Biyometrik Suriyeliler

Türkiye’deki 25 kampta 259 bin 21 Suriyeli barınıyor. Kayıt altındaki 1 milyon 502 bin 334 ile kayıt altına alınmayan 425 bin 645 Suriyeli ise başta büyükşehirler olmak üzere Türkiye’nin tamamına dağılmış durumda.

TÜRKİYE’ye sığınan Suriyelilerin kayıt altına alınması, yardım ulaştırılması, işe girmeleri, eğitim ve sosyal yaşama dahil olmaları için ‘biyometrik’ kimlik verilme işlemleri devam ediyor. Türkiye’ye giriş yapan 2 milyon 187 bin Suriyeli’den 1 milyon 761 bin 355’ine biyometrik kimlik verildi. Parmak izleri ile kişisel bilgilerinin bulunduğu kimliklerde bilgiler Türkçe ve Arapça olarak yer alıyor. Türkiye’de 10 ilde kurulan 25 kampta ise 259 bin 21 Suriyeli barınıyor. AFAD, bugüne kadar Hatay’ın Altınözü ve Yayladağı ilçelerinde 2’şer çadır kent, Reyhanlı’da 1 geçici kabul merkezi, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar, Akçakale, Suruç ile Viranşehir ilçelerinde 1’er çadır kent, Gaziantep-İslahiye’de 2, Karkamış ve Nizip’te 1’er, Kahramanmaraş-Merkez’de 1, Osmaniye ve Cevdetiye’de 1, Adıyaman’da 1, Mardin’in Midyat, Derik ve Nusaybin ilçelerinde 1’er ve Adana-Sarıçam’da 1 çadır kent ile Kilis’te 2, Hatay-Apaydın, Şanlıurfa-Harran, Malatya-Beydağı ve Gaziantep-Nizip’te 1’er konteyner kent olmak üzere toplam 16 çadır kent, 2 geçici kabul ile 2 geçici yaşam merkezi ve 6 konteyner kent kurdu.

52 BİN 291 SURİYELİ BEBEK

Türkiye’de Suriyelilerin barındığı 10 ildeki 25 barınma merkezinde 52 bin 291 çocuk ülkelerinden uzakta ‘vatansız’ olarak dünyaya geldi. Kimliksiz ve kayıtsız çocuklar için tanıtım kartları çıkartıldı. Dünyaya savaş mağduru olarak ‘merhaba’ diyen bu çocukların tek kayıtları ise bu tanıtım kartları oldu. Suriyeli bebeklerin fotoğrafının bulunduğu tanıtım kartlarında, doğum tarihi ile anne ve babalarının isimleri yer alıyor. Çocuklar bu tanıtım kartlarıyla sağlık hizmetinden yararlanıyor. Kampların dışında yaşayan Suriyeliler de göz önüne alındığında Türkiye’de 100 binin üzerinde Suriyeli çocuğun dünyaya geldiği belirtiliyor.

3 BİN 613 EVLİLİK

Türkiye’ye yerleşen Suriyeliler ile Türk vatandaşları arasında yapılan evlilikler de dikkat çekiyor. 4 yılda 3 bin 613 Suriyeli, bir Türk ile evlendi. Dini nikâh ve ikinci eş olarak yapılan evlilikler de dikkate alındığında bu rakamın çok daha yüksek olduğu belirtildi. Türkiye’de kurulan yabancı sermayeli şirketler arasında Suriyeliler ilk sırayı aldı. Suriye sermayeli 1200 limited veya anonim şirket kuruldu. Ülke genelinde 37 bin Suriyeli kayıt altında çalışırken, bu rakam kayıt dışı 100 binleri buldu.

ASAYİŞ OLAYLARI PATLADI

Türkiye’nin 81 iline dağılan Suriyelilerin karıştığı asayiş olayı sayısı da her geçen gün artmaya başladı. EGM’nin verilerine göre son 3 yılda yabancı uyruklu kişilerin karıştığı olay sayısı 5 bin 183. Bu dönemde 3 bin 619 yabancı uyruklu kişi hakkında yasal işlem yapıldı. 2013 öncesine kadar Gürcistan ve İran uyruklu kişiler asayiş suçlarından başı çekerken, bu tarihten sonra Suriyeliler ilk sırada yer almaya başladı.

İslahiye’de 10 bin dilenci

Türkiye’nin 81 iline dağılan ve kayıt altına alınmayan 425 bin 645 Suriyeli bulunuyor. Kayıt dışındaki Suriyelilerin çoğu kendi imkanlarıyla bulundukları şehirlerde ikamet ederken, sokakta, parklarda, inşaatlarda, kendi kurdukları naylon çadırlarda ise 40 binin üzerinde Suriyeli yaşam mücadelesi veriyor. Sokakta kalan Suriyelilerin çoğu dilencilik yaparak, çöplerden atık toplayarak geçimini sağlıyor. Başta, İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Adana, Mersin, Konya, Antalya, Şanlıurfa, Hatay ve Kayseri olmak üzere Türkiye’nin 33 ilinde dilencilik yapan Suriyeliler tespit edildi. Sokakta yaşayan ve dilencilik yapan Suriyeliler için de çalışmalar aralıksız sürüyor. Son 5 ayda büyükşehirlerde dilencilik yapan 10 bin Suriyeli, İslahiye’deki kampa götürüldü.

