Ersin KALKAN
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2004 20:02
Hakkari Dağ ve Komando Tugayı, Türkiye’nin en zor şartlarda görev yapan birliklerinden biri. Fazla söze gerek yok, Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’nun bu tugayın başında bulunduğu 1993-95 yılları arasında yaşadıklarını yazdığı son dönemlerin bestseller kitabı ‘Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok’u okumak yeterli.
PKK ile girilen çatışmalarda 700’e yakın şehit vermiş bir tugay bu. Ama şimdi savaşçı yönleriyle değil, Hakkarili gençlerin üniversiteye girebilmeleri için açtıkları Mehmetçik Dershanesi ile adlarını duyuruyorlar. Komando kamuflaj kıyafetlerinin üzerine geçirdikleri beyaz önlükle her yıl 500’ün üzerinde gence üniversiteye hazırlık kursu veriyorlar. Öğretmenler, tugayın kısa dönem askerleri. Çoğunun mesleği zaten öğretmenlik ama iyi eğitim almış üniversite mezunu kısa dönem askerler de ders verebiliyor. Dershaneye gelenlerden para alınmıyor. Bütün araç gereç masrafları tugayın kasasından karşılanıyor. Kurulduğu 2000 yılından bu yana 204 öğrenciye üniversite kazandırmışlar. 2003 yılının ÖSS’sinde dershaneye devam eden öğrencilerin başarı oranı yüzde 81.5’e ulaşmış. 19 kişilik öğretmen kadrosu ile öğrenciler arasındaki ilişki öyle güçlü ki, tezkeresini alsa da sınava kadar ayrılmayıp askerliğini kendi kendine uzatanlar bile var.
1700 metre yükseklikte dağların arasında kurulu Hakkari Orduevi’ndeyiz. Bir masanın etrafında, Hakkari Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral Tuncer Erinmezler ve Yüzbaşı Hüseyin Ormancı ile oturuyoruz. Erinmezler bir ara Ormancı’ya dönüyor ve sert bir sesle ‘Hüseyin, senden bu yıl hatırı sayılır 50 üniversiteye giriş bekliyorum. Anlaşıldı mı’ diye bir emir veriyor. Ormancı, ‘Anlaşıldı Komutanım’ diye bağırıyor. Tuğgeneral, ‘Hatırı sayılır dedim Hüseyin, iyi üniversiteler olacak yani, tamam mı’ diye ısrar ediyor. Yüzbaşı, bir kere daha ‘Anlaşılmıştır Komutanım’ diye yüksek sesle yanıtlıyor.
Tuğgeneral Erinmezler, Afganistan’a ilk giden komutan. Altı ay önce geldiği Hakkari’de de hemen işe koyulmuş. Kendinden önce başlatılan Mehmetçik Dershanesi projesini geliştirmiş, elinden ne geliyorsa yapmış. ‘Bu çalışma Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülke çapında eğitime destek için başlattığı programın bir parçası. Benim yerime kim gelse aynı görevi harfiyen yerine getirirdi’ diyor.
4 YILDA 2000 ÖĞRENCİ
Mehmetçik Dershanesi, 2000 yılında faaliyete geçmiş. Parasızlık yüzünden dershaneye gidemeyen gençlerin üniversiteye hazırlanması için Hakkari merkezinde bir ilkokulun üst katında hizmet veriyor. Başlangıçta sadece üniversiteye hazırlık kursu verilirken bir yıl içinde kapasitesini artırarak, ÖSS ve Lisansüstü Eğitim Sınavı (LES), Lise Giriş Sınavı (LGS), İngilizce Yabancı Dil Sınavı (YDS) ve İngilizce kursları başlığıyla dört grup halinde ders vermeye başlamış. Şu anda 612 öğrencinin eğitim gördüğü Mehmetçik Dershanesi’ne çok büyük bir ilgi var. Kayıtların kapanmasının sonra çok sayıda öğrenci başvurmuş. Önümüzdeki dönemde kapasitenin artırılması planlanıyor. Dört yıl içinde farklı yaş ve gruplardan toplam 2000 öğrenciye ulaşılmış.
