Bir tarih kapanıyor

Güncelleme Tarihi:

Bir tarih kapanıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Galata ve Unkapanı köprülerinin aÇılmasıyla birlikte HaliÇ’teki tersanelerin de kaderi tamamen değişiyor.

Askeri Taşkızak Tersanesi'nin büyük bir bölümü Pendik'teki İstanbul Tersanesi'ne taşındı, Camialtı'nda bulunan iki kuru yük gemisiyle Haliç'te inşası süren bir arabalı vapur da Haliç dışına çıkarıldı.

Mahsur kalan gemileri ve havuzları Haliç dışına taşımak için başlatılan çalışmanın üçüncü gününde önemli bir mesafe alındı. Köprülerin açıldığı ilk gece Taşkızak Tersanesi'nde bulunan ve 3 bin 500 ton kaldırma kapasitesi olan yüzer havuz gece 00.30'dan başlayıp sabah 07.00'ye kadar süren bir operasyon sonucu İstanbul Tersanesi'ne doğru yola çıktı. Pazartesi gecesi de askeri tersanedeki 2 bin 500 ton kaldırma kapasiteli ikinci yüzer havuzun nakledilmesine ayrıldı.

Pazartesi'yi salıya bağlayan gece saat 01.00’de araç trafiğine kapatılan Atatürk Köprüsü, saat 08.00’de tekrar açıldı. Türkiye Gemi Sanayii İşletmesi’ne bağlı Camialtı Tersanesi’nde yapılan Bakü ve Aşkabat adlı iki kuru yük gemisi ile Haliç Tersanesi'nde hurdaya ayrılarak iskeleye bağlanmış olan Ayvalık adlı yolcu gemisi sabah saatlerinde Haliç’ten çıktı. Yetkililer, Aşkabat'ın Tuzla Torgem Tersanesi’ne, Bakü'nün ise, ana makinesinin takılması için Pendik'teki askeri tersaneye çekileceğini belirtti.

Haliç Tersanesi'nde yapımı tamamlanan Ord. Prof. Ata Nutku adlı arabalı vapur da sefere konulmak üzere Marmara'ya çıktı. Ata Nutku'dan boşalan yere, aynı geminin bir eşi olan başka bir arabalı vapur donatılmak üzere Haliç Tersanesi'ne getirildi. Donatım çalışması 6-7 ay kadar sürmesi beklenen yeni arabalı vapurun Galata Köprüsü'nün açılma tarihi olan Eylül'de Haliç'ten çıkarılması planlanıyor.

Türkiye Gemi Sanayii AŞ'deki uzmanlardan bir kısmı arabalı vapurun Haliç'e sokulmasının riskli olduğunu savunuyor. Uzmanlar, köprünün onarım çalışmaları hedeflenen zamanda bitmez ya da yeni bir aksilik çıkarsa, bu geminin de Haliç'te mahsur kalabileceğini öne sürüyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Taşkızak Tersanesi'nin taşınacağını resmen açıkladı. Ama Haliç ve Camialtı konusunda resmileşen bir karar ve takvim yok.

En büyük tersane

Fatih Sultan Mehmet'in isteğiyle 15 Aralık 1455'te kurulmaya başlanan tersaneye Tersane-i Amire ismi verilmişti. Bu bölgede tersaneciliğin tarihi İstanbul'un fethinden yüzlerce yıl öncesine kadar uzanıyordu. Bizans'ın büyük ve küçük tüm gemileri Haliç'te inşa edilmişti. Fatih, bu tersaneleri kullanmak yerine tüm kuzey Haliç kıyı şeridinin büyük bir bölümünü bünyesine alacak kapasitede geniş bir tersanenin inşa edilmesini istedi.

Önceleri küçükten büyüğe doğru kayık, karamürsel, aktarma, at kayığı ve çektiri gibi küçük ahşap tekneler yapılırken, tekniğin ilerlemesiyle daha büyük gemilerin yapımına geçildi. II. Bayezıd döneminde (1481-1512) tersaneler ıslah edildi. 16. yüzyılda Güzelce Kasım Paşa'nın sadaret kaymakamlığı sırasında Gelibolu Tersanesi'nden ustalar ve kalfalar İstanbul'a getirilerek Tersane-i Amire'nin takviye edilmesi sağlandı.

Yeni havuzlar

Barbaros Hayrettin Paşa döneminde ise Tunus ve Cezayir'in ünlü ustaları tersaneye nakledildi. O tarihten sonra çok büyük kalyonların inşa edildiği tersane, zaman içinde Kağıthane Deresi girişine kadar yayıldı.

Daha sonraki yıllarda buharlı gemilerin yapımına geçebilmek için araç ve gereç takviyesi yapıldı, yeni havuzlar inşa edildi. Tersane-i Amire Cumhuriyet'ten sonra askeri ve sivil gemilerin yapılabilmesi için ikiye ayrıldı.

