Biyodizel üreticilerinden EPDK'ya toplu başvuru
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2006 12:34
Türkiye genelinde faaliyet gösteren 100'ün üzerinde biyodizel üreticisi, “işleme lisansı” almak için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) toplu başvuruda bulundu.
Başvuru öncesinde biyodizel üreticileriyle görüşen EPDK Başkanı Yusuf Günay, dünya çapında kullanılan ve tarihi çok eskilere kadar uzanan biyodizelin, Türkiye'de özellikle son aylarda hem tarım hem de akaryakıt sektörünün önemli bir gündem maddesi olduğunu hatırlattı.
Biyodizelin, tarımsal gelişim, yarattığı katma değer, istihdam potansiyeli ve ithalata olan bağımlılığın azaltılması açısından çok önemli olduğuna işaret eden Günay, şunları söyledi:
“Kısaca karşımızda, güçlenme potansiyeli çok yüksek olan bir sektör var. Ancak, ne yazık ki özellikle son bir yılda bu sektörde özellikle ilgili standartların ve vergilendirmenin belirlenememesinin de etkisiyle bir boşluk oluştuğu herkes tarafından tespit edildi. Piyasada atık bitkisel yağlar ile ithalattan yağlı tohumlardan elde edilen yağların ya doğrudan biyodizel olarak kullanıldığı veya iptidai tesislerde standardına uygun olmadan üretilerek piyasaya sürüldüğü sıklıkla ifade edildi. Bu durumdan, ülke ekonomimiz olduğu kadar, bu sektörde köklü bir şekilde yer alıp oyunu kurallarına göre oynamak isteyen biyodizel üreticileri de yara aldı.”
Kurul olarak bugüne kadar 14 başvuru içinden 4 dağıtım şirketinin lisanslarının, biyodizel satabilmeleri için tadil edildiğini kaydeden Günay, biyodizel üreticilerinin işleme lisansı kapsamına dahil edilmesiyle birlikte biyodizel üretiminin piyasa faaliyeti olduğunu ve EPDK'nın ilgili mevzuatı hükümlerine tabi kılındığını hatırlattı.
-“TOPLU BAŞVURU MEMNUNİYET VERİCİ”-
Türkiye çapında faaliyet gösteren biyodizel üreticilerinin, lisans başvurusu yapmaları için belirlenen son tarihten bir gün önce bugün, toplu bir şekilde Kurum'a başvurmuş olmalarının memnuniyet verici olduğunu belirten EPDK Başkanı, “Bu başvuruları biyodizelcilerin kanunlara, yönetmeliklere uygun bir şekilde çalışmak istediklerinin somut bir ifadesi olarak yorumluyorum” dedi.
Günay, Kurum olarak lisans başvurularını kısa sürede sonuçlandıracaklarını, ardından akaryakıt piyasasında sürekli kılınan denetim çalışmaları kapsamında lisansı olmayan şirketleri piyasadan uzaklaştıracaklarını bildirdi.
EPDK Başkanı Günay, “Biz, kurum olarak biyodizele, tarımsal gelişim, istihdam yaratmak, petrol piyasasında rekabetin artması, yerli enerji kaynaklarına önem verilmesi noktasında son derece önem veriyoruz” diye konuştu.
-BİYODİZEL ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI-
Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği (ALBİYOBİR) Başkanı Tamer Afacan, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde biyo yakıtların petrol kabul edilmediğini belirterek, biyo yakıtın Türkiye'de petrol kanunu içerisinde yer alıyor olmasının büyük bir handikap olduğunu söyledi.
EPDK'nın da biyodizeli doğal olarak Petrol Kanunu içinde değerlendirdiğine işaret eden Afacan, şöyle dedi:
“Ancak biz, tüm dünyada olduğu gibi biyo yakıtların yenilenebilir enerji kanunlarının içerisinde yer almasını istiyoruz. Petrolün, doğalgazın, elektriğin, sıvılaştırılmış gazın, jeotermal enerjinin nasıl kendi kanunu varsa, biyo yakıtın da kendi kanunları içinde ele alınması lazım.”
Biyo yakıtların farklı bakanlıkların farklı yönetmelikleriyle değil, tek bir yerde toparlanmasından yana olduklarını belirten Afacan, bu noktada piyasayı bozmak, düzensizleştirmek gibi bir tavırları olmadığını söyledi.
