Güncelleme Tarihi:
Kartal Belediyesi depremde hasar gören binasını yıkıp yeniden yapmaya karar verirken bir taşla iki kuş vurmayı, bu arada 20 yıllık kiracısı olan 6 dükkanı da boşaltmayı amaçladı. Ancak kiracılarla mahkemelik oldu.
Depremde hasar gördüğü için yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilen Kartal Belediyesi binasında bir hukuk savaşı var. Belediye yıkıp-yapma aşamasında 20 yıldır binanın kiracısı olan 6 dükkanı da tahliye etmek istiyor.
17 Ağustos depreminden sonra İTÜ İnşaat Fakültesi'nin yaptığı araştırmada binanın takviyeye ihtiyacı olduğu sonucuna varıldı. Belediye binası kısa bir süre için boşaltılacak ve bina takviye edilecekti. Sonra dükkan sahipleri yeniden dükkanlarına geri dönecekti.
Aynı imza iki farklı kanaat
Ancak Kartal Belediyesi, 7 Ağustos 2000'de, ‘‘Binaya takviye gerekir’’ diyen ilk raporu revize ederek aynı öğretim üyesinden (Prof. Dr. Ertaç Ergüven) bu sefer ‘‘takviye pek rasyonel olmaz, binanın yıkılmasında fayda vardır’’ şeklinde ikinci bir rapor aldı.
Kartal Belediyesi, 3 gün sonra kiracılara bir ihtarname daha çekti. Binanın yıkılacağını ve derhal boşaltılması gerektiğini bildirdi. Yine sonuç alamayınca, 22 Ağustos'ta belediyeciler binanın su ve elektriğini kesti. Köşesinden itibaren yıkmaya başlandı ve dükkanların önü kazılarak müşteri gelmesi engellendi. Kazı yerinin gözükmemesi gerekçe gösterilerek de dükkanların önü çitlerle kapatıldı.
Kiracıların çoğu pes etti. Şu anda çoğu tamamen kapanmış durumda. Ancak yine de haklarını arayacaklarını söylüyorlar.
Kısa yoldan tahliye
Kiracıların Avukatı Celal Ülgen, belediyenin binanın boşaltılması için gerekçe gösterdiği kanunun bu vakada geçerli olmadığını öne sürüyor.
Kartal Belediyesi, kiracıları İmar Yasası'nın 39. maddesine dayanarak dükkanlardan çıkarmak istiyor. Bu madde oturulamayacak durumda olan binaların, yıkım için terkedilmesi gerektiğini belirtiyor. Belediye böylece işi bir tahliye davasına dönüştürmeden halletmek istiyor.
Kiracılar da binadaki haklarını korumak için işin bir tahliyeye dönüştürülmesi gerektiğini ve 6570 Sayılı Kira Yasası’nın uygulanması gerektiğini savunuyor.
Kiracıların Avukatı Celal Ülgen, şöyle diyor:
‘‘Bu bina depremden önemli hasar görmüş olsaydı, müvekkilerimin de depremzede sayılması, aylık kira yardımı alması ve vergilerinin bir yıl ertelenmesi gerekirdi. Oysa bu olmadı. Ayrıca depremin ardından, İTÜ tarafından hazırlanan ilk raporda da, belediyenin şimdi iddia ettiği gibi oturulamayacak durumda olduğu yönünde bir görüş belirtilmedi. O yüzden bu olayda belediye afet yönetmeliğini uygulayamaz.’’
Ülgen, yıkım işleminin de yanlış maddeye dayandırıldığını ve yanlış uygulandığını iddia ediyor.
‘‘Belediye, binanın oturulamayacak durumda olduğunu söyleyerek, afet yasasını işlettiğini söylüyor. Oysa afet yasasına göre binaların yıkım işlemleri ancak mülki amirlerin kararlarıyla olabilir. Kartal Kaymakamlığı'nın böyle bir kararı yok.’’
Yükünü tutmuştur hepsi
Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Hüsamettin Koçak ise, bir yılı aşkın süredir, belediyenin başını ağrıtan olayla ilgili olarak şunları söylüyor:
‘‘20 yıl orada oturmuşlar, artık yükünü tutmuştur hepsi. Biz onlara tapusunu mu vermişiz! Bu bina çok hasarlı değilmiş, afet yönetmeliğini uygulayamazmışız. Peki biz koskoca binayı keyfimizden mi taşıdık! Kaç aydır bütün belediye başka bir binada kalıyoruz. Öyle olsa kendimize neden işkence çektirelim. Artık kimse kamu binalarını istismar etmesin. Buna bir son verilmesi gerek. Bu işi fazla uzatamazlar. Haklarını kanun koruyor onların. Biz kimsenin hakkını gaspetmeyiz.’’