Güncelleme Tarihi:
ANKARA Devlet Opera ve Balesi hafta başında iki günlük bir İstanbul turnesi yaptı.
Balenin konusu da zamana uygundu doğrusu: Millennnium'da Dans.
Turnenin birinci gecesi davetlilere ayrılmıştı, bin beşyüz kişilik salona üç bin davetiye verildiğinden salon dolmuştu.
Biletli olan ikinci gece işler değişti. Satış yüz kişiyi bile bulmamıştı. Bin beşyüz kişilik salonu düşündüğünüzde Ankara'nın turnesi tam bir fiyaskoyla sonuçlanacaktı.
İkinci geceye gelenler AKM'nin fuayesinde kalabalığı görünce, İstanbul seyircisinin Ankara balesine duyduğu sevginin büyüklüğü karşısında şaşırdılar.
İşin aslı sonradan anlaşıldı...
Seyirci çoğunluğu Belgesel Filmler Festivali'ne gelmişti. Öylesine kalabalıktı ki konser salonunda yer kalmamış, konulan ek seansın yerleri bile dolmuştu.
Bir süre sonra yapılan bir anons seyircileri çok şaşırttı:
Alt salonda gösterilen Çerkez Belgeseli'ne yer bulamayanlar, baleye davet ediliyordu.
Son zamanların moda deyimiyle, belgesel bulamadık bale verelim önerisiyle karşılaşmışlardı.
Böylece Çerkez Belgeseli'ne gelenler kendilerini Millennium'da Dans gösterisinde buldular.
Umarız onlar da artık o geceden sonra bale seyircisi olmuşlardır.
Hatta bale yetkilileri kaldıkları The Marmara Oteli'nin fuayesine bile not yazıp kendilerini ağırlayan otel çalışanlarını gösterilerini izlemeye davet bile etmişler. Otel çalışanlarından kaç balesever çıktı bilmiyoruz ama Çerkez belgeselini izleyenlerle birlikte yaklaşık 200 kişi toplanmıştı salona.
Peki gösterinin biletleri neden satılmamıştı?
İstanbul seyircisi Ankara balesini beğenmiyor muydu? Biz de bu durumda küçük bir araştırma yaptık.
Yetkililerden edindiğimiz bilgiye göre, bu durum şehirler arası opera ve bale kurumları arasındaki soğuk savaştan kaynaklanıyormuş.
İstanbul turnesine gelen Ankara Opera ve Balesi'nin afişleri hiç bir yere asılmamış. Hatta Atatürk Kültür Merkezi'nin aylık programına bile alınmamışlar. Ankara Balesi yetkilileri İstanbul'da kendileriyle hiç ilgilenilmediğinden şikayetçilerdi.
İstanbul Opera ve Balesi çalışanları ise Ankara'nın Genel Müdürlük forsunu kullanıp kendilerine hiç sorulmadan turneye gelmelerini eleştiriyorlardı. AKM'nin programının dolu ya da boş olup olmadığı sorulmadan baskın gibi yapılan bu turnelerde organizasyonsuzluk yüzünden böyle tersliklerin yaşanması normaldi.
Türkiye'deki Opera ve Bale Kurumları arasında yaşanan soğuk savaş bilinen ama kimsenin söylemeye cesaret edemediği bir konu.
Opera ve Bale Genel Müdürlüğü bilindiği gibi Ankara'da. Ankara Opera ve Balesi de Genel Müdürlüğün balesi gibi bir konumda. Dolayısıyla diğer illerdekiler bir yerde üvey evlat muamelesi görüyor. Durum böyle olunca da her il kendi olanaklarıyla biraz daha öne çıkmak, popülaritesini artırmak istiyor.
Eh, sanatta mükümmelliği yakalamak için yarışmak gerekiyor. Sanırız bundan izleyiciler karlı çıkacaktır.
Ankara Balesi'nin İstanbul'da sahnelediği Millennium'da Dans eserinde biletler satılmayınca pratik bir çözüm bulundu. Alt salonda gösterilen Çerkez Belgeseli’ne yer bulamayan izleyiciler bedava olarak bale gösterisine davet edildi. Biletlerin satılmamasında AKM yetkililerini suçlayan Ankaralı baleciler Çerkezleri de böylece kendi cephelerine katmış oldular.
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ne Belgesel Film Festivali’nde gösterilen Çerkezlerle ilgili belgeseli görmeye gelenler yer bulamayınca Millenium’da Dans’ı izlediler.