Güncelleme Tarihi:
Geçmişe özlem, romantik bir duygu aslında. Ama İstanbul'da geçmişe özlem, bir acı ve pişmanlık duygusu olarak ortaya çıkıyor. Çünkü dünyanın hiçbir kenti, her taşı tarih ve kültür anıtı olan İstanbul kadar yıkıma, hoşgörüsüzlüğe ve bilgisizliğe kurban gitmemiştir.
Çok değil, 30-40 yıl önceki kent fotoğraflarına bakmak bile, bugün içinde yaşadığımız ‘‘beton ve asfalt cangılı''nı yaratırken nasıl bir ‘‘kıyım'' gerçekleştirdiğimizi ortaya koyuyor.
Türkiye'nin en iyi gezi, coğrafya ve doğa dergisi ATLAS, son sayısında İstanbul'un hiçbir yerde yayımlanmamış eski fotoğraflarını yayımladı. Babıali'nin titiz ve usta fotomuhabirlerinden Hilmi Şahenk'in yıllar önce sabırla çektiği siyah-beyaz İstanbul fotoğrafları, henüz doğa ve tarih katliamının başlamadığı, kentleşme sancılarının yeni yeni hissedildiği bir döneme rastlıyor.
Boğaz'ın yeşil tepeleri bomboş ve servilerle, fıstık çamlarıyla, morsalkımlarla, meyve bahçeleriyle süslü... İnsanların sel taşkınları gibi akmadığı caddelerde tek tük araçlar görünüyor; insanlar egzozların neden olduğu kurşun zehirlenmesi, astım gibi hastalıklara henüz çok uzaklar... Boğaziçi, yalnızca ‘‘yalı yangınları‘‘nı biliyor, henüz tanker çarpışmalarına ve günlerce süren tanker yangınlarına yabancı... Kısacası, Boğaz'dan bin türlü mavi ve yüz türlü balığın aktığı günler...
İstanbul, yalnız Türkiye'nin değil, dünyanın gözbebeği. Dünya kültür mirasının en önemli parçalarından biri. ATLAS'ta yayımlanan fotoğraflar, kültür, tarih ve doğayla yoğrulmuş bu kentin geleceği için ‘‘ibret'' niteliği taşıyorlar.
Hilmi Şahenk kimdir?
Babıali'nin şık giyinen, titiz bir foto muhabiriydi O. Gazete fotoğrafı ile sanat fotoğrafını birleştirmeyi denedi hep ve en güzeli yakalamayı ilke edindi. Yaşamının bir yarısı karanlık odada, ilaç kokuları arasında, kırmızı ışığın altında ve musluktan akan suyla geçti. Hilmi Şahenk, 1903 yılında Adana'da doğdu. 1928'de foto muhabiri olarak gazeteciliğe başladı. Son Saat, Vakit, İkdam, Milliyet, Politika, Ulus, Tan ve Vatan gazetelerinde çalıştı. 50'li yılların sonuna doğru modern fotoğrafçılık yöntemlerini uygulayan İstanbul Belediyesi Fotoğrafhanesi'ni kurdu ve 1970'lere kadar, burada İstanbul'la yattı, İstanbul'la kalktı. Kentin hızla değişen yüzünü kare kare belgeledi. Açtığı sergiler her zaman ilgi gördü. İstanbul Belediyesi Fotoğrafhanesi Şefliği'nden emekli olduktan 2 yıl sonra, Nisan 1972'de, ‘‘Yaratıcılar ölmez'' diyen bir gazeteci dostunun deyişiyle ‘‘hayattan emekli oldu.'' Hürriyet Dergi Grubu'nun çıkardığı ATLAS, Hilmi Şahenk'in fotoğraflarını kızı Seher Öztürk'ün arşivinden aldı.