<B>Merve YENAL</B>
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2003 19:09
Sokakta satılan yiyecekler... Pislik içindeki umumi tuvaletler... Evlerden, arabalardan ya da yolda yürürken yerlere atılan çöpler... Özellikle yazın ortak kullanım ve çalışma alanlarında had safhaya çıkan ter kokusu... Fırçalanmayan dişler... Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan Türkiye'nin önündeki en büyük sorunlardan biri de ‘temizlik’. Eczacıbaşı Beiersdorf, Petit Danone, Opet ve İpek Kağıt hijyen kampanyalarıyla bu soruna el attı. Uzun soluklu kampanyalar toplumsal bilincin artırılmasını amaçlıyor.
21'inci yüzyılda Türkiye Avrupa Birliği'nin (AB) kapılarını zorluyor. Ancak hala çözmesi gereken önemli sorunlar var. Bunların başında hijyen ve temizlik geliyor.
Rakamlar bu alanda ne kadar 'ilerlediğimizin' en iyi göstergesi... Türkiye'de kişi başına yılda 0.22 deodorant tüketiliyor. Avrupa'da bu rakam 10'a katlanıyor. 10 milyar dolarlık hızlı tüketim pazarında kişisel bakım ürünleri yalnızca yüzde 10'luk bir paya sahip. Buna karşılık pazarın yüzde 39'u tütün ürünlerinden oluşuyor. Öte yandan son 10 yılda sarılık, tifo, dizanteri gibi dışkı kaynaklı hastalıklardan ölenlerin sayısı 600 bine yaklaşıyor.
Farklı sektörlerde hizmet veren şirketler bu durumu değiştirmek için harekete geçti. Nivea Deodorant'ın 'Deodorant Şart' kampanyası, İpek Kağıt'ın 'Solo İlköğretim Okulları Eğitim Seminerleri', OPET'in 'Temiz Tuvalet' kampanyası ve Petit Danone'nin 'Sağlıklı Beslenme' kampanyası bunlardan birkaçı.
Nivea Deodorant 'ter kokusu'na karşı savaşı bu yıl haziran ayında başlattı. 'Deodorant Şart' kampanyasıyla toplumun deodorant kullanmanın gerekliliği ve doğru kullanma yöntemleri üzerine bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Kampanya, Nivea Deodorant'ı pazarlayan Eczacıbaşı Beiersdorf'un fikri. Eczacıbaşı Beiersdorf Pazarlama Müdürü Elvan Özkal, televizyon, radyo, gazete, sokak panosu gibi çeşitli iletişim araçları ile geniş bir kitleye ulaşmayı hedeflikleri söylüyor:
‘‘Deodorantların nasıl kullanılması gerektiğini özetleyen eğitici bir televizyon reklamı hazırladık. Ulusal ve yerel televizyon kanallarında ve şehirlerarası otobüslerin televizyon yayınlarında yer aldı. Radyo kanalları için aynı uyarıları yapan radyo spotları hazırlandı. Gazetelerde deodorant kullanmanın toplum içinde yaşamanın gereği olduğunu hatırlatan ilanlara yer verdik. Otobüs duraklarına ve otobüslerin arkalarına ilanlarımız asıldı.‘‘
Temizlik kağıtları kullanımı kişisel hijyen alanında önemli bir yer tutuyor. Bundan yola çıkan İpek Kağıt 2002-2003 öğretim yılı boyunca 'Solo İlköğretim Okulları Eğitim Seminerleri' adlı bir kampanya düzenledi. İstanbul ve Ankara'da ilköğretim seviyesindeki 945 bin öğrenciye eğitim verildi. Kampanya okul müfredatında eksik olan kişisel temizlik konusunda öğrencileri bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
İpek Kağıt Pazarlama Müdürü Müjde Şahin işe önce eğitim sistemindeki eksikleri tarayarak başladıklarını anlatıyor:
‘‘Müfredatın tuvalet temizliği ile ilgili bilgiler içerip içermediğini tespit ettik. AB ülkelerini de araştırdık. Bu ülkelerde ana okulunda oyunla ve şarkıyla verilen kişisel hijyen eğitiminin Türkiye'de ancak üçüncü sınıfta çok sınırlı verildiğini tespit ettik.‘‘
Daha sonra sıra eğitim personelinin seçimine gelmiş. Eğitimcileri Marmara Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi mezunları arasından seçmişler. İl Milli Eğitim Müdürlükleri ile çalışarak illerdeki devlet okullarına ulaşmışlar.
