Güncelleme Tarihi:
Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
Bulgaristan’dan Brezilya’ya göç eden bir ailenin kızı olan Rousseff, askeri diktanın hüküm sürdüğü üniversite yıllarında Marksist bir gruba üye olmaktan hapse atıldı ve işkence gördü. Bazıları, Rousseff’in devrimci hareket içindeyken arabalara bomba yerleştirdiğini varsayarak onu hala “eski gerilla” olarak tanımlıyor.
İktisat eğitimi alan Rousseff adını ilk kez, 2003 yılında eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva tarafından enerji bakanlığına getirildiğinde duyurdu. İki kez evlenen 62 yaşındaki Rousseff, şu an bekar.
Kısa bir süre öncesine kadar verdiği kanser mücadelesinden galip çıkmayı başaran Rousseff, iki yıl evvelki devlet başkanlığı anketinde ilk kez aday gösterilmiş ancak oyların yalnızca yüzde 9’unu alabilmişti.
Rouseff, Pazar günü kazandığı seçimin dışında politik kariyerinde hiçbir seçime katılmadı.
İlk seçiminden büyük bir zaferle çıkan Brezilya’nın eski enerji bakanı, Ocak ayında görevini bırakacak Lula’nın yerine geçerek Güney Amerika’nın en güçlü ekonomisinin lideri olacak.
LULA’NIN İZİNDEN GİDİYOR
Seçim kampanyası boyunca Rousseff’in en çok kullandığı mesaj: “Eğer Lula’yı seviyorsanız bana oy verin. Çünkü ben onun geçen sekiz yılda yaptıklarının tam olarak aynısı yapacağım” oldu.
Lula ise neredeyse tüm seçim kampanyası süresince Rousseff’i destekledi ve yanında bulundu. Rousseff, bu destekten büyük fayda gördü.
Pazar günü seçmenlerle konuşulduğunda, Rousseff destekçileri Lula’nın yaptığı işin devam edecek olmasının yanı sıra, Brezilya’nın ilk kadın başkanını görmek isteğiyle yeni başkanı desteklediklerini söyledi.
Ancak Lula’nın ünü ve gördüğü destek, Rousseff’in birçok karmaşık tartışmadan uzak kalmasını sağladı. Rousseff, özellikle uluslararası konularda köşeye sıkıştığı zamanlarda, iyi bir özel kalem müdürünün yapacağı gibi hep devlet çizgisinde cevaplar verdi.
Ancak Rousseff’nin Lula’nın gölgesine sığınacağı günler sona erdi. Artık kendisinin bir gölgesi olması gerekiyor.
Rousseff’in merak beklenen adımları arasında, İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözümü savunup savunmaması ve Washington’u kızdırma riskine rağmen İran nükleer programına Türkiye’yle destek verip vermeyeceği gibi konular yer alıyor.
Rousseff’in yeni devlet başkanı olarak uluslararası ilişkilerde nasıl hareket edeceği herkesin merak konusu.
ASLA KÜÇÜMSENEMEZ
Rousseff için kesin olan tek şey, asla küçük görülemeyecek olması. Rousseff, sadece erkeklere ait olan Brezilya politikasında sadece başarılı olmakla kalmadı, aynı zamanda kendini geliştirmeyi başardı.
Telefonda bir bakanı azarlamaktan geri kalmayacağı gibi, tamamı takım elbise ve kravatlı erkeklerin doldurduğu bir toplantı salonunda da baskı altında kalmayacak. Dünyanın geri kalanının yakın zamanda anlayacağı şey, erkeklerin beklentisinin aksine Rousseff’in onlardan daha korkutucu olacağı.
Pazartesi gününü ilk ışıklarıyla Rousseff destekçilerinin çamurlu çimlerin üzerinde dans ettiğini gösteren görüntüler, yeni devlet başkanının kat ettiği yolu gözler önüne serdi. 2005 yılında Lula’nın özel kalem müdürü olan Rousseff, sadık bir politikacından eski başkanının politikalarını öne çıkaran bir başkanlık adayına dönüştü. 1 Ocak günü ise Brezilya’nın yeni başkanı olarak görevine başlayacak.
Lula’nın sekiz yıllık vasiyetinin ardından, Rousseff’in kendi vasiyetinin ilk sayfasını yazmaya başlayacağı gün artık sadık kalacağı bir kişi olmayacak.
"Who is Dilma Rousseff?" başlıklı makaleden derlenmiştir.
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
http://twitter.com/HurriyetPlanet