Biri 80 biri 75 yaşında... Uçan nene ve dededen öğütler

ANTALYA’da yaşayan Şensoy çifti için hayatın anlamlarından biri de atletizm. Çiçek Şensoy’un, İstanbul Üniversitesi’ne kaydını yaptırdığı gün ilk sorusu, “Spor kulübü var mı?” olmuştu. Koşmak istiyordu ama kulübün atletizm takımı yoktu. Voleybol oynamaya sonra da basketbola başladı. Her iki branşta üniversitelerarası milli takıma girdi. Ama 5 yıl çabalasa da atletizm takımını kurduramadı. Fakat antrenörü bir gün, “Sana bir hoca buldum” dedi. Gelen atletizm hocası, önce arkadaşı daha sonra eşi de olacak Oktay Şensoy’un ta kendisiydi.

ÖDÜL SİLİVRİ YOĞURDU
Fatih’te arkadaşlarıyla bir tepsi Silivri yoğurdu ödüllü koşu yarışları yapan Oktay Şensoy, okul müsabakalarında Fenerbahçeli yöneticilerin dikkatini çekti. Kulübün atletizm takımına giren Şensoy, bir yandan yarıştı diğer yandan antrenörlük yaptı. 1965 yılında ilk kez yapılacak Üniversiteler Atletizm Şampiyonası için İstanbul Üniversitesi Kulübü’ndeki basketbol ve voleybolcuları atletizm çalıştırması için çağrıldığında pek de düşünmeden kabul etti. Çiçek Şensoy’un da aralarında bulunduğu atlet adaylarını çalıştırmaya başladı. Çiçek Şensoy, henüz 23 günlük atletken 100 ve 200 metrede milli takıma seçildi. Oktay Şensoy, “Bir müsabaka için Ankara gitmiştik. Orada Çiçek’e evlenme teklif ettim. Aslında evlenmeye niyeti yok. Herhalde ben arzuladım ve evlendik” diyor. Bir yandan Fenerbahçe kulübünde yarıştılar diğer yandan antrenörlük yaptılar. 2 çocukları dünyaya geldi. Çiçek Şensoy, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ilk kadın antrenörü oldu. Atletizm İstanbul bölgesi ve milli takım antrenörlüğü, uluslararası başhekimlik yaptı. Milli forma giydiler, yarışmalarda rekor kırdılar, sayısız madalya ve kupayla ödüllendirildiler.

ROL MODELi OLUYORUZ
Halen ikisi de Antalya Polisgücü antrönerlerinden. Oktay Şensoy Antalya’da çim hokeyi kulubü kurdu. 6 yıldır Çim Hokeyi Federasyonu’nda yönetim kurulu üyesi. Halen devam ettikleri Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Tazelenme Üniversitesi’nde (60 yaşın üstündeki yaşlılar için açılan) atlezim takımı kuruyorlar. Çiçek Şensoy, “Her ortamda insanları koştururuz, hiç kimse bundan kaçamaz. Rol model de oluyoruz sanki. Hevesleniyorlar. O zaman ‘hadi’ diyorum” diye anlatıyor.

KALP KRİZLERİ DURDURAMADI
Pistlerin ‘mabed’ gibi olduğunu söyleyen Oktay Şensoy, “4 sene evvel Denizli’de koşarken kalp krizi geçirmişim. 4 damarıma baypas yapıldı. 40 gün sonra tekrar koşmaya başladım. Her ay doktor kontrolüne gittim. ‘Koşma’ dediler. Ama her ‘koşma’ dediklerinde ben madalya götürdüm” diyor.
Geçtiğimiz 8 Temmuz’a İzmir Masterler Türkiye Birinciği’ndeki yarışta 5 bin metre koşuda birinci olan Oktay Sensoy, peşinden girdiği duştan çıkamadı. İkinci kez kalp krizi geçirmişti. 10 gün yoğun bakımda kaldı. Doktorlar koşmasını yasakladı. Ailesine jübile sözü verdi; “Oysa ki eylüldeki Balkan Masterler Atletizm Şampiyonası’nda şampiyonluk için hazırlanıyordum (ağlıyor).”

JAPONCA ÖĞRENİYORUM
Çiçek Şensoy son Balkan Masterler Atletizm Şampiyonası’nda hem 100 hem de 200 metre koşuda birinci oldu. Boş durmayı ve amaçsız yaşamayı sevmediklerini anlatan Çiçek Şensoy, “Birlikte heykel kursuna gittik. Geçen sene İtalyanca kursuna gidiyordum, bu sene Japoncaya gidiyorum. Herkese, ‘köşe yastığı’ gibi oturmayın diyorum. Elbette sağlık sorunlarım var. Ama insan vücudu hareket ettikçe canlanıyor” diyor.