Bıyığım üzerine asla bahse girmem

Güncelleme Tarihi:

Bıyığım üzerine asla bahse girmem
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2011 00:00

Sizinle siyaset dışı bir röportaj yapmak istiyorum. Kurban Bayramı planınız ne?

Haberin Devamı

İstanbul’da partideki bayramlaşma programına katılacağım.
Eski bayramlara özlem duyuyor musunuz?
Çocukluk döneminde en renkli bayramlarımızı kutlardık. Bizim aile kalabalık, sabah kalkar büyüklerin elini öper, harçlıklarımızı alırdık. Sonra bayram yerine gidip dolaba binerdik. Her çocuk o gün yeni elbise giyerdi. Yeniler bayramda giyilirdi. Biz de eski bayramların şölen halinde tüm aile bireyleri ile birlikte kutlanmasını özlemiyor değiliz. Ama ben günümüzün bayramlarını yalnızlaşmanın hat safhada olduğu çağımızda, bayramların insanları birbirine yakınlaştıran ve bir anlamıyla birbirlerinin farkına varmalarını sağlaması anlamında çok önemsiyorum. Bayramlar sanırım ancak bizlere açlıktan ölen çocukları hatırlattığı zaman bayram olur.
Çocukken ne olmayı hayal ederdiniz?
Hayalim kaymakam olmaktı. Ancak arazilerimiz
vardı, bu yüzden ziraat mühendisi olmayı da
istiyordum. Hatta İzmir ve Erzurum Ziraat fakültelerinin sınavlarını da kazandım. 1962’de Mülkiye’ye girdim. Ve bu hayalimi Rabbime şükür gerçekleştirdim. Rahmetli dedemle bunu paylaştığımda bana inanmıyordu. O dönemlerde kaymakam, vali çok önemli mevkilerdi. Hâlâ öyledir. Bu kadar önemli mevkilere geleceğimi uzak görüyordu. Diyarbakır’a kaymakam olarak döndüğüme ömrü vefa etmedi.
Lise yıllarında jimnastik takımındaymışsınız
Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi Jimnastik Takı-mı’ndaydım. Lise 1’den sona kadar bütün 19 Mayıslarda bizim takım gösteri yapardı. Kasadan tramplenden ve ateş çemberinden atlardık. Diyarbakırlılar alkışlarlardı.
Hiç o kadar ağlamamıştım
Lisede 9-10 alan çok başarılı bir öğrenciymişsiniz. Hiç zayıf aldınız mı?
Hayatımın ilk zayıfını orta 3’te müzikten aldım. Hocamız meşhur şef Gürel Aykal’ın babası Tevfik Aykal’dı. Sınavda solfej yaparken, ‘çık dışarı’ dedi. Zayıf alıp ikmale kaldım. Hayatımda hiç o kadar çok ağlamamıştım.
Peki sonra
Allah’tan o zaman seçmeli ders vardı. Liseye geçtim. Resim bölümünü seçtim.
Resminiz iyiydi galiba
Ben çok güzel yağlı boya resim yapardım. Ziya Gökalp Lisesi’nde yağlı boya tablo çalışan sadece bendim.
Arkadaşlar bana ‘Pala’ derdi
“Beatles’ın Türkiye temsilcisi” sizin lakabınızmış. Neden?
1962’de Ankara Üniversitesi SBF kamu yönetimi bölümüne başlamıştım. O günlerde 68 kuşağı rüzgârı Mülkiye’de de sert ve etkileyici bir biçimde esiyordu. Ben o dönem Türkiye tarihinde önemli bir yere sahip olan bu kuşağın sol değil muhafazakâr/liberal kanadında yer almıştım. İngilizlerin efsanevi müzik grubu Beatles’ı dinlediğimi, saç stilinden etkilendiğimi söylerlerdi. Saçlarımı uzatıyordum. Bıyık bırakmayı da bugünkü gibi seviyordum. Bıyıklarımdan dolayı arkadaşlarım bana “Pala” lakabını taktılar.
Bıyıklarınızı hiç kestiniz mi?
Bıyıklarımı yedek subaylığım dışında hiç kesmedim. Bir anım da var. Kınık-İzmir otobüsüne bindim. 12 Mart dönemi. Polis Çiğli’de kimlik kontrolü yaptı. Saç ve bıyığımdan ötürü önce bana kimlik sordular. “Ben kaymakamım evladım” deyince önce tereddüt ettiler, kimliğimi görünce de şaşıp kaldılar.
Berberiniz 30 yıldır niye aynı. Bıyıklarınız üzerine bahse girer misiniz?
Hayır asla girmem. Berberimi 30 yıldır değiştirmedim. Tamamen alışkanlık.
Az ye, az söyle, az incit
Kilo vermişsiniz. Özel bir diyet mi yaptınız?
Özel bir diyet yapmıyorum ama yediklerime dikkat ediyorum tabii.
Diyet yapanlar ve formunu korumak isteyenlere önerileriniz neler?
Bulundukları yaşa göre ihtiyaçları kadar yemeleridir. Ölçü şu olmalıdır, yüce Mevlamızın dediği gibi “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz”. Ben Mevlânâ’nın dediğini diyorum: “Az ye, az söyle, az incit”.
Yemek yapmayı bilir misiniz?
Ben yemek yapmasını hiç bilmem. Ama en güzel yemeklerin hangi restoran iyi yapar Ankara’da da İstanbul’da da çok iyi bilirim.
Kendinizi birkaç cümleyle nasıl tanımlar mısınız?
Ben hep toplumun ortak değerleriyle barışık ve uyumlu biri olarak kendimi tanımlarım. Ben halktan biriyim. Onlarla normal halk dilinden dertleşir yapabileceğim bir şey varsa hemen o anda yapamaya çalışırım. Bu yüzden beni tanıyanlar kendilerini yanımda rahat hisseder, sever sayarlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!