Güncelleme Tarihi:
ÜÇLÜ çete tatil yaparken, parayı kim ödedi? Kasaya kim bakıyordu? Üçlünün yaşadığı Zwickau’daki evde para işleriyle kim uğraşıyordu? Üçlü çetenin saklandığı Zwickau’daki eve giren polisler bir kasa buldu. Kasanın içinde Heilbronn’da öldürülen polis memuru Michele Kiesewetter’e ait kelepçe vardı. Bu kasanın ağzı açık mıydı? Münih’te görülen NSU davasında mahkeme heyetinin yüzlerce tanığa sorduğu bu ve benzeri sorular ne anlama geliyor? Üçlünün tatil yaptığı kampın yöneticisi para kasasına sanık Beate Zschaepe’nin baktığı ifadesini verdi. Bu ifade federal savcı için şu anlama geliyor: Ev yönetiminden sorumlu Zschaepe, Uwe Böhnhardt ile Uwe Mundlos’un cinayetleri işlediğinden, banka soyduğundan haberi ve bilgisi vardı. Paranın nerden geldiğini biliyordu. Zschaepe örgütün eşit üyesiydi. Savunma avukatları için ise tatilde kasadan sorumlu olmak evde, günlük hayatta söz sahibi olmak anlamına gelmiyor.
Tanık olarak dinlenen bir polis memurunun ifadesine göre 1998 yılında, çete kaybolmadan önce, polisler Beate Zschape’nin evinde arama yaptı. Bu aramada silahlar, iki bıçak ve gaz tabancası bulundu. Bu aslında Beate Zchaepe’nin kim olduğu, cinayetlere onay vermiş olabileceği konusunda önemli bir ipucu. Ama hemen savunma avukatları devreye giriyor. Polisin ifadesi geçerli sayılamaz. Çünkü arama mahkeme kararı olmadan yapılmış.
Uwe Böhnhardt’ın annesi üçlüyle gizli görüştüklerinde oğlunun polise teslim olmak istediğini, ancak Uwe Mundlos’un karşı çıktığını, Beta Zhaepe’nin de “Hep beraber kalıyoruz” dediğini anlattı. Bu durum Beate Zchaepe’nin ortak hareket ettiği ve karar verici olduğu anlamına gelmiyor mu? Mahkeme heyeti bir yıldır başta Beate Zschaepe olmak üzere beş sanığın suçunu ispatlamaya, bazen çok küçük sorularla mozaik taşlarını yan yana koyarak, ortaya bir resmin çıkmasına çalışıyor. Çok zorlu ve gergin geçen bir dava. Davada mahkeme başkanı Manfred Götzl ile savunma avukatları arasında atışmalar yaşanıyor. Savunma avukatları mahkeme başkanına “Sözümü kesmeyin. Buna hakkınız yok” diye bağırıyor. Mahkeme başkanı “Elbette hakkım var” diye karşılık veriyor. Ortam gerilince, duruşmaya ara veriliyor.
SUSUYORLAR
Beş sanıktan dördü devamlı susuyor. Sanıkların çevresinden tanıklar olayları tam hatırlamadığını iddia ediyor. Mahkeme küçük sorularla tanıkların başka olayları hatırlayıp hatırlamadığını, ifadelerinde inandırıcı olup olmadıklarını anlamaya çalışıyor. Zchaepe’nin kuzeni, „Zschaepe iki Uwe’yi de avcunda tutuyordu“ diyor. Bir başka tanık Zschaepe’yle „Pogromly“ adlı neonazi oyunu oynadıklarını anlatıyor. Oyunda Yahudiler öldürülüyor, toplama kamplarına atılıyor. Ama bütün bunlar Zchaepe’nin cinayetlere ortak oduğunu kanıtlamak için yeterli deliller değil. Şimdiye kadar Zshaepe’yi olay yerlerinden birinde bulunduğunu kanıtlayan bir delil çıkmadı. Öteki dört sanık üçlü çeteye silah, kimlik, araba ve ev tedarikiyle cinayetlere yardım ve lojistik destekle suçlanyor. Bir yılda ancak bir arpa boyu yol alındı. Mahkeme sanıkların suçlarını ispat etmek için çok detaylı ve sabırla çalışıyor. Bir yıl sonra bu mahkeme sonuçlanır mı, henüz ufukta görünmüyor.