Bir tek mahkeme ‘istismar yok’ dedi
Güncelleme Tarihi:
Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2012 00:00
İstanbul’da bir ailenin büyük oğlu, annesine “Otomobil al, kaçalım” demeye başlar. Bir başka gün “Babamı öldürmek istiyorum. İntihar edeceğim” der ve 7 yaşından beri babasının cinsel istismarına maruz kaldığını anlatır.
Anne, oğlunun itirafıyla hemen adli makamlara başvurdu, öğretmen kocasından şikâyetçi oldu. Dava, Üsküdar 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Mahkeme, babanın oğlunu görmesini yasakladı. Anne, oğlunun söylediklerinden, davranışlarındaki değişikliklerden emin olmak için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’na başvurdu. 12 Mayıs 2009’da ruhsal durum incelemelerinde şu sonuca varıldı: “Yaşadığı olaylardan etkilendiği, olaya bağlı olarak depresif uyum güçlüğü, kaygı bozukluğu geliştiği, psikiyatrik klinik tanıların tespit edildiği ve bu tanıların babası tarafından cinsel istismara maruz kalmasıyla ortaya çıkabilecek sonuçlar olarak belirlendiği...”
Önce tutuklama sonra beraat
Üsküdar 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, üniversitenin raporu üzerine babayı tutukladı. Ancak dört ay sonra tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Çocuğu da Adli Tıp’a sevk etti. Adli Tıp İhtisas Kurulu oybirliğiyle çocuğun ruh sağlığının bozulduğuna karar verdi. Üsküdar Çocuk Mahkemesi’nde görevli pedagog N.B.U. “Mağdurun ağlama nöbetleri geçirdiği, olayın tekrarlanması kaygısını taşıdığı, aşırı öfke, nefret duygularını yaşadığı anlaşılmıştır. Anne ile görüşmede mağdurun intihar etmesinden korkulduğu, bunu sürekli dile getirdiği öğrenilmiştir. Yaşadığı olayın gelecek yaşantısını olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir” dedi. Raporlar ve pedagog iddiayı doğrulasa da, çocuk bu yönde ifade verse de Mahkeme, 26 Mayıs 2011’de şu hükmü verdi: “Sanığın cinsel istismar suçunu işlediğine dair mahkûmiyetine, yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından beraatine.” Mahkeme, gerekçesinde “Davada tek kanıt, 1999 doğumlu mağdurun anlatımlarıdır. Maddi ve tıbbi bir bulgu bulunmamaktadır” dedi. Anne, kararı temyize götürdü.
Öğretmen baba velayet davası açtı
BEYKOZ Aile Mahkeme-si’nde boşanma davası açan baba, eşinin ruhsal dengesinin bozuk olduğu için bu iftirayı attığını iddia etti, çocuğun velayetini almak için başvurdu. Mahkeme, babanın çocuğunu görme yasağını kaldırdı. Baba öğretmenliğe devam ediyor.
Önce tutuklama sonra beraat
Üsküdar 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, üniversitenin raporu üzerine babayı tutukladı. Ancak dört ay sonra tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Çocuğu da Adli Tıp’a sevk etti. Adli Tıp İhtisas Kurulu oybirliğiyle çocuğun ruh sağlığının bozulduğuna karar verdi. Üsküdar Çocuk Mahkemesi’nde görevli pedagog N.B.U. “Mağdurun ağlama nöbetleri geçirdiği, olayın tekrarlanması kaygısını taşıdığı, aşırı öfke, nefret duygularını yaşadığı anlaşılmıştır. Anne ile görüşmede mağdurun intihar etmesinden korkulduğu, bunu sürekli dile getirdiği öğrenilmiştir. Yaşadığı olayın gelecek yaşantısını olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir” dedi. Raporlar ve pedagog iddiayı doğrulasa da, çocuk bu yönde ifade verse de Mahkeme, 26 Mayıs 2011’de şu hükmü verdi: “Sanığın cinsel istismar suçunu işlediğine dair mahkûmiyetine, yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından beraatine.” Mahkeme, gerekçesinde “Davada tek kanıt, 1999 doğumlu mağdurun anlatımlarıdır. Maddi ve tıbbi bir bulgu bulunmamaktadır” dedi. Anne, kararı temyize götürdü.
Öğretmen baba velayet davası açtı
BEYKOZ Aile Mahkeme-si’nde boşanma davası açan baba, eşinin ruhsal dengesinin bozuk olduğu için bu iftirayı attığını iddia etti, çocuğun velayetini almak için başvurdu. Mahkeme, babanın çocuğunu görme yasağını kaldırdı. Baba öğretmenliğe devam ediyor.