Birruh, biddem, nefdike ya Saddam!
Güncelleme Tarihi:
Hakan DENKER / BAĞDAT
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2003 01:59
Adım adım yaklaşan savaşın gölgesinde yaşayan Bağdat'ta hiç telaş yok. Kimi Dicle kıyısındaki lokantalarda mezguf balığı yiyor, çocuklar internet kafelerde bilgisayarda oynuyor. Ne olacak haliniz diyenlere şu yanıtı veriyorlar: Birruh, biddem, nefdike ya Saddam! Yani: Canımızla, kanımızla Saddam'a feda olalım!
BAĞDAT sokakları mutat sakinliğini bozmuyor, gündelik hayatına devam ediyor. Bilindiği gibi cuma günleri, diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi Irak'ta da tatil. Sokaklar hafta sonu tatilinde tüm sakinliğini korurken, Bağdatlılar yakın gelecekte yaşanması olası savaşın psikolojisini üzerlerinden atmış tatillerini geçiriyor. Dicle kıyısında tek tük dizili lokantalarda ‘‘mezguf’’ (Dicle'de çıkan sazan cinsi bir balık) yiyenler, bit pazarından alışveriş yapanlar, internet kafelerde bilgisayar oynayan çocuklar ve daha bir çok sakin gündelik olaylar.
YAŞAMIYORUZ Kİ KORKALIM
Bağdat'ın Vizeriye semtinde bulunan Mustansariye Üniversitesi öğrencilerinden 19 yaşındaki Basim Falih Hasan, dünya gündeminin ana konusu olan Irak-ABD krizini siz nasıl görüyorsunuz diye sorduğumuzda, ‘‘Biz savaşların anasını yaşamış ve tarihinde defalarca düşmanla çarpışmış bir milletiz. Savaştan korkmadığımızı tüm dünya bilsin. Ama yıllardır uygulanan ambargo, Iraklı hasta çocukların ilaçlarına, aç kalan halkın yaşamak için ihtiyacı olan gıdalarına kondu. Yaşanan savaşların doğru ya da yanlış olmasını tartışmak yerine bir ulusu ambargolarla cezalandırmak ve onları ‘‘Zaten yaşamıyoruz ki, ölümden niye korkalım’’ dedirtecek kadar bezdirmek doğru mudur onu tartışmak gerekir. Saddam Hüseyin bizim liderimizdir. Irak halkı için yapmayacağı şey yoktur. Ve bizim de kabul edersiniz ki onun için yapmayacağımız şey yoktur’’ cevabını veriyordu.
Aynı üniversitenin biraz dışında yine öğrenci olan 18 yaşındaki İlaf Tıybe isimli Iraklı genç kız da ilginç şeyler söylüyordu. ‘‘Dikkat ettiyseniz yakın zamanda televizyon ve basında fotoğraflar çıktı. Iraklı kadın askerler. Sanırım bu dünyaya herşeyi anlatıyor. Kimse bizi zorla asker yapamaz. Eğer asker olmaya gönül verdiysek, bunu tüm yüreğimizle istediğimiz içindir. ‘‘Birruh, biddem, nefdike ya Saddam!’’ (Canımızla, kanımızla Saddam'a feda olalım!)
Dicle kıyısında sofralar kurulup mezguf balığı yeniyor. Çocuklar internet kafelerden çıkmıyor. Üniversiteliler ise öfkeli; İlaf Tıybe (sağda) adlı kız öğrenci şöyle diyor: ‘‘Gönüllü kadın askerleri görüyorsunuz. Asker olmaya gönül verdiysek, canımız, kanımız Saddam yoluna feda olsun dediğimiz içindir.’’
YAŞAMIYORUZ Kİ KORKALIM
Bağdat'ın Vizeriye semtinde bulunan Mustansariye Üniversitesi öğrencilerinden 19 yaşındaki Basim Falih Hasan, dünya gündeminin ana konusu olan Irak-ABD krizini siz nasıl görüyorsunuz diye sorduğumuzda, ‘‘Biz savaşların anasını yaşamış ve tarihinde defalarca düşmanla çarpışmış bir milletiz. Savaştan korkmadığımızı tüm dünya bilsin. Ama yıllardır uygulanan ambargo, Iraklı hasta çocukların ilaçlarına, aç kalan halkın yaşamak için ihtiyacı olan gıdalarına kondu. Yaşanan savaşların doğru ya da yanlış olmasını tartışmak yerine bir ulusu ambargolarla cezalandırmak ve onları ‘‘Zaten yaşamıyoruz ki, ölümden niye korkalım’’ dedirtecek kadar bezdirmek doğru mudur onu tartışmak gerekir. Saddam Hüseyin bizim liderimizdir. Irak halkı için yapmayacağı şey yoktur. Ve bizim de kabul edersiniz ki onun için yapmayacağımız şey yoktur’’ cevabını veriyordu.
Aynı üniversitenin biraz dışında yine öğrenci olan 18 yaşındaki İlaf Tıybe isimli Iraklı genç kız da ilginç şeyler söylüyordu. ‘‘Dikkat ettiyseniz yakın zamanda televizyon ve basında fotoğraflar çıktı. Iraklı kadın askerler. Sanırım bu dünyaya herşeyi anlatıyor. Kimse bizi zorla asker yapamaz. Eğer asker olmaya gönül verdiysek, bunu tüm yüreğimizle istediğimiz içindir. ‘‘Birruh, biddem, nefdike ya Saddam!’’ (Canımızla, kanımızla Saddam'a feda olalım!)
Dicle kıyısında sofralar kurulup mezguf balığı yeniyor. Çocuklar internet kafelerden çıkmıyor. Üniversiteliler ise öfkeli; İlaf Tıybe (sağda) adlı kız öğrenci şöyle diyor: ‘‘Gönüllü kadın askerleri görüyorsunuz. Asker olmaya gönül verdiysek, canımız, kanımız Saddam yoluna feda olsun dediğimiz içindir.’’