Güncelleme Tarihi:
Dün sabah saatlerinde ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen kameraların karşısına çıktı. Mullen, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin iktidarını korumasını operasyonun "kesinlikle olası sonuçlarından birisi" olarak nitelendirdi ve ekledi:
"Libya'da yürütülen askeri harekatın amaçları sınırlı ve kesinlikle (Kaddafi'nin) iktidardan indirilmesi amacını taşımıyor."
İNGİLTERE BAŞKA KONUŞUYOR
Aynı saatlerde İngiltere Savunma Bakanı Liam Fox da BBC televizyonuna bir değerlendirme yaptı.
Fox'un sözleri Mullen ile oldukça farklı ifadeler içeriyordu:
"Bu operasyonu, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde tamamlamak istiyoruz. Ancak bunun ne zaman olacağı Albay Kaddafi'nin oyunun sona erdiğini ne zaman anladığına bağlı."
Elbette ki ABD'nin bu yaklaşımının arkasında "Libya, Irak mı oluyor" tartışmalarını daha da alevlendirmek istememesinin yattığı çok açık.
BM METNİ ÇOK MUĞLAK
Görüldüğü gibi, peş peşe gelen açıklamalar operasyonun Fransa'nın yanı sıra en aktif iki ülkesi ABD ile İngiltere'nin operasyonun amacı ve ne kadar süreceğiyle ilgili net bilgiler vermediğini ortaya koyuyor.
Operasyonun meşruiyet kaynağına, yani Perşembe günkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına bakarsak, resim biraz daha karmaşık bir hal alıyor.
Çünkü Güvenlik Konseyi'nin oldukça muğlak ifadelerle yazılmış karar metninde, üye devletlere, "sivil halkın korunması, ateşkesin sağlanması ve Kaddafi güçlerine karşı bir uçuş yasağının oluşturulması için tüm gerekli önlemlerin" alınması yetkisi veriliyor.
Tüm bu açıklamaların ve BM kararının yanında operasyonun amacıyla ilgili başvurulabilecek bir başka belge daha var. O da dün Paris'te yapılan Libya zirvesinin ardından yayımlanan ortak açıklama.
LİBYA HALKINA DESTEK GARANTİSİ
Bu açıklama da en az BM kararı kadar muğlak ifadeler içeriyor. Öncelikle açıklamayı imzalayan liderler ve temsilciler, Libya halkına demokratik bir çerçeve içerisinde geleceklerini ve kurumlarını inşa etme amaçlarını gerçekleştirmeleri konusunda destek verileceği garantisi sunuyor.
Ancak açıklamanın son cümlesi kafaları daha da karıştırıyor:
"Uzun vadeli taahhüdümüz ise, Albay Kaddafi ve rejiminin uluslararası kamuoyunun ve kendi halkının isteklerine karşı koymasına daha fazla izin vermeyeceğimiz yönünde. Libya'nın bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne tamamen saygı göstererek, Libyalıların kendi ülkelerini yeniden inşa etme süreçlerinde yardımlarımız sürecek."
Bütün bu açıklamalar ve karar metinleri alt alta okunduğunda önemli bir soru beliriyor: Operasyonun amacı ne? Kaddafi’yi devirmek mi yoksa Kaddafi’nin ateşkese uyup, saldırıları durdurması ve taleplere boyun eğerek, tam bir demokrasi sağlamak için reformlar gerçekleştirmesi yeterli olacak mı?
Koalisyon güçlerinin, “görev tamamlandı” diyecekleri nokta nedir?
BM’de beş üyenin çekimser kaldığı bir oylamayla “meşruiyet” zemini yaratılan ve NATO gibi bir örgüt yerine uluslararası koalisyonla başlatılan bir operasyon, gelecekte de her ülke için benzer adımların atılabileceği kaygısı yaratıyor.
Bir de bu operasyonun çerçevesinin net çizilmemiş olması mevcut kaygıları daha da artırıyor.