Bir Türkiye yolculuğu daha sona eriyor

HÜRRİYET Hakkımızdır Treni’ni Edirne Vali Yardımcısı Ayhan Özkan, Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, CHP Edirne 1’inci sıra milletvekili adayı Recep Gürkan, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi Özay Öztürk, kadın girişimciler ve daire müdürleri, öğrenciler karşıladı.
Hürriyet Treni’nde yer alan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) simülasyon vagonunda, konuklara 7’4’lük Marmara Depremi’ni yaşatan oyuncu ve sunucu Kadir Çöpdemir, bir kez daha deprem sigortası yaptırmanın önemine dikkat.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Herkes için futbol” etkinlikleri kapsamında Edirne Garı’nda kurduğu standı gezen konuklar, A Milli Futbol takımının 11 kişilik kadrosunun arasına baş kısmı boş bırakılarak yerleştirilen 11 numaralı formayla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Örnek olsun
Edirneli çocuklar ise Zil Zurna Bandosu’yla perküsyon çalışması, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’yla (TEGV) “haklar atölyesi” gerçekleştirdi, Pınar Kido Çocuk Tiyatrosu’nun “Nasrettin - İnadın sonu” adlı oyununu seyretti. Konferans Vagonu’nda ise Edirne muhtarlarına aile içi şiddet eğitimi verildi. Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de gar alanında “Çocuk Hakları Tanıtım Masası” kurdu,  öğrencilere çocuk hakları anlatıldı.
Edirne Vali Yardımcısı Ayhan Özkan, “Hürriyet Gazetesi’ni sosyal sorumluluk kapsamında hayata geçirdiği bu projenin herkese örnek olması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Hürriyet Hakkımızdır Treni, bugün İstanbul Haydarpaşa’da yapacağı etkinliklerle 2011 yolculuğunu tamamlayacak.

TREN GÜNCESİ: Emel ARMUTÇU

Anadolu en çok iş, yol, yatırım istiyor

İşte upuzun bir Hürriyet Hakkımızdır yolculuğunun daha sonuna geldik.
10 Mayıs’ta Ankara’dan yola çıkıp doğu, güneydoğu, kuzey, güney, İç Anadolu ve Ege’yi dolaştıktan sonra dün Edirne’deki etkinliklerimizle Trakya’yı da noktaladık.
Bugün İstanbul Haydarpaşa Garı’nda bir kez daha hoşçakalın diyeceğiz.
9 bin kilometre aştık
Dile kolay, bir aydır dokuz bin kilometreye yakın demir yol yaparak dolaştık Türkiye’yi. Ankara’dan Kayseri’ye geçip Anadolu’ya 3’üncü kez merhaba dedik.
-  Erzincan’ın artık ulaşılmaz bir yer olmadığını, gelecek vizyonunun içine kayak turizmini bile koyduğunu öğrendik. Kars biraz canımızı acıttı; daha fazla unutulup ihmal edilmesin, istedik. (Bu arada, gözlerimizle tanık olduğumuz İnsanlık Anıtı’nın yıkımının, işçilerin parası ödenmediği için durdurulduğunu öğrendiğimizde, hâlâ yollardaydık.)
-  Sivas’ta kent yöneticileriyle bir nevi “insan hakları zirvesi” yaptık. Samsun daha da gelişmiş yüzüyle karşıladı bizi; Karadeniz’in ferahlığını serpti yüzümüze. Amasya’nın dantel görüntüsünde huşû içinde kaybolduk.
Artık sadece kayısı memleketi olmakla yetinmek istemeyen Malatya, ayrıca.
-  “Okuyan Malatya” projesiyle de etkiledi bizi. Projenin, yılda ortalama altı kişiye bir (1) kitabın düştüğü Türkiye’ye, okuma ilacı olmasını diledik. Gaziantep yine kebaplarıyla olduğu kadar, Güneydoğu’nun modern yüzüyle de karşıladı bizi.
-  Diyarbakır ise anlatılmaz, yaşanırdı ancak. Trende neredeyse kent meclisi toplandı; her vagonda başka bir toplantı vardı ve kullanılan her iki kelimeden biri “çözüm”dü. Muş’ta da benzer bir platform oluşturdu Hürriyet Treni.
-  Adana’da trene, güçlü kadın örgütleri hakim oldu; yaptıklarını, yapmak istediklerini anlattılar. Mersin ise yine farklı enerjisini taşıdı vagonlarımıza.
-  Konya, Afyon, Uşak, Manisa, Balıkesir. Gezdiğimiz çoğu Anadolu şehri gibi, ulaşmak, ulaşılmak, görülmek istiyordu. Hepsi de bu yolda bir çaba içindeydi. Bu yolculuk bize başka bir Anadolu gösterdi bu kez; kabuğunu kırmak, kıyıda-köşede, geride kalmadan geleceğe uzanmak isteyen vizyoner şehirlerle tanıştırdı. İzmir güzel ve iç açıcı, Eskişehir güzel ve dinamikti her zamanki gibi. Trakya ise güzel ve eğlenceli.
Seçim öncesi nabız
Seçim öncesi, elbette çok tahmin yapıldı, bazen meydanların harareti taşındı vagonlara, yazarlarımızla nabız tutmaya çalıştık. Bazen de hepsinin üstüne sünger çekip yerel tatlara yoğunlaştırdık ilgimizi. Anadolu’nun tüm lezzetlerini tattık, tüm renklerini gördük. Bu kez de böyle Hürriyet Hakkımızdır dedik.
Yolculuğumuz boyunca en çok istenenleri sıralarsam; iş, yol, yatırım, diyebilirim. Her anlatımın alt yazısı: “Bizi de görün, buradayız” dı.