Dershanenin öğretmenleri, kısa dönem askerlik yapan okumuş gençler. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden askerlik hizmetini yapmak için Hakkari Dağ ve Komando Tugayı’na gelen kısa dönem erbaş öğretmenler, bir ay komando eğitimi gördükten sonra dershaneye gelerek mesleklerini sürdürüyor. Tugaya gelen her öğretmen-asker dershaneye gönderilmiyor. Aralarında eleme yapılıyor. Özellikle sivil hayatta okullarda ya da dershanelerde görev yapmış olan deneyimli öğretmenler seçiliyor. Mehmetçik Dershanesi, bölgede tüm branşlarda öğretmene sahip tek kurs. Sözel ve sayısal bölümleri kapsayan 10 branştan 19 öğretmen görev yapıyor. Öğretmenler, kursa odaklanmaları için askerlikleri süresince sadece öğretmenlik yapıyorlar.
GÖNÜLLÜ KALANLAR VAR
Öğrencilerle öğretmenlerin dershandeki ilişkisi mükemmel. Bir dönem önce görevini tamamlayan öğretmenleri öğrenciler gözyaşlarıyla uğurlamış. Uğurlamaya 2000’e yakın Hakkarili gelmiş. Öğretmenlerin de öğrencilerini bırakması kolay olmuyor.
Hatta herkes askerlikte şafak sayarken hizmet süresini kendi kendine uzatan bir öğretmenin hikayesini anlatıyorlar: Geçen yıl askerlik için İngiltere’den gelen bir öğretmen, görev süresi dolunca Hakkari’ye veda eder. Kurs döneminin bitimine bir buçuk ay vardır. Dönemi tamamlamadan gittiği için ayrılırken çok üzgündür. Bir hafta sonra tugaya telefon ederek, ‘Komutanım, işimden iki ay ek izin aldım. Çocuklar rüyama giriyor. İzin verirseniz gelip öğrencilerimi kurstan mezun etmek istiyorum’ der. İzin çıkınca da soluğu tekrar Hakkari’de alır. Sınav bitince tekrar İngiltere’ye işinin başına döner.
Hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin bunca emeği karşılıksız kalmıyor elbet. Çoğu Türkçe’yi ilkokul sıralarında söken bir sürü genç, bu kurstan faydalanarak üniversiteye giriyor. Çoğu Hakkari’nin dışına hiç çıkmamış. İstanbul’u gören öğrenci yok. Öğrenciler Hakkari merkezden ya da civar ilçelerden geliyorlar kursa. Tüm şartlarını çocuklarının okuması için seferber eden aileler de ellerinden geleni yapıyor. Örneğin şehre uzak köylerde yaşayan bir baba, biri lise mezunu üç kızı kursa girme şansını elde edince, hayvanlarını satarak onlara şehirde ev tutmuş.
Tabii yıllarca sürmüş gerginliklerin de tortuları kısmen var Hakkari’de. Bu gençlerin askerlerin ders verdiği bir dershaneye gitmesine karşı çıkanlar var. Öğrenciler bu siyasi tavra karşı da direnmek zorunda kalıyor. Bir kız öğrenci, ‘Özel dershanelerin bir yıllık kurs ücretiyle benim ailem üç yıl geçimini sağlıyor. Buraya geldiğimiz için bizi eleştirenler, hayatımızın değişmesi için kıllarını bile kıpırdatmıyor’ diye isyan ediyor.
MÜTHİŞ BİR BAŞARI GRAFİĞİ
Mehmetçik Dershanesi’ne devam eden öğrenciler, 2003’te yapılan ÖSS’de yüzde 81.5’lik bir başarı elde etmiş. 2002’de 21, 2003’te 24 öğrenci lisans programlarına girmiş. Faaliyete geçtiği günden bu yana 72 öğrenci lisans programlarını kazanmış, ön lisans programlarını kazananlarla birlikte toplam 204 öğrenci üniversiteli olmuş. Lise mezunu öğrenciler hafta içi beş gün toplam 20 saat, lise son sınıf öğrencileri hafta sonları 14 saat, lisansüstü eğitim sınavı (LES) sınıfları hafta sonu 10 saat, İngilizce hazırlık sınıfları ise 8 saat ders görüyor. Ders saatlerinin dışında başarıyı artırmak için etüt derslerine devam ediliyor. Öğrencilerin ihtiyaç duyduğu tüm dokümanlar Tugay Komutanlığı’nca karşılanıyor. Yaprak test, kontrol sınav testleri ve dönem sınavı gibi tüm yıl devam eden dokümanlar, İstanbul ve Ankara’daki en kaliteli dershanelerle aynı ayarda. Final Dershaneleri tarafından dergi, kitap ve deneme sınavlarını içeren kaynaklar da veriliyor öğrencilere.
