Güncelleme Tarihi:
CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun partiye yönelik sert eleştirileri nedeniyle disipline göndermeyi tartıştığı CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, yazılı açıklama yaparak, sözlerini savundu. Güler açıklamasında, "14 Aralık 2014 günü Kastamonu’da Cumhuriyetçi Güç Birliği’nin düzenlediği ve üç saat süren konferansta yaptığım konuşma, konferansı izleyen basın mensupları tarafından, kendilerinin seçtikleri bir tema üzerinden haberleştirilmiştir. Söz konusu haber, konferansımın sunuş konuşmasından değil, soru-yanıt bölümünden sözlerle ilgilidir. Konuşmanın kapsamı farklı olmakla birlikte, haberde çarpıtma yoktur. Sözlerim yeni olmadığı gibi, AKP kaynaklarının ileri sürdüğü üzere bir itiraf da değildir. Türk siyasi yaşamında cemaat sorunu, yaklaşık on yıldan bu yana önemli bir başlıktır. Hem bu gerçeği hem de CHP’nin bu yapıyla hiçbir işbirliği ve ittifaka giremeyeceği görüşümü, daha önce Parti Meclisi’nde ve çeşitli yazı ile konuşmalarımda dile getirmiştim" dedi.
"CEMAAT İKTİDARIN SUÇ ORTAĞI"
CHP İzmir Milletvekili Güler, cemaatin iktidarın suç ortağı olduğunu ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 Mart 2014 yerel seçim sürecinde bazı il başkanlarının basına yaptıkları cemaati övücü açıklamalar, bu kesimden gösterilen yerel yönetim adayları, cemaat mensubu savcıları ’yıllarca devlete hizmet etmiş değerli memurlar’ olarak aklayan açıklamalar kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Günümüzde cemaate dönük operasyonları hukuk ve basın özgürlüğü ihlali olarak görmek de, seçim sürecinde bu kesime yönelik sıcak bakışın halen geçerli olduğunu göstermektedir. Cemaat yapısı, AKP iktidarının muhalifi değil, suç ortağıdır. Şimdi kavga eden eski ortakların iki tarafı da, işlenen suçlardan aynı derecede ve birlikte sorumludur. Bunlardan birinin ya da diğerinin tarafımızdan aklanması ve korunup kollanması düşünülemez."
"CHP CEMAATE KALKAN OLMAKTAN UZAK DURMALI"
CHP İzmir Milletvekili Güler, "CHP cemaat yapılanmasına kalkan olmaktan uzak durmalı" diyerek şöyle devam etti:
"Son on yıldan bu yana, her türlü hukuk ve basın ilkeleri ihlallerinin teknik, operasyonel sorumlusu olan bu çevre, gizli dinleme, izleme, kaset, tape servis etme, sahte delil yaratma, sahte bilirkişilik kurma, savunma hakkını ortadan kaldırma gibi işleri nedeniyle hukuk önünde hesap vermelidir. Bunu sağlamak, siyasal iktidarın sorumluluğu ve görevidir. CHP olarak bize düşen ise, on yıllık hak ve can kayıplarına neden olanların, suçlarının hesabını kesintiye uğramadan ve hukuka uygun biçimde vermelerini sağlamak, aynı zamanda bu suçların siyasal sorumlusu olan AKP iktidarından siyasal ve hukuksal olarak hesap sormaktır. Sözlerimin, iktidara giden yolun taktik değil ilkesel politikadan geçtiğini ve CHP’nin cemaat yapılanmasına kalkan olmaktan uzak durması gerektiğini bir kez daha ilandan ibaret olduğunu kamuoyuna saygılarımla duyururum."