Güncelleme Tarihi:
Ankara DGM, Şemdin Sakık'ın İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal'la ilgili, ‘‘Benden daha fazla PKK'cıdır. Apo onun için, ‘Benim Türkiye'deki tabancamdır' derdi’’ ifadesi nedeniyle soruşturma açtı. Apo’nun sözleri nedeniyle İHD hakkında da kapatılma davası açılacak.
Şemdin Sakık'ın, PKK'ya yataklık eden ve destek verenlerle ilgili şok itirafları, Ankara DGM Başsavcılığı'nı harekete geçirdi. Diyarbakır DGM'den sonra Ankara DGM Başsavcılığı da PKK'nın bağlantı ağları ve yuvalandığı odaklarla ilgili geniş çaplı ve çok yönlü bir soruşturma başlattı. Başsavcılık, Sakık'ın ifadelerinde yeralan isimlerle ilgili re'sen soruşturma açtı. DGM, Sakık'ın ifadelerini Diyarbakır DGM'den isteyecek. İfadeler incelendikten sonra ikamet yerlerine göre Ankara DGM ‘görevli’ olduğu sonucuna vardığı tüm isimler hakkında işlem yapacak, ifadeleri alınacak. DGM yetkilileri Hürriyet'e, Sakık'ın adını verdiği isimlerin birçoğu hakkında Ankara'nın yetkili olduğunu, bu kişilerin ifadelerinin alınabileceğini belirttiler. Yetkililer, kimler hakkında işlem yapılacağının Diyarbakır DGM'nin göndereceği ifadelerin incelenmesinin ardından netleşeceğini kaydettiler. Ankara DGM, Sakık'ın İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal'la ilgili, ‘‘Akın Birdal benden daha fazla PKK'cıdır. Apo onun için ‘Benim Türkiye'deki tabancamdır' derdi’’ ifadesi nedeniyle soruşturma açtı. Sakık’ın, Birdal'la ilgili basına yansıyan ifadeleleri soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı Talat Şalk tarafından incelemeye alındı. Birdal hakkında bugün Ankara DGM Başsavcılığı tarafından yakalama emri çıkarılıyor. Birdal, polis tarafından gözaltına alınarak, sorgulanacak. Birdal hakkındaki soruşturmanın, TCK'nın 168/2 ve 169. maddeleri çerçevesinde, ‘PKK’nın sair efradı olmak ve örgüte yardım yataklıktan' 20 yıla kadar ağır hapisle yürütüldüğü öğrenildi. Ankara DGM, Sakık'ın ‘‘Apo, İHD benim Türkiye'deki tabancamdır. İHD sayesinde Avrupa'da kendimize yer bulduksa bunda Akın Birdal'ın rolü büyük. Para istemiyor. Gönüllü çalışıyor derdi’’ ifadesi nedeniyle, İHD hakkında da kapatılması amacıyla ayrıca soruşturma yapacağı bildirildi. Sakık'ın doğrudan ilişkiler içinde olduklarını açıkladığı Mezopotamya Kültür Merkezi ile ilgili olarak da DGM işlem başlatacak. Sakık'ın PKK'nın finanse ettiğini açıkladığı Ülkede Gündem, Özgürleşen Yurtseven Gençlik, Evrensel, Özgür Halk, Demokrasi, Emek gibi basın organları incelemeye alındı.
İFADELERİ ALINACAK
Diyarbakır DGM'nin de, Sakık'ın ifadesi ışığında PKK'ya zaman zaman yardımda bulundukları ve destek olduklarını açıkladığı gazeteci, milletvekili ve işadamları ile ilgili harekete geçebileceği öğrenildi. Diyarbakır DGM'nin de bu isimlerin ikamet yerlerindeki DGM'ler aracılığı ile talimatla ifadelerini alabileceği bildirildi. Bu durumda gazetecilerin ifadelerinin alınması için İstanbul DGM devreye girecek. İstanbul DGM'nin de Sakık'ın ifadeleri ışığında adı geçen gazeteciler hakkında resen hakerete geçme yetkisi bulunuyor. Sakık'ın, ‘PKK’nın legal uzantısı' olduğunu söylediği HADEP'le ilgili olarak ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. HADEP'in, PKK bağlantısının kesinleştirilmesi halinde, Anayasa'nın 68 ve 69 ve Siyasi Partiler Yasası'nın 4'üncü bölümünde yeralan maddeler çerçevesinde ‘Bölücü faaliyetlerin odağı’ haline geldiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası açılacak. Bu madde ilk kez RP'ye uygulanmış ve RP, ‘Laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı haline geldiği’ gerekçesiyle kapatılmıştı. HADEP yöneticileri hakkında dava açan Ankara DGM Başsavcılığı, bu partinin kapatılması için işlem yapılması amacıyla soruşturma dosyasının bir örneğini dava iddianamesi ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.
