Bir zamanlar stardı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2001 01:33
Yer Yeşilçam, sene 1950'ler. Sarışın ve güzel oyuncu, Yeşilçam'ın bir parçası. O dönemin ünlü isimleriyle aynı sahneyi paylaşan Nebile Teker, şimdilerde maziyi kalbinde bir yara gibi taşıyor.
MİRKELAM'ın herkesi farklı dünyalara götüren ‘‘Unutulmaz’’ şarkısı bugün pek çok kişinin dilinde. Ama Mirkelam ‘‘Unutulmaz’’ dese de, bizler çok çabuk unutuyoruz. Ünlü de olsanız, ünsüz de hiç fark etmiyor. Hikáyemizin kahramanı ‘‘eskilerden’’ bir film yıldızı. 1950'lerin Yelişçam'ında yer alan Nebile Teker'in de, renkli bir yaşantısı, güzelliği ve hayatını iyi sürecek kadar parası vardı. Ama o renklilik bugünlere gelemedi. Şimdi devletten yardım bekliyor.
3. sınıf otelde yaşam
Aldığı 150 milyon maaşla geçinmeye çalışan ve Sirkeci'de üçüncü sınıf bir otelde yaşayan Nebile Teker, ‘‘Önümüzdeki hafta otel kapanıyor. Kendime hálá kalacak yer bulamadım. Devlete, bakanlara mektup gönderdim fakat cevap alamadım. Devlet, 35 yılını dolduran sanatçılara mükáfat veriyor. O listede ben de yer aldım. Fakat kimseden para alamadım’’ dedi. Amerika'da 10 yıl kalan Teker, 80'li yıllarda Türkiye'ye dönmüş. Döndükten sonra, mücevherlerini, pasaportunu ve birçok özel eşyasını çaldırmış: Teker, ‘‘Türk Sineması'na hizmet veren bir sanatçı olarak göreceğim muamele bu mu olacaktı? Yurtdışında da, Türkiye'de de yıllarca vergi verdim. Recai Kutan ve Devlet Bahçeli'ye mektup yazdım. Cevap alamadım’’ diyor.
Açlıktan ölmek üzereydi
Bir zamanlar güzelliğiyle görenleri büyüleyen Nebile Hanım'a 1990'lı yıllarda Film-San Vakfı Başkanı Ümit Utku yardım elini uzatmış ve onun emekli olabilmesi için çalışmalara başlamıştı. 1 Ekim 1993 tarihinde emeklilik hakkını kazanan Teker, Hafta Sonu Gazetesi'nde yayımlanan ‘‘Ümit Utku, Nebile Teker'i arıyor’’ haberinden sonra, 1994 yılında Gültepe'de bir otel odasında açlıktan ölmek üzereyken bulunmuştu. Film-San Vakfı Genel Sekreteri Sırrı Gültekin ile vakfın sekreteri Gülçin Üçer bankada biriken emeklilik parasını Nebile Teker'e teslim etmişlerdi. 1993'ten bu yana emeklilik maaşı alan Teker, kaldığı otelin kapatılması üzerine taşınmak zorunda kaldığını, fakat bu maaşla kalacak yer bulamadığını belirtiyor.
Nebile Teker kimdir
1929 yılında İstanbul'da doğan Nebile Teker, 1945'te ‘‘Van Kedisi’’ oyunuyla sanat yaşamına adım attı. ‘‘Köroğlu’’ filmiyle sinema oyunculuğuna başladı ve daha sonraki yıllarda Raşit Paşa ve Halit Pişkin'le birlikte Anadolu turnelerine çıktı. İzmir Şehir Tiyatrosu ve İzmir Radyosu'nda çalıştı. 1962'den sonra sinema ve tiyatrodan ayrılarak dansözlüğe başladı. Daha sonra yurtdışına gitti ve Amerika ile Almanya'da uzun yıllar kaldı. İngilizce ve Almanca öğrendi. Bu ülkelerde sinema çalışmalarına devam etti. Oynadığı başlıca filmler; 1946'da ‘‘Sonsuz Acı’’, ‘‘Yuvamı Yıkamazsın’’, 1952'de ‘‘Dağların Kızı’’, ‘‘Kanlı Küpe’’, ‘‘Kızıl Tuğ’’, ‘‘Söz Müdafaanın’’, 1953'te ‘‘Kubilay’’, 1956'da ‘‘Ada Sahillerinde’’, ‘‘Aşk Kurbanları’’, 1960'ta ‘‘Pamukçu Kızı Halime’’, 1961'de ‘‘Gönlüm Yaralı’’ ve 1962'de ‘‘Duvaksız Gelin’’.