Tersane-i Amire'nin yer aldığı Haliç'in kuzey kıyısında bugün, sırasıyla Haliç Tersanesi, Kasımpaşa Vapur İskelesi, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Askeri dikimevleri, Camialtı Tersanesi, Taşkızak Tersanesi, Jandarma kuvvetlerinin teknelerinin onarım ve inşa kızakları ve Hasköy Tersanesi bulunuyor.

Tersane günümüzde 75 bin metrekarelik bir alana yayılmış durumda. 457 metre uzunluğunda rıhtımı, tarihi değeri çok büyük olan üç kuru havuzu ile iki inşa kızağı var.

BALIKLARA BARINAK

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Haliç'in temizlenme sürecini yakından izliyor. Komutanlık bu sürece katkıda bulunmak için Taşkızak Tersanesi'ni Haliç'ten taşıdı. Şimdi de yeni bir girişimde bulunmaya karar verdi. Taşkızak'ta yüzer havuzların bulunduğu yer, Haliç'in en derin bölgelerinden biri. Bu bölgenin balıklar için en önemli barınak olduğunu saptayan yetkililer, burada balıkların üremesi için bir yeraltı istasyonu kurmayı planlıyor. Tersanenin tahliyesinden sonra gereksiz hale gelen metal su tankları ve gemi aksamları bu derin bölgeye indirilecek. Böylece gelecekte trol ya da gırgırla yapılacak olan balık avcılığının önüne geçilecek. Sahil Güvenlik botları Haliç'te 24 saat denetim yaparak, deniz dibindeki canlı hayata yönelik tecavüzlerin önüne geçecek.

ÜÇ GÜNDE NE YAPILDI?

Taşkızak Tersanesi:

Biri 3 bin 500, diğeri 2 bin 500 ton kaldırma kapasiteli iki yüzer havuz Pendik'teki İstanbul Tersanesi'ne taşındı.

Camialtı Tersanesi:

18 bin tonluk iki kuru yük gemisi Haliç dışına çıkarıldı. Biri, Tuzla'daki Torgem Tersanesi'ne, diğeri Pendik'teki askeri tersaneye nakledildi.

Haliç Tersanesi:

Hurdaya ayrılan Ayvalık yolcu gemisi ile yapımı tamamlanan Ord. Prof. Ata Nutku arabalı vapuru Marmara'ya geçti. Ata Nutku'dan boşalan havuza, aynı geminin bir eşi olan bir başka arabalı vapur getirildi. Geminin 6-7 ay içinde donanımı tamamlanacak.

CAMİALTI TERSANESİ

Camialtı Tersanesi bir kamu kurumu olan Türkiye Gemi Sanayii AŞ.'ye bağlı. Eskiden Haliç'teki bütün tersaneler bir bütündü. Camialtı 1925'te Deniz Kuvvetleri Komutan-lığı'ndan ayrılarak sivil gemi inşasına geçti.

TAŞKIZAK TERSANESİ

İlk denizaltının yapıldığı yer

Haliç'teki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Taşkızak Tersanesi, Fatih döneminde kurulan Tersane-i Amire'nin bir parçasıydı. Tersane, 1789-1807 arasında İsviçre ve Fransa'dan uzman mühendisler getirilerek modernize edildi, büyük bir dökümhane binası eklendi.

Taşkızak Tersanesi, dünya denizcilik tarihinde de önemli bir yere sahip. Dünyanın ilk denizaltısı olan Abülhamit ve Abdülmecit adlı denizaltılar 1886'da Taşkızak'ta monte edildi. Hükümet tarafından, İngiltere'de Nordenfeld top fabrikasında inşa ettirİlen denizaltılar, parçalar halinde İstanbul'a getirilerek Taşkızak'ta birleştirildi.

Cumhuriyet'in ilanından sonraki dönemde tersanenin büyük bir bölümü sökülerek Gölcük'e nakledildi. 1937'de Atılay, Saldıray, Yıldıray ve Batıray denizaltıları önce Almanya'ya sipariş edildi sonra da bu karardan vazgeçilerek bunların Taşkızak'ta yapılmasına karar verildi. Bunun üzerine tesisler askeri sisteme göre yeniden inşa edildi. Çok hızlı bir şekilde yapımı tamamlanan Atılay ve Yıldıray denizaltıları, 19 Mayıs 1939'da denize indirildi.

Tersane 1950'de modernize edilerek genişletildi. Günümüzde tersanenin 2 bin 500 ve 3 bin 500 ton kaldırma kapasitesi olan iki yüzer havuzu bulunuyor. Kıyıdan başlayıp, Haliç'in yarısına kadar uzanan bu yüzer havuzların denizdeki su sirkülasyonunu engelledikleri için taşınmasına karar verildi. Havuzlardan Haliç dışına taşındı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!