A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2008 15:46
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, “Batıda kıskançlık, başka yerde başka bir şey oluyor belki, bizde ise töre cinayeti oluyor” dedi.
Bağlar Belediyesi, Bağlar Kadın Kooperatifi ve merkezi İngiltere'de bulunan Sigrid Rausing Trust Vakfınca ortaklaşa yürütülen “Namus Cinayetleri ve Kadın İntiharları Araştırması Projesi”nin raporu açıklandı.
Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, raporun açıklanması ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, çalışmanın sadece kadın ölümlerini değil, ölümden sonra yargının olaya nasıl yaklaştığı gibi konuları ele aldığını belirtti.
Bütün toplumu etkileyen, üzerinde düşünülmesi ve yasal önlemlerin alınması gereken bir olguyla karşı karşıya olunduğunu belirten Özsökmenler, şöyle dedi:
“Yapılan araştırmalara göre, kadın cinayetleri sadece bu bölgede değil. Orta Doğu'da, Afrika'nın birçok yerinde var. Kadına şiddet gelişmiş ülkelerde de var. Çünkü toplum gelişiyor, değer yargıları değişiyor, ama kadına şiddet, biçim değiştirse, incelse de çeşitli kültürlerde farklılıklar kazansa da ataerkil yapının değişmemesi nedeniyle değişmiyor. Batıda kıskançlık, başka yerde başka bir şey oluyor belki, bizde ise töre cinayeti oluyor.”
Özsökmenler, TBMM'de bir soru önergesi üzerine açıklandığını belirttiği rakamları aktararak, “Namus saikiyle meydana gelen olaylarda Marmara ve Ege bölgeleri yüzde 19 ile başta geliyor. Güneydoğu ise 3. sırada gelmektedir. Dicle Üniversitesince yapılan bir araştırmaya göre ise bu olayların yüzde 23'ü Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, yüzde 19'u Marmara ve yüzde 19'u Ege Bölgesi'nde işlendiğini gösteriyor” diye konuştu.
Özsökmenler, kadın cinayetlerinin Güneydoğu'da da yaşandığını görmezden gelmediklerini ve kadın kurumlarının bu olayların üzerinde ciddi bir şekilde durduklarını söyledi.
Toplantıda konuşan DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ise dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de kadına şiddetin yaşam
hakkını elinden alacak boyutta olduğunu söyledi.
Toplantıda daha sonra raporu açıklayan Proje Koordinatörü Ayşe Gökkan, 2007 yılı boyunca Diyarbakır ve 13 ilçesinde yapılan “Namus Cinayetleri ve Kadın İntiharları Araştırması”nda intihar ve namus kisvesi altında işlenen cinayetlere kurban gidenlerin yaşam öykülerini oluşturmaya çalışarak, sonuçtan çok sonuca sürükleyen ilişkiler ağını görmeye çalıştıklarını söyledi.
Araştırma boyunca 35 olay duyduklarını, ancak bunlardan 25'ine ulaştıklarını belirten Gökkan, 25 olaydan 18'inin intihar, 5'inin cinayet ile birer cinayet ve intihar teşebbüsü olduğunu söyledi.
Yaşamını yitiren 23 kadından birinin kardeşi, üçünün ise eşleri tarafından öldürüldüğünü anlatan Gökkan, beşinin tehditle intihara sürüklenme, 13'ünün ise farklı şiddet yöntemleri altında intihar olarak kendilerine yansıdığını ifade etti.
Gökkan, 2 intihar olayında ölen kadınların ailelerinin, kızlarının tehdit edilme ve intihara zorlama şüphesiyle suç duyurusunda bulunduğunu kaydederek, 2 ailenin ise kızlarının tehdit edilerek intihara sürüklendiklerini, ancak dünürlerin tehdidi nedeniyle davayı ısrarla takip edemediklerini söylediklerini aktardı.
Cinayet ve intihar nedenlerinin çeşitli olduğunu kaydeden Gökkan, “Zorunlu göç, yoksulluk, şiddet, intihara zorlanma, zorla evlendirme, aile baskısı, iftira, sevdiklerine kavuşamama, ailenin adaletsiz davranışları ve bunalım gibi yorumlar yapıldı” dedi.