AFAD’a birincilik ödülü

BM’nin 193 üyesinin kamu hizmeti sunan kurumlarına açık olan ve dört kategoride düzenlenen yarışmada AFAD, “Afet Geçici Kent Yönetim Sistemi (AFKEN)” projesi ve “Kamu Hizmeti Sunumunun Geliştirilmesi” kategorisinde birinci seçildi. AFAD’ın birinci olduğu Afken Projesi, Barınma Merkezi yönetimi anlamında bir ilk olma özelliği taşıyor. Yazılım ile mülteciler veya barınma ihtiyacı ile Türkiye’ye gelen yabancıların demografik bilgileri tutulmakta ayrıca dış sistemlerden alınan biyometrik verilerin kimlik numarası ile entegrasyonu sağlanmakta ve mükerrer kayıtların önüne geçilmektedir. Bu kayıtlar esas alınarak her türlü ayni ve nakdi yardım, barınma merkezi içerisindeki yerleşim, barınma merkezi giriş-çıkış takibi, anlık nüfus sayımı, sağlık hizmetleri ve eğitim hizmetleri düzenli ve kontrollü olarak verilmekte ve yapılan işlemlere ait istatistikler alınmakta, raporlama yapılabilmektedir.

Savaş parçaladı, Türkiye birleştirdi

FİLİSTİNLİ Al-Zayatneh ailesi, İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların artmasıyla ülkelerini terk ederek Suriye’nin Dera iline yerleşti. Halid, burada dünyaya geldi. Ancak savaş 10 yıl sonra Al-Zayatneh ailesini Suriye’de de buldu. İç savaşın başladığı Suriye’de Al-Zayatneh ailesinin evleri 2013 yılının başında bombalara maruz kaldı. Bombalar sadece evlerini değil, aileyi de darmadağın etti. Herkes can havliyle sığınacak, kaçacak yer aradı. Sokakta arkadaşlarıyla oynayan o dönem 11 yaşında olan Halid ise bacağına aldığı kurşun ile yaralandı. Ailesiyle buluşamayan Halid, muhalif güçler tarafından yaralı olarak Ürdün sınırına bırakıldı. Halid’e burada Sınır Tanımaz Doktorlar sahip çıktı. Ürdün’de hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı, sayısız ameliyat geçirdi, 2 yıl tedavisi sürdü. Sağ bacağında kalıcı hasar oluştu. Burada psikolojik tedavi de gördü.
Halid’in hikâyesini öğrenen Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Ürdün’de aileye ulaşamayınca ailenin Türkiye’ye kaçmış olabileceği ihtimali üzerine Türk Kızılay’ı ile bağlantıya geçti.

AİLE TÜRKİYE’DE BULUNDU

Türkiye’de 240 bin Suriyeli’nin kayıt altında yaşadığı 22 kampta tarama yapıldı; ancak sonuç alınamadı. Bunun üzerine Kızılay, Suriyeli sığınmacıların yoğun yaşadığı bölgedeki birimlerden bilgi almaya çalıştı. Nihayetinde Halid’in ailesine Gaziantep Nizip ilçesinde ulaşıldı. 2 yıldır çocuklarından haber alamayan, öldü bilen aile için umut ışığı doğdu. Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Halid’i Ürdün’den Türkiye’ye gönderdi. Sınır Tanımayan Doktorlar’a bağlı doktor Adham Elbashabsheh refakatinde İstanbul’a inen Halid’i, burada Kızılay Uluslararası İlişkiler Birimi’nden Banu Ertuğrul ve Esra Melis Sağdıç karşıladı. Halid’in zorlu yolculuğu, Gaziantep Nizip’te ailesine kavuşmasıyla son buldu. Halid’i Nizip’te ablası Nacla ve eniştesi Yusuf karşıladı. Kardeşler, hasretle kucaklaşırken gözyaşlarına da hakim olamadılar. Abla Nacla, “Allah Halid’i bize hediye etti, bu anı yaşamamızı sağlayan herkese şükranlarımızı sunuyorum” derken, Halid ise zafer işareti yaparak, “Bugün benim doğum günüm, yeniden hayata döndüm, özgürlüğü, mutluluğu yaşıyorum” diyerek sevincini anlattı. 2 kardeşi daha Türkiye’de olan Halid, şimdi de halen Suriye’de olan annesi ve babası ile diğer 2 kardeşiyle buluşacağı günü bekliyor.