Güncelleme Tarihi:
Maslak’ta inşa edilen MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın yeni binası dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle hizmete alındı. MİT Başkanı Hakan Fidan’ın ev sahipliği yaptığı törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törendeki konuşmasında özetle şunları söyledi:
GÜÇLÜ İSTİHBARAT AĞI
“Bilginin ve bilgiyi kullanmanın en etkili silaha dönüştüğü bir dönemde istihbaratın önemi çok daha artmıştır. Anadolu’yu vatan haline getirmemizde ordularımızdan önce buralara gelip hem siyasi, sosyal ve ticari dokuyu adeta hatmeden, hem insani yapıyı özellikle dönüştüren horasan erenlerinin çok büyük katkısı vardır. Bu büyük ağ üzerinden elde edilen bilgiler ve kurulan altyapı sayesinde Sultan Alparslan’dan başlayıp ecdadın büyük komutanları Anadolu’yu kısa sürede baştan başa fethetmiştir.
YARDIM TALEP EDENLER ARTIYOR
Türkiye’nin özellikle son 4 yılda yurtiçinde ve yurt dışında yürüttüğü sonuç alıcı operasyonlarında teşkilatımızın çok büyük katkıları vardır. DEAŞ başta olmak üzere küresel düzeyde faaliyet gösteren terör örgütleriyle geniş bir coğrafyada sürdürdüğümüz etkin mücadele birçok devleti bizimle işbirliği yapmaya yöneltmiştir. Kaçırılan vatandaşlarının kurtarılması için bizden yardım talebinde bulunan ülke sayısı da giderek artıyor. Son olarak bir İtalyan vatandaşının Somali’deki teröristlerin elinden kurtarılması devletimizin gücünü bir kez daha göstermiş, itibarını arttırmıştır. Teşkilatımız yürüttüğü istihbarat diplomasisi ve ortak operasyonlarıyla, bugüne kadar 100’ü aşkın FETÖ’cünün ülkemize iadesini de sağlamıştır. Teşkilatımız, ülkemizdeki FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesini sağlama yanında, yurtdışındaki finans, lojistik, eğitim faaliyetlerinin engellenmesinde de ciddi başarılar elde etmiştir. Terör örgütü mensupları artık biliyorlar ki, nerede olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin soluğu enselerindedir.”
TEKNOLOJİK KAPASİTESİNİ ARTTIRDIK
Milli İstihbarat Teşkilatımızın teknolojik kapasitesini arttırdık, fiziki şartlarını da geliştirdik. Ayrıca hukuki mevzuatını da güçlendirerek, istihbari ve operasyonel çalışmaları için gerekli altyapıyı oluşturduk. Yaptığımız yatırımlar sayesinde teşkilatımız İHA, SİHA, istihbarat gemisi, istihbarat uçağı, uydu gibi pek çok yeni teknik kabiliyete kavuşarak görünmeyeni görünür kılma yolunda mesafe kat etti. Tekli istihbaratın özellikle yan unsur olmaktan çıkması, ana iştigal alanı haline dönüştürerek pek çok devletin destek talebinde bulunduğu bir ülke haline geldik. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda verdiğimiz tarihi mücadelede istihbarat bizim kilit silahımızdır ve öyle olmaya da devam edecektir. İstihbaratı olmayan bir devlet, istihbaratı olmayan bir millet yok olmaya mahkûmdur. Rakiplerimizin birkaç adım önünde olmak, gelebilecek tehditleri fark etmek ve buna göre pozisyon almak ancak sağlıklı istihbarat akışı ile mümkündür. Önümüzdeki dönemde bu vasfımızı daha da güçlendirmekte kararlıyız.
OYUN DEĞİŞTİRİCİ ROLE SAHİP
Milli İstihbarat Teşkilatımızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Teşkilatımız ile yurtiçinde ve yurtdışında yürütmüş olduğu ortak operasyonlar sayesinde PKK lider kadrosu adeta hareket edemez hale getirilmiştir. Irak’ta Pençe Harekâtı’nda, Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınar’ı ve Bahar Kalkanı harekâtlarında, Libya’da ve diğer pek çok yerde teşkilatımızın nasıl canla başla çalıştığını yakından biliyoruz. Çatışma bölgelerinde elde ettiğimiz kazanımlar, diplomatik alanda ülkemizin masaya daha güçlü oturmasını, milli menfaatlerimizi daha etkili savunabilmemizi sağlıyor. Libya’da da siyasi çözüm yerine askeri yolları benimseyen darbeci Hafter’in ilerleyişinin durdurulmasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın sağladığı istihbari ve operasyonel destek, oyun değiştirici role sahiptir. Dış istihbaratta giderek genişleyen etki alanımız sayesinde ülkemiz tüm platformlarda bölgesel ve küresel bir güç olarak yerini almaya başlamıştır. İstihbarat diplomasisi alanındaki başarılarımız sayesinde diğer çalışmalarımızı da daha güçlü ve kararlı şekilde yürütebiliyoruz.
ALNININ AKIYLA
Ülkemizin verdiği tarihi mücadelede ilk hedef alınan kurumlarımızın başında Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın geliyor olması tesadüfi değildir. Türkiye en önemli milli kurumlarından olan istihbaratının ayakta kalması ve milletimizin yeri geldiğinde canı pahasına ortaya koyduğu mücadele sayesinde son dönemdeki imtihanlarından alnının akıyla çıkmıştır. İstanbul diğer özelliklerinin yanı sıra, istihbarat konusundaki özel konumuyla da öne çıkmıştır. Hiç şüphesiz İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın merkezi konumundadır.
ÇOK KRİTİK GÖREVLER DÜŞÜYOR
Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hâlâ İstanbul’un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ni ibadete açma sürecimizde İstanbul’un 1453’ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna şahitlik ettik. İstanbul milletimizin göz bebeği olduğu kadar, bizim de en büyük aşkımız ve sevdamızdır, bu böyle biline. Hedefimiz İstanbul’u finansın, ticaretin, sağlığın, eğitimin, kültürün merkezi olarak dünyanın en üst sıralarına çıkarmaktır. Bu vizyonun bir boyutu da İstanbul’u dünyanın en güvenli şehirlerinden biri haline getirmektir. Bunun için diğer güvenlik kurumlarımızla birlikte istihbaratımıza çok kritik görevler düşüyor. Önemli bir coğrafyada yaşamanın şartlarından biri de diğer devletlerin ve terör örgütlerinin ülkemiz aleyhtarı çabalarını ve casusluk faaliyetlerini tespit edip engellemektir. Nüfus bakımından Avrupa’nın 23 ülkesinden büyük olan İstanbul’umuza güvenliği sağlamak elbette öyle kolay bir iş değil.
YÜKSEK GÜVENLİKLİ AKILLI BİNA
Ankara’daki ‘KALE’ adlı MİT merkezine benzer şekilde yatay bir mimari ile inşa edilen Maslak’taki binada, ortak çalışmalar amacıyla çok sayıda toplantı salonu tasarlandı. Modern ve akıllı bir bina olarak inşa edilen yapıda, yerleşke içinde geniş bir konferans salonu, atış poligonu ve spor merkezleri devar. Maksimum güvenliği sağlayacak şekilde tasarlanan bina, her türlü kara ve hava saldırılarına karşı koyabilecek donanıma sahip.