Güncelleme Tarihi:
Öğretmen anne İlknur Birol gazetecilik öğrencisi kızının ve birçok arkadaşının sürekli cezalara maruz bırakılarak üzerlerinde baskı oluşturulduğunu ve reşit gençlerin ailelerinin de eve gelen uyarı evraklarıyla sürekli baskıya maruz bırakıldığını belirtti. Birol şunları söyledi:
“İletişim fakültesinde okuyan kızım ve arkadaşları bir yıl boyunca gazetede çıkan önemli başlıklardan ve küpürlerden oluşan küçük bir sergi hazırlamış. Sonuçta gazetecilik öğrencisi hepsi ve bu normal bir şey. Sanırım bu küçük serginin duyurusunu yapmışlar okulda. Bu yüzden kınama cezası aldı. O kadar saçma şeyler yüzünden eve kağıtlar geliyordu ki. Başta komikti. Ancak en sonunda artık çok sinirlendik. Oturduk eşimle ve bunu yazdık.”
ÖĞRENCİLERLE UĞRAŞMAYI BIRAKSALAR
“Okul işini gücünü bırakmış çocuklar ağzını açtı, fotoğraf çekti, masada toplandı, bu gibi işlerle uğraşıyor. Bu çabayı üniversitenin gelişmesi için sarfetselerdi inanın dünyada ilk 500’e girerlerdi. Zaten bu tür şeylerle uğraştıkları için sıralamada değiller.”
TOPLANDIK VE KINADIK
“18 yaşını geçmiş reşit bir insanı bize sürekli baskı altında tutmamız gerektiğini ima eden bir uygulama oldu bu. Biz de bu durumu bu şekilde protesto ettik. Aile disiplin kurulumuzu topladık ve dekanı kınadık. Kızım sosyal bir çocuk. Haksızlıklar karşısında itiraz etmeyi bilen bir çocuk. Hayır demeyi bilen bir çocuk. Üniversite öğrencisine bu kadar yüklenilmez. Üniversiteler özgürlüğün, bilimin yeridir. Sosyal sorumluluğun geliştiği, dünyaya bakışın oluştuğu yerlerdir. Üniversiteler, yüksek liseler haline getirilirse geleceğe büyük kötülük etmiş oluruz. Biz gençlere susmayı değil konuşmayı, tartışmayı öğretiyoruz. Çocuklarımızı yalnız bırakmamak, haklıyken haksız duruma düşürülmelerine izin vermemek adına biz de aile olarak üniversitelerin bu tutumunu kınama kararı aldık. Aile olarak bizlerin de kuralları var. Bizim kurallarımız çocuklarımızla dayanışmak, onları haklı mücadelelerinde yalnız bırakmamak.”
BELGELERİN BÜYÜK HALİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN...