Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un en gözde yerlerinden Tarabya sırtlarında, Boğaz’ı boydan boya gören 27 katlı otelin yapımı için ilk ruhsat, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 1989’da alındı. Ertesi yıl da inşaat başladı.
SAHİBİ ÖLDÜRÜLDÜ
Ancak 1995’te inşaat sahibi işinsanı İsmet Uran öldürüldü. Bu olayın ardından 9 yıl boyunca ağır aksak ilerleyen inşaat 2004’te tamamen durdu. Bir vatandaşın, bakanlığın verdiği ruhsatta imar planının olmadığını gerekçe göstererek açtığı dava, mahkeme tarafından haklı bulundu. Danıştay ruhsatı iptal etti.
KABA İNŞAAT KALDI
“Grand Prestige İstanbul Hotel” olarak yapımı planlanan proje, firma sahibinin öldürülmesinin ardından uzun yıllar “kaba inşaat” olarak atıl kaldı. Çevreye verdiği görüntü kirliliği nedeniyle sık sık şikâyet konusu oldu. Zamanla paslanan vinç, artık tehlikeye yol açtığı için Sarıyer Belediyesi’nin isteğiyle kaldırıldı.
‘YA YAPIN YA YIKIN’
Belediye, 2004’te Uran Holding’e yazı göndererek ya yeni bir imar planının yapılıp inşaatın bitirilmesini ya da yıkılmasını istedi. Şirket yönetimi iki yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurup, yapı kayıt belgesi alarak inşaata yeniden başladı. Projeye karşı açılan davalar sonucu, Danıştay, yapı ruhsatını iptal etti. Şirket yeniden ruhsat alamayınca inşaat Sarıyer Belediyesi tarafından mühürlendi.
VARİSLER ANLAŞAMADI
İsmet Uran’ın ölümünden sonra varisler arasında yaşanan miras kavgası yüzünden inşaat atıl kaldı. Ancak, Uran’ın varisleri inşaatın yıkımına ve arazinin satışına razı olmadı.
CENAZE BENZETMESİ
2016’da, dönemin Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, yıkım kararının ancak yeni imar planıyla alınabileceğini, bunun da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediye Meclisi’nden geçmesi gerektiğini söyledi. Danıştay tarafından ruhsat iptal olduğu için, bölgenin planı olmadığını açıklayan Zeybek, “Danıştay tarafından da ruhsat iptali gerçekleştiği için ortada bir cenaze var. Mesele, bu cenazenin o veya bu biçimde kaldırılmasıdır” dedi.
‘DEMİRLERİ ÇÜRÜDÜ’
34 yıldır kaba inşaat halinde bekleyip bugün dünyaca ünlü Marriott zincirine ait otel ve rezidansa dönüştürülmek istenen binanın senelerce açıkta kalan demirlenin korozyona uğradığı, depreme dayanıksız olduğu öne sürüldü.
HÜRRİYET’E KONUŞAN YETKİLİLER: İMAR BARIŞI’NDAN FAYDALANDILAR
Konuyla ilgili Sarıyer Belediyesi resmi açıklama yapmazken, Hürriyet’in ulaştığı kaynaklara göre, inşaat sahipleri 2019’da çıkan “İmar Barışı”ndan faydalanarak, binanın yıkımını önledi. Ancak Bakanlıktan alınan yapı kayıt belgesi, binanın mevcut karkas yapısıyla, yani dış kaba inşaatıyla ilgiliydi. Yapı kayıt belgesinin alınmasının ardından, binanın otel olarak faaliyet gösterebilmesi için 6 ay önce bina içinde çalışma başlatıldı. Fakat Sarıyer Belediyesi bu çalışmayı yargıya taşıyıp, binanın otel ruhsatı olmadığı ve yapı ruhsat belgesiyle binanın otele çevrilemeyeceğini, dolayısıyla inşaatın kanuni olmadığını savundu. Binanın otele döndürülmesiyle ilgili izin olmadığı gerekçesiyle dava açıldı. İdare Mahkemesi, Sarıyer Belediyesi’ni haklı bulup, yürütmeyi durdurdu. Bunun üzerine de dün, belediye ekipleri, binanın içindeki tadilat için yıkım işlemi başlattı.