Biri sınıfı gözetliyor

Güncelleme Tarihi:

Biri sınıfı gözetliyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2010 00:00

Farklı kültürlerden ve ailelerden gelen 15 gencin yolu bir sınıfta kesişti. Libadiye’de bir binanın dördüncü katında sabah 10.30’dan akşam 16.00’ya kadar üniversite sınavına hazırlanan adayların yaşadıklarını milyonlarca insan seyrediyor.

Haberin Devamı

TRT1’in her gün yayınlanan Sınıf2010 programında 15 gencin zorlu maraton süreci ekranlara yansıyor. Aralarında ailesinin tek çocuğu olan da var, altı çocuklu ailenin yaşadığı köyden çıkıp ilk kez büyük şehir gören de. Kimi haylaz, kimi içine kapanık. Bazısı sınava dördüncü kez kez girecek, bazısı ilk kez. Okul birincisi olarak mezun olan da, ite kalka sınıf geçip liseyi zar zor bitiren de mevcut. Ayrı hedefleri ve hayalleri olan bu gençleri sınav birleştiriyor

Bu gençler Türkiye’nin mozaği
KAYHAN HAKSEVER (Sinerji Film Proje Tasarım ve Genel Koordinatör)

Bu proje Striks’in İsveç’te uyguladığı bir çalışma. Yedinci sınıf öğrencilerinin girdikleri zorlu sınavda en kötü sonuçları alan bir sınıf denek seçiliyor. Daha sonra özel hocalar atanıyor. Ve dört ayda en başarılı üç sınıf arasında yerini alıyor. Almanya’da aynı sistem uygulanıyor. Sinerji Film’in sahibi Burçin Özdemir ile TRT1 Genel Koordinatörü Bülent Ata bu sistemi Türkiye’ye getirdi. Projenin asıl amacı öğretmenlerin öğrencilerine doğru yaklaştıkları zaman dersi sevip, potansiyellerini kullanabildiklerini göstermek. Bunu üniversite sınavını kazanamayanlara uyguladık. Yüzlerce gençle görüştük. 15 ayrı karakter seçtik. Bu topluluğun Türkiye mozaiğini yansıtmasını istiyoruz. Matematik hocamız öğrencileriyle arkadaş oldu, Türkçe öğretmeni yaşamın içinden örnekler veriyor, tarih hocamız yaşadıkları anla tarihi birleştiriyor. Her hafta sonu bir etkinlik yapıyoruz. Pilot olmak isteyen bir öğrencimiz bugüne kadar hiç uçmamış. Ona bir uçuş ayarladık. Futbol, bowling turnuvaları yaptık. Tiyatro, sinemaya götürüyoruz. İstanbul dışından gelen öğrencilerin barınmasını karşılıyoruz.

Haberin Devamı

EKRAN DERSHANESİNİN ÖĞRENCİLERİ

Çalışmayı bünyem kaldırmıyor
EMRE TUNCEL (19, geçen yıl 330 puan aldı. Hukuk ya da tarih okumak istiyor. Bugüne kadar sistematik ders çalışmayı başaramamış)
Zaten geçen yıl da sınavı kazanamadım. Çalışmadım. Bir yılda çözdüğüm soru sayısı ancak beşti. Ben değişmedim. Tesadüfen bu programa katıldım. Kameralar umrumda bile değil. Okulda nasılsam, burada da aynıyım. Daha fazla çalışmayı bünyem kaldırmıyor.

Haberin Devamı

Başka çarem yok, kazanmam lazım
HAMİYE KARTAL (18, liseden birincilikle mezun. Geçen yıl istediği puanı alamadı. Ailesi çiftçi. Okuması için abisi İstanbul’a taşındı. Dış ticaret bölümünü istiyor)
Staj gördüğüm yerde müdürüm beni bu programa yönlendirdi. Artık sınav moduna girdim. Kameralardan hiç etkilenmiyorum. Hocalarımız çok deneyimli. Bu yıl iddialıyım. Kesin kazanacığım. Başka çarem yok. Okumam lazım.