En azından bu emeğin boşa çıkmaması için sınavı kazanmak zorundayım
Metin Balıkesir, kursun başarılı öğrencilerinden. Hukuk okumak istiyor. Hakkari’nin dışına hiç çıkmamış. Ama, dünya hakkında derya gibi bilgiye sahip. Mehmetçik Dershanesi’ne arkadaşlarının tavsiyesiyle kaydolmuş. Başlangıçta, dershane ücretsiz olduğundan eğitim kalitesinden kuşku duymuş. Kursa başlayınca endişesinin ne kadar yersiz olduğunu görmüş: ‘Bence dershanenin en büyük farkı, sunmuş olduğu hizmetin yanında öğretmenlerimizin bize karşı derin sevgi ve ilgisi.
Yemek saatlerini bile ihmal edip gece yarılarına kadar vakitlerini bize harcıyorlar. En azından bu emeğin boşa çıkmaması için sınavı kazanmak zorundayım.’
İstanbullu öğrencilerden çok farklılar soru soruyor, her şeyi merak ediyorlar
Dershane öğretmenlerinden kısa dönem erbaş Niyazi Karaz, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü mezunu. Eğitim Bilimleri dalında yüksek lisans yapmış. Askerlikten önce Beyoğlu İtalyan Lisesi’nde coğrafya öğretmeniymiş. Mesleki olarak Hakkari’de bambaşka bir deneyimden geçtiğini düşünüyor. Çocukların azmi karşısında şaşkın: ‘İtalyan Lisesi’nde neredeyse tüm öğrencilerin bir yurtdışı bağlantısı var. Ama Hakkari’deki çocuklar denizi hiç görmemişler. Kent diye bildikleri tek yer burası. Ama dünyada neler olup bittiğini İstanbul’dakilerden çok daha iyi biliyorlar. Durmadan soru soruyor, her şeyi merak ediyorlar.’
Adımı unutmayın bir gün yine duyacaksınız
Dershane öğrencilerinden Sevim Güldal, Hakkari Lisesi mezunu. İkisi kız dört kardeşi var. Hepsi okuyor. Sevim en büyükleri. Edebiyat okumak istiyor, yazar olmayı hayal ediyor: ‘Yeryüzünün ötesindeki dağlarda büyümüş bir insanın bu dünyaya söyleyeceği yeni bir şey olmalı. Bu sözler şimdilik şekillenmedi. Çünkü içimdeki yolculuk henüz tamamlanmadı. Ama, zamanla söz şekillenecek ve ben de meramımı anlatabileceğim. Adımı hiç unutmayın. Bir gün mutlaka duyacaksınız ismimi ve ‘Hakkari’de bir kız vardı. Gözlerini, bir türlü aşamadığı dağlara dikip bakardı. İşte bu o kız. Dağları da aşmış sözleri de...’ diyeceksiniz.’
Dersane olmasaydı bu kız öğrencimiz annesi gibi 15 çocuk yapacaktı belki
Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu Tuncay Mengilli, dershanenin rehber öğretmeni. Eğitim danışmanlığı ve bilgisayar teknolojisi üzerine eğitim görmüş. Askere gelmeden önce Gaziantep’te öğretmenmiş. ‘İnsanlar burada tek kelimeyle yapayalnız’ diyerek başlıyor söze. ‘Bir öğrencimiz var. 15 kardeşin içinde tek kız. Eve gidiyor ve annesiyle birlikte tüm işleri yapıyor. Bu 17 nüfus, iki göz odalı bir damda yaşıyor. Akşam olup da herkes yatınca, kızımız ders çalışmaya başlıyor. Günde iki-üç saat uyuyor. Gözleri kan çanağı gibi geliyor derse. Ama çok mutlu ve umutlu. ‘Çok yoruluyorsun kızım’ deyince, ‘Önümdeki dört ay, bundan sonraki 40 yılımı belirleyecek. Biraz daha dişimi sıkarsam ölmem ya!’ diyor gülerek. Bu dershane olmasaydı, bu kızımız biriyle evlendirilecek, annesi gibi 15 çocuk yapacak, ömrünü çile içinde geçirecekti.’