Biz sıkalım onlar genişlesin!

HÜRRİYET bugün güzel başlık atmış. ‘‘Kemerde son delik paketi.’’Üstelik bu, kemerinde yeterince delik olanların son deliği.Pek çoğunda delik tükeneli yıllar oldu. Onlar zorla delik açıyorlar. Hürriyet’in başlığı ‘‘Bıçak kemiği zorluyor’’ demek. Yine binlerce kişi işsiz kalacak. Yine vergiler artacak. Akaryakıt Tüketim Vergisi, Özel İşlem Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi artacak. Emlak vergileri de artıyor. Peki bu artan vergileri kim ödeyecek? Daha önce ödeyenler.Yani yasal olarak kayıtlı evde oturanların emlak vergisi artacak.Evini gerçek değeri üzerinden gösterenlerin vergisi iyice artacak. Peki bu vergilerle ne yapılacak?Birer birer salıverilen banka hortumcularının açıkları kapatılacak. Onların yatlarını, uçaklarını finanse edeceğiz. Peki sadece onlar mı? Değil elbet. Hep onlara vuruyoruz, ama bizim sırtımızda onlar kadar ağır yük olan başkaları da yok mu? Bizim son deliği de sıkarak ödeyeceğimiz vergilerle, kamu arazisine kaçak ev yapan gecekonducuya yol yapılacak, su götürülecek. İşe bile gitmeden maaş alan binlerce bankamatik memura ödeme yapılacak. Kazandığının onda birini üretmekten aciz sözde emekçilere ikramiye verilecek. Küçülmemekte direnen devlete yeni makam araçları, yeni lojmanlar alınacak. Biz ise yıllar sonra elimizde delik deşik bir kemerle kalakalacağız.Hálá reformdan, bu ülkeyi sevmekten, seve seve sevmekten veya zorla sevmekten bahsedeceğiz. Yabancılar niye gelmiyor?YILLAR yılı yabancı şirketlerin Türkiye temsilciliğini yapmış, uzunca bir süreden beri de yurtdışında yaşayan bir okurumla sohbet ettik geçenlerde. Türkiye'ye yabancı yatırımcıların gelmemesiyle ilgili gerek benim, gerekse Ertuğrul Özkök'ün yazılarını uzun süredir okuyormuş. ‘‘Haklısınız’’ dedi. ‘‘Yabancıların Türkiye'de iş yapma ihtimali artık yok. Tek bir yabancı bile Türkiye'ye gelmez. Hiç kimse Türkiye'de iş yapmaz, hiç kimse Türkiye'ye yatırım yapmaz.’’‘‘Türkiye'de dolandırıldıkları için değil mi?’’ diye sordum. ‘‘İlgili ama tam gerekçe o değil’’ dedi. Sonra yabancıların Türkiye'den niçin kaçtıklarını anlattı. ‘‘Son yıllarda ABD'den başlayan, Kanada'ya sıçrayan ve giderek Avrupa ülkelerinde de hem bir etik değer, hem de bunların ilk ikisinde yasa maddesi olan bir durum var. Artık Batılı ülkeler, şirketlerinin üçüncü dünya ülkelerinde rüşvet dağıtmalarına izin vermiyor, tam aksine bu durumu tespit ederlerse çok sert biçimde cezalandırıyorlar.’’‘‘Yani bu ne anlama geliyor?’’‘‘Yabancı şirketler, Türkiye'de iş yapamayacak hale geldiler. Çünkü Türkiye'ye gelen yabancı şirket, Türkiye'de karşısına çıkan bürokratik ve siyasi engellerle boğuşamıyor. Türkiye'de rüşvetsiz adım atmak mümkün değil. Rüşvet vermeden hiçbir bürokratik işlemi yapamıyorsunuz. Yıllarca süründürülüyorsunuz. Hızlı iş yapabilmenin, hatta iş yapabilmenin tek koşulu rüşvet.’’‘‘Eeee...’’‘‘Batılı firmalar artık Türkiye'de bu çarkın içine giremiyorlar. Rüşvet vermeden iş yürümüyor. Batılılar da kendi ülkelerindeki yasal kısıtlamalar nedeniyle rüşvet veremiyorlar.’’‘‘Rüşvetle yasal kısıtlamanın ne alakası var. Rüşvet zaten gayri yasal değil mi?’’‘‘Gayri yasal da, eskiden komisyon falan gibi adlar altında muhasebeleştirebiliyorlardı. Şimdi bunların merkezlerinin bulunduğu ülkelerde maliyeler sıkı inceleme yapıyorlar. Ve bunları yakalayınca şirketleri oyuyorlar.’’‘‘Onlar da bunu yazmasınlar deftere.’’‘‘Orası Türkiye mi? Her kuruş deftere yazılıyor. Üstelik Türkiye'de rüşvet dediğin on dolar, yirmi dolar değil ki. Milyonlarca dolardan bahsediyoruz. O milyonlarca doları buharlaştırmak sadece Türkiye'de mümkün. Orada hem maliye, hem de çok ortaklı şirketleri denetleyen kurumlar her şeyi görüyorlar. Rüşveti bir şekilde muhasebe kayıtlarına yazamadıkları zaman, rüşvetle iş yapılan ülkeye gelmemeyi tercih ediyorlar. Türkiye rüşveti ortadan kaldırmadıkça ve yasalar yatırımcıları korumadıkça yabancı sermaye gelmez değil, yanımızdan geçmez. Bugünü bile ararız.’’‘‘Çözüm özelleştirme mi?’’‘‘Çözüm adalet. Bak herkes ‘Motorola neden alacağını tahsil için yasal yollara başvurmuyor?' diye soruyor. Sence Motorola, Uzanlar'dan alacağını tahsil için neden yasal yollara başvurmuyor olabilir?’’NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Fatih Altaylı'nın da kendisine küfreden adamlara sinirlenme hakkı olduğu zaman.