Yakalama emri çıkacak
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal, önceki gün derneğin Genel Başkan Yardımcısı Avukat Eren Keskin'le birlikte düzenlediği basın toplantısında, Şemdin Sakık'ın ifadesi doğrultusunda gelişen olayları, ‘‘Devletin senaryosu, komplosu’’ olarak değerlendirmişti. Birdal hakkında bugün Ankara DGM Başsavcılığı tarafından yakalama emri çıkarılacak.
Salim Ensarioğlu:
Sakık devletle dalga geçmiş
DEVLET eski Bakanı, DYP Diyarbakır Milletvekili Salim Ensarioğlu, Şemdin Sakık'ın deprem yaratan itiraflarında isminin geçmesine tepki gösterdi, ‘‘Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Genelkurmay Başkanı Orgenaral İsmail Hakkı Karadayı, PKK ile ne kadar görüştüyse, ben de o kadar görüştüm’’ dedi. Ensarioğlu Hürriyet'e, ‘‘Eğer Şemdin Sakık böyle bir ifade verdiyse, devletle dalga geçmiş. A'dan, Z'ye bu sorgulamanın yenilenmesi gerekir. Bu çok vahim bir durumdur. Çok yazıktır’’ iddiasında bulundu. Ensarioğlu ifadede yer alan, ‘1991 genel seçimlerinden önce Diyarbakır-Dicle kırsalına giderek Remzi kod isimli İrfan Pervani ile görüşüp, kendisine destek sağlamalarını istediği’ iddialarının çelişkili olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Ben 1991 seçiminde ikinci bölgeden değil, birinci bölgeden adaydım. Demirel benden birinci bölge, Ferit Bora'dan ise ikinci bölgeden aday olmamızı istemişti. Bu nedenle ben ikinci bölgede bulunan Dicle kırsalını gezmedim. Yalnızca bir defa Ferit Bora'nın ricası üzerine, muhtarlara hitap etmek üzere Dicle'de bir Cuma günü öğle vakti, saat 12.00 sularındae yarım saat kadar halka hitap ettim. Hepsi o kadar. Karşılıklı görüşme yaptı denilen (Remzi kod isimli şahıs) kişiyi ilk defa duyuyorum.’’
Cengiz Çandar Çamur atıyor
Sayısız vatandaşımızın kanını eline bulamış olan Şemdin Sakık, yayınlanan itiraflarında, onca yıl birlikte iş tuttukları lideri Öcalan'a atıf yaparak, benim adımdan da sözetmiş. Savunmasız insanları katlederek şöhret yapan bu gibi kişilerin, muğlak ifadelerin ardına gizlenerek attıkları çamur, bana değmez. Şemdin Sakık'a yargı yolu açılmış olduğu için, karanlık niyetlerin gün ışığına çıkacağından eminim.
Mehmet Ali Birand Müthiş itiraf!
Şemdin Sakık, Diyarbakır'da sorgulaması sırasında gerçekten müthiş itiraflarda bulunmuş. Ancak bu arada para karşılığı konuşan veya yazanlar arasına bizim de adımızı karıştırmış. Kahkahalarla güldüm. Bundan önce de CIA'den ve KGB'den para alıp, yazı yazdığıma dair aynı tip lekelemeler olmuştu. Onlara da gülüp geçmiştim. Listeye bakalım daha neler eklenecek? Hep diyorum ya, gazetecilik zor meslek...
Listede kimler var?