Tuvalet hijyenini sağlamak özellikle genel kullanıma açık yerlerde sorun oluyor. OPET üç yılı aşkın süredir bu konuda geniş kapsamlı bir çalışmaya imza atıyor. OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk tarafından Mart 2000'de başlatılan 'temiz tuvalet' kampanyası tüm Türkiye'deki OPET istasyonlarını hedefliyor.
Kampanya, kirli tuvaletlerin hem Türkiye'nin imajı hem de hijyen açısından yarattığı duruma son verilmesi amacıyla başlatılmış. Öncelikle istasyonlarda görevli tüm birimlere tuvalet temizliği konusunda eğitim verilmiş. Bunun yanı sıra hem OPET çalışanlarına hem de müşterilerine kampanya ile ilgili eğitici broşürler dağıtılmış.
Taze sütlü ürünler alanında faaliyet gösteren Petit Danone ‘çocuklar bu ülkenin geleceğidir’ düşüncesiyle yola çıkmış. Mayıs ayında ‘Sağlıklı Beslenme’ kampanyasını başlatmış. Kampanya kapsamında İstanbul'da 180 okulda birinci, ikinci ve üçüncü sınıflara sağlıklı büyüme ve dengeli beslenme eğitimleri verilmiş. Toplam 100 bin öğrenciye ulaşılmış. Proje gelecek eğitim döneminde devam edecek.
Petit Danone Ürün Müdürü Fatih Uysal sağlıklı beslenmenin, büyüme çağındaki çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminde önemli bir faktör olduğunu vurguluyor:
‘‘Projeyi dörder kişiden oluşan beslenme ve çocuk gelişimi konusunda uzman altı ekiple gerçekleştiriyoruz. Eğitim, besin öğeleri ve besin grupları olmak üzere iki ana konu üzerinde yoğunlaşıyor. Poster, broşür gibi yazılı materyaller kullanılıyor. Soru cevap yoluyla öğrencilerin eğlenmesi, eğlenirken de öğrenmesi sağlanıyor.‘‘
Nivea Deodorant
Haziran 2003'ten bu yana 'Deodorant Şart' kampanyasını sürdürüyor. Televizyon, radyo, gazete gibi çeşitli iletişim araçları ile topluma deodorant kullanmanın önemini ve doğru kullanma yöntemlerini anlatıyor.
Petit Danone
Geçtiğimiz mayısta 'Sağlıklı Beslenme' kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında İstanbul'da 180 okulda birinci, ikinci ve üçüncü sınıflara sağlıklı büyüme ve dengeli beslenme eğitimleri verildi. 100 bin öğrenciye ulaşıldı.
OPET
Mart 2000'den bu yana 'Temiz Tuvalet' kampanyasını yürütüyor. Toplam 600 istasyona ulaşıldı. Üç bin personele tuvalet temizliği eğitimi verildi. İstanbul'daki 154 devlet okulunda 350 bin öğrenciye eğitim verildi.
İpek Kağıt, 1 milyon çocuğa ulaştı
2002- 2003 öğretim yılı boyunca ‘Solo İlköğretim Okulları Eğitim Seminerleri'ni düzenledi. İstanbul ve Ankara'da toplam 945 bin öğrenciye kişisel hijyen ve tuvalet temizliği eğitimi verdi. Kampanya gelecek eğitim döneminde İzmir'de devam edecek.
Tuvalet kağıdı hayat kurtarıyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü'nün dış kaynaklı enfeksiyon hastalıkları konusunda yaptığı araştırmaya göre kişisel tuvalet temizliğinde eller sabun ve su ile yıkandığında bile deneklerin yüzde 77'sinin ellerinde mikrop saptanmış. Bu mikroplar su ve tuvalet kağıdı kullanılmadığı taktirde ellere ve başta yiyecekler olmak üzere dokunulan her yere bulaşıyor. Sarılık, tifo, dizanteri ve kıl kurdu gibi ölümle sonuçlanabilen çok ciddi hastalıklara yol açabiliyor.