Bir sosyalleşme aracı olarak seks

İnternet bulundu ve muhtemelen hemen ertesi gün şu cümle kuruldu: “En çok porno aranıyor.” Bugün hâlâ istatistiklere bakanlar yapılan aramaların yüzde 25’inin pornoyla ilgili olduğunu, indirilen içeriğin yüzde 35’ini de yine doğrudan pornonun oluşturduğunu göreceklerdir. Ancak insanların önlerinde açılan bu yeni dünyada heyecanla çıplaklık aradıkları günden bu yana köprünün altından biraz su aktı. Ve artık internet kullanımında ‘sosyal medya’ başlığı var. Peki bu ikisinin birbirleriyle ilişkileri nasıl? Şöyle: Instagram çıplaklık içeren fotoğrafları sorgusuz sualsiz siteden kaldırıyor ve “Ben sanat yapıyorum” deseniz bile tekrarı halinde gözünüzün yaşına bakmadan hesabınızı siliyor. Kurucusu Mark Zuckerberg’in daha işin başında “İnsanların en çok ilgilendikleri şey baktıkları profille sevişip, sevişemeyecekleri” diyerek ‘ilişki durumu’ seçeneğini eklediği Facebook’un da bu konularda hiç şakası yok. Sanki kuyuya ilk taşı atan kendisi değilmiş gibi... Vine daha insaflı. Doğrudan, doğruya kullanıcının ipini çekmiyor ama işini zorlaştırmak için de elinden geleni ardına koymuyor. Yani sosyal medya platformları ‘yetişkinlere özel’ içerik konusunda hassas. Biri hariç: Tumblr. Çünkü o tarafta ipin ucu çoktan kaçmış durumda. Tumblr’ın trafiğinin yaklaşık yüzde 25’i, içeriğininse yüzde 15’ini erotik/pornografik blog’lar oluşturuyor. Nitekim geçen yıl platformu satın alan Yahoo, ortamı hale yola koymak için bazı adımlar atmaya kalkmış ve bir kullanıcı infiali ile karşı karşıya kalmıştı. Sonuç olarak Tumblr kullanıcılarına erotik içeriğin kaldırılması gibi bir durum olmadığı, sadece ‘güvenli mod’ seçeneğiyle insanların işyeri gibi namüsait ortamlarda bir anda malum içerikli bir blog’la karşılaşmasını önlemeye yönelik bir alternatif üretildiği mesajını yayınlamak durumunda kaldılar. Tumblr’ın neredeyse profesyonel porno siteler kadar tercih edilmesinin sebebiyse kullanıcı tarafından blog olarak üretilen içeriği (porno 2.0) ve ‘beğen’, ‘paylaş’ gibi klasik sosyal medya seçeneklerini sunması gösteriliyor. Yani insanlar izledikleri videoyu, baktıkları görseli ‘arkadaşlarıyla’ paylaşma imkânına sahipler. Pornoya bu kadar ihtimam göstermesi biraz sapıklık gibi duruyor diyebilirsiniz. Biz de katılırız. Ama hep beraber dönüp baştaki rakamlara baktığımızda da (internetin yüzde 25’i mevzuu) bu ihtimamın zaten halihazırda gösterildiği gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

PORNONUN DA SOSYAL MEDYASI VAR

Buradan hareketle birinin çıkıp sosyal medyayla, erotizmi lafı hiç dolandırmadan birbirine eklemlemesi çok da mantıksız değil. Nitekim de böyle bir site var. Pornonun sosyal medyası: Pinsex.
Tasarım olarak Pinterest’ten esinlenen Pinsex ‘beğen’ anlamındaki küçük kalpleri ve ‘repin’ seçeneğiyle sosyal medyanın iki temel özelliğini sağlıyor.Eğer gördüğünüz bir şeyi evde denemeye karar verir de ilgili aksesuarlara ihtiyaç duyarsanız diye içinde bir de sex shop barındırmakta. Pinsex CEO’su Christian Thorn’a göre: “İçinde yaşadığımız yeni dünyada insanlar beğendiklerini paylaşmak ve başkalarının nelerden hoşlandığını bilmek istiyor, buna porno da dahil.” Günlük 120 ila 150 bin arası hit alan sitesi içinse “Sosyal medya şirketleri porno ve erotizmle savaşarak insanların başka mecralar aramasına sebep oluyorlar. Biz de temiz, sakin, işin sosyal medya kısmına ağırlık veren bir arayüzle bu açığı kapatmayı hedefliyoruz” diyor. Sonuç olarak da Tumblr’ın erotik cennetindeki kullanıcılara ve nereye gideceğini bilemeyen diğerlerine talip. Sizin için sitenin içerisinde attığımız fedâkârca turdan sonra “Bu bir sosyal medya devrimidir” diye bağırarak ortalığı ayağa kaldıracak değiliz. Neticede gerçekten de tam olarak Tumblr’ın erotik kanadıyla Pinterest’in bir karışımı karşımızdaki. Ama Bang With Friends, Blendr vs gibi aplikasyonlar, Pinsex ve kardeşi Pingay gibi siteler seks / sosyal medya eşleşmesinin öncülleri. Kullanıcı sayılarına bakılırsa ortada bir talep olduğu da aşikâr. Artık bu talebi karşılamayı Thorn ve ortakları mı başarır, başkası mı onu bekleyip göreceğiz.