ŞEMDİN Sakık'ın ifadesinde yer alan politikacı ve gazeteciler şunlar: Sırrı Sakkı (DEP eski Milletvekili), Leyla Zana (DEP eski Milletvekili) Abdülmelik Fırat (eski Milletvekili), Salim Ensarioğlu (DYP Diyarbakır Milletvekili), Fetullah Erbaş (FP Van Milletvekili), Muhyettin Mutlu (eski Milletvekili), Turgut Atalay (Diyarbakır eski Belediye Başkanı), Mehmet Mengi (Diyarbakır HADEP eski İl Başkanı), Mahir Kaynak (eski MİT ajanı), Mahir Sayın, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Yalçın Küçük.
Cezaevlerinde PKK diktatörlüğü
GÜVENLİK Kuvvetleri'nin operasyonlarıyla büyük kayıplar veren PKK, ikinci adamı Şemdin Sakık'ın yakalanmasının ardından, güçlü ve ayakta olduğu imajını vermek amacıyla, cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklulara baskılar yaparak, örgütten kopmaları engellemeye çalışıyor. PKK'ya yardım ve yataklık etmek suçundan hüküm giyerek cezaevinde yatan ve tahliye olan, kendisi ve ailesinin can güvenliği için adının açıklanmasını istemeyen ‘‘Dırbaz’’ kod adlı 25 yaşındaki eski terörist şunları anlattı: ‘‘Şemdin Sakık'ın başarılı bir operasyonla Türkiye'ye getirilmesi örgütte büyük moral kaybı ve çöküşe neden oldu. Cezaevlerindeki liderler, tutuklu ve hükümlülerin kopmalarını önlemek ve PKK'nın güçlü ve ayakta olduğu imajını vermek amacıyla akıl almaz baskı ve zulümler yapıyor.’’
PKK'yı Apo değil, Suriye yönetiyor
PKK'nın ikinci adamı Şemdin Sakık'ın itirafları, Suriye'nin PKK'ya ‘destek veren değil, bizzat yöneten ülke’ olduğunu ortaya çıkardı. Sakık, Suriye'nin örgüte sadece lojistik destek vermediğini, ayrıca örgütün bazı ‘operasyonel faaliyetlerini’ bizzat gerçekleştirdiğini de örnekleriyle anlattı. Türkiye'nin, Sakık'ın ifadelerinin ışığında, Suriye ile yılbaşından beri başlattığı ‘diyalog’ politikasını da değiştirmesi bekleniyor. Bu arada, Türk istihbarat birimleri de Suriye'nin güçsüzleşen PKK'ya desteğini azaltmaya başladığını belirlediler. Bu ülkeden gelen istihbaratlar, Türkiye'de güçsüzleşen ve eylem yapamaz hale gelen PKK'yı Suriye'nin bile gözden çıkardığını gösteriyor. Edinilen bilgiye göre, Suriye daha önceki uygulamanın aksine, PKK saflarında aktif olarak eylemlere katılan militanları askere almaya başladı. Suriye yönetimi, daha önce PKK adına savaşanları askerlik görevinden muaf tutuyordu. Ayrıca Türk istihbahar birimleri, Suriye'nin Abdullah Öcalan'ın Suriye ve Lübnan toprakları üzerindeki yolculuk yapma imkanlarını da kısıtladığını belirlediler. Sakık'ın ifadeleri, Suriye'nin PKK'yı sadece Türkiye'ye karşı değil, İran ve Irak'a karşı kullanmayı planladığını da ortaya çıkardı. Sakık'ın ifadelerine göre, PKK ile Suriye arasında şu pazarlık yapıldı: PKK, öncelikle Türkiye'de yaptığı eylemlerle ülkeyi parçalayacak ve Güneydoğu'da bir Kürt devleti kuracak. Ardından, PKK yine Suriye'nin gözetimi ve planlaması altında, İran ve Irak'ta eylemlere başlayacak. Buradaki amaç, İran ve Irak'taki Kürt bölgelerini de Türkiye'den koparılan toprak parçası ile birleştirerek, büyük Kürdistan kurmak. Ancak pazarlık çerçevesinde, Suriye'de nüfusun yaklaşık üçte birini oluşturan Kürtler, ‘mülteci’ sayılıyor ve PKK'nın planları arasında bu ülke bulunmuyor.