MİRKELAM'ın herkesi farklı dünyalara götüren ‘‘Unutulmaz’’ şarkısı bugün pek çok kişinin dilinde. Ama Mirkelam ‘‘Unutulmaz’’ dese de, bizler çok çabuk unutuyoruz. Ünlü de olsanız, ünsüz de hiç fark etmiyor. Hikáyemizin kahramanı ‘‘eskilerden’’ bir film yıldızı. 1950'lerin Yelişçam'ında yer alan Nebile Teker'in de, renkli bir yaşantısı, güzelliği ve hayatını iyi sürecek kadar parası vardı. Ama o renklilik bugünlere gelemedi. Şimdi devletten yardım bekliyor.
3. sınıf otelde yaşam
Aldığı 150 milyon maaşla geçinmeye çalışan ve Sirkeci'de üçüncü sınıf bir otelde yaşayan Nebile Teker, ‘‘Önümüzdeki hafta otel kapanıyor. Kendime hálá kalacak yer bulamadım. Devlete, bakanlara mektup gönderdim fakat cevap alamadım. Devlet, 35 yılını dolduran sanatçılara mükáfat veriyor. O listede ben de yer aldım. Fakat kimseden para alamadım’’ dedi. Amerika'da 10 yıl kalan Teker, 80'li yıllarda Türkiye'ye dönmüş. Döndükten sonra, mücevherlerini, pasaportunu ve birçok özel eşyasını çaldırmış: Teker, ‘‘Türk Sineması'na hizmet veren bir sanatçı olarak göreceğim muamele bu mu olacaktı? Yurtdışında da, Türkiye'de de yıllarca vergi verdim. Recai Kutan ve Devlet Bahçeli'ye mektup yazdım. Cevap alamadım’’ diyor.
Açlıktan ölmek üzereydi
Bir zamanlar güzelliğiyle görenleri büyüleyen Nebile Hanım'a 1990'lı yıllarda Film-San Vakfı Başkanı Ümit Utku yardım elini uzatmış ve onun emekli olabilmesi için çalışmalara başlamıştı. 1 Ekim 1993 tarihinde emeklilik hakkını kazanan Teker, Hafta Sonu Gazetesi'nde yayımlanan ‘‘Ümit Utku, Nebile Teker'i arıyor’’ haberinden sonra, 1994 yılında Gültepe'de bir otel odasında açlıktan ölmek üzereyken bulunmuştu. Film-San Vakfı Genel Sekreteri Sırrı Gültekin ile vakfın sekreteri Gülçin Üçer bankada biriken emeklilik parasını Nebile Teker'e teslim etmişlerdi. 1993'ten bu yana emeklilik maaşı alan Teker, kaldığı otelin kapatılması üzerine taşınmak zorunda kaldığını, fakat bu maaşla kalacak yer bulamadığını belirtiyor.
Nebile Teker kimdir
1929 yılında İstanbul'da doğan Nebile Teker, 1945'te ‘‘Van Kedisi’’ oyunuyla sanat yaşamına adım attı. ‘‘Köroğlu’’ filmiyle sinema oyunculuğuna başladı ve daha sonraki yıllarda Raşit Paşa ve Halit Pişkin'le birlikte Anadolu turnelerine çıktı. İzmir Şehir Tiyatrosu ve İzmir Radyosu'nda çalıştı. 1962'den sonra sinema ve tiyatrodan ayrılarak dansözlüğe başladı. Daha sonra yurtdışına gitti ve Amerika ile Almanya'da uzun yıllar kaldı. İngilizce ve Almanca öğrendi. Bu ülkelerde sinema çalışmalarına devam etti. Oynadığı başlıca filmler; 1946'da ‘‘Sonsuz Acı’’, ‘‘Yuvamı Yıkamazsın’’, 1952'de ‘‘Dağların Kızı’’, ‘‘Kanlı Küpe’’, ‘‘Kızıl Tuğ’’, ‘‘Söz Müdafaanın’’, 1953'te ‘‘Kubilay’’, 1956'da ‘‘Ada Sahillerinde’’, ‘‘Aşk Kurbanları’’, 1960'ta ‘‘Pamukçu Kızı Halime’’, 1961'de ‘‘Gönlüm Yaralı’’ ve 1962'de ‘‘Duvaksız Gelin’’.