“Bu ülkenin enerji piyasasını düzenlemekle mükellef kurumuna, kendi kanunu içinde yer alarak tabi olmak ana hedefimiz” diyen Afacan, biyodizele uygulanacak yüksek oranda ÖTV'nin de “biyodizel sektörünü doğmadan öldüreceği” düşüncesinde olduklarını kaydetti.
Biyodizelin, tarımsal gelişim, yarattığı katma değer, istihdam potansiyeli ve ithalata olan bağımlılığın azaltılması açısından çok önemli olduğuna işaret eden Günay, şunları söyledi:
“Kısaca karşımızda, güçlenme potansiyeli çok yüksek olan bir sektör var. Ancak, ne yazık ki özellikle son bir yılda bu sektörde özellikle ilgili standartların ve vergilendirmenin belirlenememesinin de etkisiyle bir boşluk oluştuğu herkes tarafından tespit edildi. Piyasada atık bitkisel yağlar ile ithalattan yağlı tohumlardan elde edilen yağların ya doğrudan biyodizel olarak kullanıldığı veya iptidai tesislerde standardına uygun olmadan üretilerek piyasaya sürüldüğü sıklıkla ifade edildi. Bu durumdan, ülke ekonomimiz olduğu kadar, bu sektörde köklü bir şekilde yer alıp oyunu kurallarına göre oynamak isteyen biyodizel üreticileri de yara aldı.”
Kurul olarak bugüne kadar 14 başvuru içinden 4 dağıtım şirketinin lisanslarının, biyodizel satabilmeleri için tadil edildiğini kaydeden Günay, biyodizel üreticilerinin işleme lisansı kapsamına dahil edilmesiyle birlikte biyodizel üretiminin piyasa faaliyeti olduğunu ve EPDK'nın ilgili mevzuatı hükümlerine tabi kılındığını hatırlattı.
-“TOPLU BAŞVURU MEMNUNİYET VERİCİ”-
Türkiye çapında faaliyet gösteren biyodizel üreticilerinin, lisans başvurusu yapmaları için belirlenen son tarihten bir gün önce bugün, toplu bir şekilde Kurum'a başvurmuş olmalarının memnuniyet verici olduğunu belirten EPDK Başkanı, “Bu başvuruları biyodizelcilerin kanunlara, yönetmeliklere uygun bir şekilde çalışmak istediklerinin somut bir ifadesi olarak yorumluyorum” dedi.
Günay, Kurum olarak lisans başvurularını kısa sürede sonuçlandıracaklarını, ardından akaryakıt piyasasında sürekli kılınan denetim çalışmaları kapsamında lisansı olmayan şirketleri piyasadan uzaklaştıracaklarını bildirdi.
EPDK Başkanı Günay, “Biz, kurum olarak biyodizele, tarımsal gelişim, istihdam yaratmak, petrol piyasasında rekabetin artması, yerli enerji kaynaklarına önem verilmesi noktasında son derece önem veriyoruz” diye konuştu.
-BİYODİZEL ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI-
Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği (ALBİYOBİR) Başkanı Tamer Afacan, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde biyo yakıtların petrol kabul edilmediğini belirterek, biyo yakıtın Türkiye'de petrol kanunu içerisinde yer alıyor olmasının büyük bir handikap olduğunu söyledi.
EPDK'nın da biyodizeli doğal olarak Petrol Kanunu içinde değerlendirdiğine işaret eden Afacan, şöyle dedi:
“Ancak biz, tüm dünyada olduğu gibi biyo yakıtların yenilenebilir enerji kanunlarının içerisinde yer almasını istiyoruz. Petrolün, doğalgazın, elektriğin, sıvılaştırılmış gazın, jeotermal enerjinin nasıl kendi kanunu varsa, biyo yakıtın da kendi kanunları içinde ele alınması lazım.”
Biyo yakıtların farklı bakanlıkların farklı yönetmelikleriyle değil, tek bir yerde toparlanmasından yana olduklarını belirten Afacan, bu noktada piyasayı bozmak, düzensizleştirmek gibi bir tavırları olmadığını söyledi.
“Bu ülkenin enerji piyasasını düzenlemekle mükellef kurumuna, kendi kanunu içinde yer alarak tabi olmak ana hedefimiz” diyen Afacan, biyodizele uygulanacak yüksek oranda ÖTV'nin de “biyodizel sektörünü doğmadan öldüreceği” düşüncesinde olduklarını kaydetti.