Annemle babam izliyor, kaytaramıyorum
TALHA YASİN YÜKSEL (19, geçen yıl 227 puan aldı. Kayak yapmayı sevdiği için kazanacağı bölümün Uludağ Üniversitesi’nde olmasını istiyor. Ama aklı denizcilikte. Fazla çalışmaktan hoşlanmamış)
Kameraları artık takmıyoruz, hatta farkında bile değiliz. Hocaların hepsi çok iyi. Eve gittiğimde geçen yıl çözemediğim soruları rahatlıkla çözebiliyorum. Anne babam durumdan çok hoşnut. Her anımı izliyorlarmış. Bazen sınıfta kaytarmak istiyorum. Ama gözleri üstümde çalışmam lazım, diyorum.

Haberin Devamı

Kameralar umrumda değil
Çağıl Özen (18, geçen yıl 360 puan aldı. 3. Lig’de profesyonel voleybolcu. Psikoloji bölümünü istiyor)
Katılmamı annem istedi. Sınıfta kamera varmış yokmuş umrumda değil. Sanki kimse izlemiyor gibi geliyor. Öğretmenlerimden çok etkileniyorum. Onları sevdiğim için dersi daha zevkle dinliyorum.

Köydeki herkes beni izliyor
Cengiz Çetinkaya (21, Diyarbakır’ın Armutlu köyünden. Babası korucu. Üç kez sınava girdi. 350 puan aldı. Köyünde mucit olarak tanınıyor. Kendi imkanlarıyla akıllı ev projeleri, yangın söndüren robot icatları var)
Köydeki herkes beni izliyormuş, akşamları telefonla arıyorlar, şöyleydin, böyleydin diye. İlk zamanlar sınıfta konuşmaya çekiniyordum. Sonra anne babam, “Niye susuyorsun, konuş” deyince yavaş yavaş derse katıldım. Diyarbakır dışında bir yeri ilk kez gördüm. Kız Kulesi’ni çok merak ediyordum. Gelir gelmez gittim.

Haberin Devamı

SABRIM DA TAŞIYOR BAKLAVA DA ATIYORUM

Ümit Hayri Koç (33, Matematik-Geometri öğretmeni)
Özel ders veriyor, öğrencilere koçluk yapıyordum. Elimden yüzlerce öğrenci geçti. Ailelerle işbirliği yapıp, başarı elde ettik. Zorlu öğrencileri kazanmayı iyi bilirim. Öğrencilerin yaşadıkları stresi nasıl aşabileceklerine yönelik çalışmalarım var. Bu sınıfta beni bazen zorlayan öğrenciler var. Sabrım taşıyor. Ancak, tepkim kişiliklerine değil, davranışlarına. Hak ettiklerinde fırça atıyorum. Gerektiğinde gönüllerini alıyorum. Sınıfta soru soruyorum, “Bunu kim bilirse baklava alacağım, yemeğe götüreceğim” diyorum. Bu sınıfı seyreden öğretmen ve aileler de bazı şeyleri uygulasın istiyorum.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLER ÖZENLE SEÇİLDİ

Yüzlerce kişi arasından seçilen öğretmenlerin görevi sadece dersi anlatmak değil. Hepsi aynı zamanda birer yaşam koçu. Hem öğrencileri motive ediyor, hem de bilgi aktarıyorlar. “Bu soruyu akşama kadar kimse çözemez” diyen matematik öğretmeni Ümit Hayri Koç, iddiayı kaybedince ertesi gün bir tepsi baklavayla geliyor. Coğrafya öğretmeni Bersu Şirin güzelliği, Türkçe ve edebiyat öğretmeni Nihan Kabakçı disiplini, tarih öğretmeni Ramazan Aşkın ses tonu ve öğrencilerine saygısıyla dikkat çekiyor. Öğrencilerin dershaneye geliş gidişleri, öğlen yemekleri ve ders materyalleri TRT tarafından karşılanıyor. Derslerin dışında motive edici etkinlikler de düzenleniyor. Hayatın dersten ibaret olmadığı, düzenli ve sistemli çalışıldığı zaman herkesin kendine zaman ayırabileceği de gösteriliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!