Güncelleme Tarihi:
İşte Birsen Altaylı'nın sorduğu soru ve Başbakan Erdoğan'ın cevabı sonrasında gelişen o diyalog:
Birsen Altaylı:
Birsen Altaylı Reuters haber ajansı... Sayın Başbakan geçtiğimiz hafta gezi parkıyla başlayan olaylar sadece Türkiye kamuoyunda değil uluslararası kamuoyunda da hükümete karşı yükselen bir muhalefet gibi algılanıyor. Biz gazeteciler de ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Özellikle sizin bu grupları tanımlarken, bu muhalefeti, bu eylemleri tanımlarken bir ideolojik şey içine sokmanız ve toplumdaki bu hareketi biraz küçümser tavırda olmanızın da kitleleri daha fazla öfkelendirdiği ve onları daha fazla provoke ettiği şeklinde yorumlar var. Siz buna katılıyor musunuz? Bunlara ilişkin herhangi bir yumuşatıcı bir tavır içine girecek misiniz? Diğer sorum da aşırı güç kullandığını söylediğiniz polisle ilgili herhangi bir önlem alacak mısınız? Nasıl önlemler alacaksınız?
Başbakan Erdoğan:
Önce ‘yumuşatıcı ifadeler’ ne olabilir bana onu öğretirseniz ben ona göre konuşurum. Bakın ben sizden bir şey söylüyorum. Bütün toplum diye toplumu suçlamayın. Toplumu suçlamayın. Bütün toplum demeyin. Bir defa ‘bir kısım’ derseniz aklım yatar. Ama ‘bütün toplum’ derseniz aklım buna yatmaz.
Birsen Altaylı:
Ama bütün illerde eylemler var.
Başbakan Erdoğan:
Hayır hayır bütün illerde bunlar olabilir. Bütün illerde bu ideolojik yapıların uzantıları vardır. Ana muhalefet partisinin bütün toplumda Türkiye genelinde temsilcileri var. Onları ayağa kaldırmış olabilir. Onları bu işe sürmüş olabilir. Aşırı uçların aynı şekilde belli illerde yapılanmaları var. Onlar devreye girmiş olabilir. Siz bu ülkenin bir evladı olarak bir insanı olarak aslında şunu görmeniz yazım. Burada ne oluyor da, yani ne yapılmadı ki bu ülkede böyle bir adım atılıyor veya bunlar yapılıyor.
Bakın arkadaşıma az önce sordum size de soruyorum. Siz ne mesaj aldınız. Acaba ne yapılmıyor da bu ülkede böyle bir adımı attılar. Sizin aldığınız bir mesaj var mı?
Birsen Altaylı:
Toplumun yarıya yakın bir kesiminin hükümetin uyguladığı bazı uygulamalardan rahatsız olduğu mesajı alıyorum
Başbakan Erdoğan:
Nedir söyle?
Birsen Altaylı:
Eğitimden tutun alkol yasasından, yasaklamalarından tutun herkesin kendisi ile ilgili bir yasağa karşı harekete geçmiş olarak görüyoruz. Çünkü bizim alanlarda gördüğümüz insanlar gerçekten hiçbir siyasi herhangi bir yere bağlı olmayan insanlar. Bence herkesi şaşırtan bu. Ayrıca alanlardaki bu insanların çoğu CHP’yi de desteklemiyor. Ana muhalefetle hiç ilgisi olmayan hiçbir örgütü desteklemeyen insanlar. Belki herkesin öfkesi hükümetin neden bu insanlar ayağa kalktı ne oluyor diye sorusunu sormamasına şeklinde yorumluyoruz
Başbakan Erdoğan:
Bir dakika ya çok ilginç bir yere geldiniz. Burada şimdi hiç CHP yok. Peki kim var orada? Tespiti yapabildiniz mi?
Birsen Altaylı:
Bir sürü gencecik insanlar var sokakta. Üniversite öğrencileri var.
Başbakan Erdoğan:
Hayır CHP’yi desteklemeyen olabilir. Üniversite öğrencilerinin idealleri, ideolojileri yok mu?
Birsen Altaylı:
Evet işte onlar neden ayaklandı, ev kadınları neden ayaklandı.
Başbakan Erdoğan:
Bakın onların ideolojisi yok mu?
Birsen Altaylı:
Ama siz ana muhalefete bağlıyorsunuz
Başbakan Erdoğan:
Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Ve biz onlara diyoruz ki ‘aman sabırlı olun.’ Sakın bu oyunlara gelmeyin. Bakın eğitim diyorsunuz. Eğitimde Cumhuriyet tarihinin görülmemiş adımlarını attığımızdan dolayı mı biz şu anda eleştiriliyoruz. Siz eğitime yönelik orada bir pankart mı gördünüz. Söyler misin bana. Siz işte buradan Reuters’i böyle bilgilendiriyorsunuz. Veya topladığınız bilgileri böyle gönderiyorsunuz. Ve şu anda Türkiye’de bütün fiziki şartlarıyla eğitim meselesini en ideal noktaya getiren, 81 vilayetin tamamında üniversiteleri kuran, bütün bunların yanında 400 bin derslik açan ve bütün öğretmenlerine vesaire ön açan, ve bunun yanında üniversitelerde tümüyle harçları kaldıran sistemi biz kurmuşuz. Fatih projesiyle ileri teknolojiyle öğrencelerimizi yavrularımızı buluşturmanın gayreti içindeyiz. Siz kalkıyorsunuz diyorsunuz ki eğitimde. Ben orada bir tane eğitimle ilgili bir şey görmedim.
Birsen Altaylı:
Hayır…Ben herkesin kendi…
Başbakan Erdoğan:
Alkol yasağı diyorsunuz. Alkol yasağı yoktur. Alkol düzenlemesi vardır. Nedir bu, dünyadaki ileri ülkelerdeki gelişmiş ülkelerdeki uygulama neyse bakın. Fransa’dan Reuters’in mensubusun. Fransa’daki uygulama bak. Orada bu uygulamaların ne kadar ileri de olduğuna göreceksin. Biz bu uygulamaları yapıyoruz. Ve biz bu uygulamaları yapıyoruz ve bu uygulamaları bundan sonrada yapacağız. Ve karayollarında benzin istasyonlarında alkol satışını düzenlemeyle ortadan kaldırmakla biz ulaşımda trafik kazalarını nasıl minimize ederiz bunun gayreti içindeyiz. Bu trafik kazaların birinci amili bir defa alkollü araç kullanmaktır. Buna karşı tedbir almak devlet olarak bizim görevimiz değil mi. Lütfen siz anayasanın 58. maddesini okuyun. O 58. madde size devlete bu konuda ne tür bir görev yüklendiği çok açık söyler.