaydırılmasını isteyen çocuklar ve aileleri ‘Parmak uçlarımız bize kalsın; acımız dinsin’ sloganıyla kampanyalar düzenliyor.

Haberin Devamı

RAPORU SUNDULAR

Diyabetli Çocuklar Vakfı çatısı altında, aralarında Tip 1 diyabet hastalarının da olduğu doktor, avukat, diyetisyen, hasta yakınının hazırladığı rapor, Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları ile SGK’ya sunularak sürekli glükoz izlem sistemlerinin devlet tarafından karşılanması bir kez daha talep edildi.

Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin

Şu andaki fiyatlar üzerinden 20 bin civarındaki Tip 1 diyabetli çocukların tümünün sürekli glukoz ölçüm sistemi kullanması halinde yıllık sensör maliyetinin yaklaşık 200 milyon TL civarında olacağını belirten Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hatun, şunları söyledi:

100 MİLYON TL

Haberin Devamı

Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin

“Oysa birçok ülkede çocukların yüzde 50 kadarı, çeşitli nedenlerle sensör kullanamıyor. Dolasıyla aslında maliyet yıllık 100 milyon TL civarında olacaktır. Sensör satan firmaların SGK ile görüşmelerinde bu fiyat üzerinden indirim yapacaklarını varsayarsak yıllık maliyet 60 milyon TL civarına inecektir. ÇÖZGER (Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu) raporu almış olan 20 bin Tip 1 diyabetli çocuğun en az bini bu rapora binaen 100 bin liralık bir otomobil satın aldığı taktirde (200 bin TL’ye kadar olan araçlar bu kapsamda ve vergi indirimi araç başına yaklaşık 50-60 bin TL’yi buluyor) devletin vergi kaybı yıllık 60 milyon olup sözkonusu harcamanın büyük kısmını karşılamaya yetebilecektir.”

1-8 YAŞ ARASI

Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin

Prof. Dr. Hatun, Türkiye ile aynı gelişmişlik seviyesine sahip ülkelerin çoğunda bu cihazların devlet tarafından karşılandığını söyledi.  Prof. Dr. Hatun, şöyle konuştu: “İnsülin pompası kullanım oranı Türkiye’de sadece %5. O ülkelerde ise %70-80’lere çıkıyor. Sürekli glukoz izlem sistemleri ve insülin pompa tedavisinin, uygun sağlık kurulu raporları ile 18 yaşın altındaki Tip 1 diyabetlilerin tümü için tam olarak geri ödeme kapsamına alınması gerekir. Kaynaklar bunun için yeterli değilse 8 yaş altındakiler için tam geri ödeme, 8-18 yaş arası çocuklar için en az %75 olmak üzere geri ödeme seçenekleri üzerinde çalışılmalı.”

Haberin Devamı

AİLE BAŞI BİN TL

Bizi deşmeyin... Otomobili alın sensörü verin

Türkiye’de halen sürekli glukoz ölçüm sistemlerinin transmiter, sensör ve okuyucuları geri ödenme kapsamında değil. Bu ürünlerin satış fiyatı ortalama 2 bin lira. İnsülin pompası ve sarf malzemeleri ise kısmi olarak karşılanıyor. SGK geri ödemesi gelişmiş insülin pompalarının fiyatının %25’i kadar. Bu durumda sensörlü insülin pompası kullanan bir aile, sensör, strip, set, rezervuar masrafları için ayda en az 1000 TL civarında cebinden ödeme yapıyor. Günümüzde Tip 1 diyabeti önlemek ve iyileştirmek mümkün değil. Bu nedenle Tip 1 diyabetli çocukların sağlıklı yaşamaları için tanı anından başlayarak ömür boyu glikoz değerlerinin izlenmesi ve insülin hormonunun yerine konması gerekiyor. Türkiye’de her yıl 1700 çocuğa Tip 1 diyabet tanısı konuyor.

 

Haberin Devamı

DEVLETİN DESTEĞİ ÇOCUK HAKKIDIR

- DİYABETLİ Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, devlet desteğinin bir çocuk hakkı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Tip 1 diyabetli çocukların ömür boyu vücutlarına binlerce kez iğne batırmaları ya da 3 günde bir kez insülin pompası seti değiştirmeleri, kan şekerlerinin sürekli farkında olmaları ve günde 8-10 kez ölçmeleri ya da CGM (sürekli glukoz izlemi) ile sürekli izlemeleri, besinlerdeki karbonhidrat miktarlarını saymaları, düzenli olarak hastanelere kontrole gitmeleri, kan şekeri düşüklüğü gibi yaşam kalitesini bozan olaylara karşı hazırlıklı olmaları, yaşıtlarının ve Tip 1 diyabeti bilmeyenlerin meraklı ve bazen üzücü bakışlarına ve sorularına maruz kalmaları gibi çok sayıda yükü çekmeleri gerekiyor. Yeni teknolojiler Tip 1 diyabetlilerin ve ailelerinin tedavi yükünü azaltıyor. Yaşam kalitelerini iyileştiriyor ve tedavi hedeflerine ulaşmalarını sağlıyor. Bu tedaviler başta çocuklar olmak üzere Tip 1 diyabetlilerin hakkı. Özellikle sensörler olmak üzere diyabet teknolojilerinin devlet tarafından karşılanması bir çocuk hakkı görülmeli.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!