Biz çekilmeyiz

Kritik zirve öncesi toplanan ANAP Başkanlık Divanı'nda, ‘‘Biz hükümeti bozmayalım ama Ecevit istiyorsa bozsun’’ kararına varıldı. ANAP lideri Yılmaz, Ecevit ve Bahçeli'ye, ‘‘Ben sizi engellemem. Ama adımı atan taraf da olmam. İstiyorsanız siz beni atın’’ mesajını verecek.

Bunlar şantaj

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar: ‘‘Bu yapılan şantajlar ve tehditler partimi yaralıyor. Partim ayrı, bu konu ayrı. Bu partinin çok üstüne geliniyor. Eğer çekilmemiz gerekiyorsa çekilelim. Ecevit böyle bir öneriyle karşınıza gelirse bu resti görün ama böyle bir öneriyle gelemez. Çünkü kendilerine bakmaları lazım. Hiç fire vermeyiz diyorlar, onlarda da 10-15 tane fire var. Bunlar ANAP'ın 17 yıllık tarihini bilmiyorlar. Demokratım diyenlerin yaptıklarına bakın. ’’

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in seçilememesi halinde hükümetten çekilmeyecek. Eğer DSP ve MHP, ANAP'la yollarını ayırma kararı alırlarsa, Yılmaz ‘‘Ben sizi engellemem. Ama bu adımı atan taraf da ben olmam. Siz beni atın’’ mesajını verecek. Koalisyonun kaderini belirleyecek olan liderler zirvesinden önce dün yapılan ANAP Başkanlık Divanı'nda hükümet ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ayrı konular olduğu belirtilerek, Başbakan Bülent Ecevit'in hükümeti bozma önerisinde bulunması halinde bunun kabul edilmemesi kararına varıldı. Başkanlık Divanı Yılmaz'a, ‘‘Biz hükümeti bozmayalım. Ama Ecevit istiyorsa bozsun’’ kararını bildirdi. Toplantıda Yılmaz, tüm üyelere tek tek söz vererek görüş istedi. Toplatında dile getirilen konular şöyle:

AZLETSİN ANAP

Genel Muhasibi Şadan Tuzcu Milletvekillerine baskıyla oy verdirilemez. Başbakan'ın bu ısrarı anlaşılmaz. Önümüzde çok büyük sorunlar ve hedefler var. Hükümet devam etmeli. Onun için de biz çekilmemeliyiz. Ecevit istiyorsa iki yolu var. Birincisi istifasını verir, ikincisi de çıkar Köşk'e 10 bakan arkadaşımızın azlini ister, cumhurbaşkanı kabul ederse istedikleri olur. Sonucuna da katlanırlar.

TEK YOL VAR

Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu Ne yaparlarsa yapsınlar. Baskıyla falan bu işi çıkarttıramazlar. Çıkartmak istiyorlarsa tek yolu var bunun. Başbakan zirveden sonra çıkar kamuoyunun önüne, der ki, ‘Hükümet işi ayrı, cumhurbaşkanlığı ayrı. Biz hükümete devam ediyoruz’. O zaman krizi yaratmak isteyen DYP, hükümete girme umudunu yitireceği için Demirel aşağı inip başımıza bela olmasın diye oy verir. Bizim arkadaşlarımız da daha sağlıklı değerlendirmede bulunur. Ama tehditle, şantajla oy alınamaz. Kırmızı oyları getirin, yeşili götürün demekle bu olmaz.

POLİSİYE TEDBİRLER

Genel Başkan Yardımcısı Işın Çelebi Türkiye'nin önünde AB ve çok büyük bir ekonomik program var. Bu ağır bir program. Uzun bir süreç ve istikrarlı bir hükümet gerektirir. Hükümet krizleri programı olumsuz etkiler. Bunun için hükümet devam etmeli. Cumhurbaşkanlığı ayrı, hükümet ayrı görülmeli. Çünkü polisiye tedbirlerle milletvekillerinden oy alınamaz. Aksi davranışlar istikrarı ve AB sürecini dinamitler.

BAĞLI DEĞİLİZ

Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Pehlivanoğlu Biz hükümete göbekten bağlı değiliz. Hizmet etmek için varız, ama herşeye rağmen de hükümette kalamayız.

Yüzü gülüyor

ANAP Lideri Mesut Yılmaz, Genel Başkan Yardımcıları Ahat Andican ve Mustafa Taşar'la birlikte ANAP Başkanlık Divanı toplantısına gelirken oldukça neşeli görünüyordu. Siyaset bunca sıkıntılı günler geçirirken ve bu sıkıntıyı taşıyanlardan biri de Yılmaz olmasına karşın, bu neşe, oldukça ilgi çekti ve çeşitli yorumlara yol açtı.

1 Nisan şakası: Ecevit çekildi

ANAP lideri Mesut Yılmaz, Başkanlık Divanı'nda arkadaşlarını dinledikten sonra, ‘‘Siz bunları söylediniz ama zaten sayın Ecevit sabahleyin beni aradı ve Cumhurbaşkanı'na gidiyorum istifamı sunacağım’’ dedi. Bunun üzerine Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı, ‘‘Niye söylemediniz efendim’’ derken, Mustafa Taşar, ‘‘1 Nisan şakası yaptınız. Bunu yemeyiz’’ dedi. Yılmaz 1 Nisan şakası yaptığını belirterek, öncelikle kamuoyuna yansıyan kendisiyle ilgili bazı iddialara yanıt vermek istediğini söyleyerek şöyle konuştu:

DEMİREL O ZAMAN İSTEMEDİ

‘‘Ben sayın Cumhurbaşkanı'nı 17 Mayıs 1999'da ziyaret ettim. Cumhurbaşkanlığına bundan sonra 5+5'e göre seçilmesi gerektiğini anlattım. Bunu hükümet protokoluna koymayı da önerdim. Orada dedim ki; değişikliğin altına bir ilave yapılır, sizin süreniz de 7+3'le 10 yıla tamamlanır. Ben bunları sayın Ecevit'e de söyledim. Ancak sayın Demirel, bunun hükümet protokoluna konulmasını istemedi.’’