Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2004 00:00
"Bir dolmuşu kaçır", "Bugün ismini değiştir ve arkadaşlarını tanımazlıktan gel", "Bir travestiye çiçek ver, bir dilenciden para al", "Çankaya'dan Kızılay'a vitrin mankeni taşı"... Birbirinden garip, kamera şakalarını andıran bu eylemler, kasım ayında Ali Sarugan adlı öğrenci tarafından gerçekleştirilecek. Sarugan, dünyada bu ilginç çalışmasını yüksek lisans tezi olarak okuluna teslim edecek.Okulunda ve yakın çevresinde “Cin Ali” olarak tanınan Ali Sarugan'ın “imkansız işler ajandası”, şakayla başladı. Ajandasına ”bugün şu yapılacak” şeklinde düşülen bir notu geliştiren Sarugan, İbrahim Çiftçioğlu, Ali Kotan, Harun Antakyalı gibi sanatçılardan okul arkadaşlarına kadar pek çok kişiden ajandasına not yazmalarını istedi. Bunu okuluna sunan Sarugan'ın ajandası, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde “yüksek lisans sanat eseri çalışması” seçildi. Sarugan, video ve fotoğraflarla bu eylemleri nasıl gerçekleştirdiğini de belgeleyecek. “NE İŞİM OLUR AJANDAYLA DEDİ, HAYATI DEĞİŞTİ” Sarugan, tezinin Harun Antakyalı ve Turgay Kantürk'ün birlikte yaptırdığı ajandayla başladığını söyledi. Hediye ajandayı mutlulukla kabul ettiğini dile getiren Sarugan, ”Sevindim ve kabul ettim. Fakat, 'ne işim olur ajandayla, iyisi mi siz birşeyler yazın, ben o gün gelince ne yazılmışsa onu yapayım' dedim. Böylece şakayla başlayan ajanda teze dönüştü” dedi. Ajandaya ilişkin bir sergi açmayı da planladığını anlatan Sarugan, ”Ancak burada öyle işler var ki nasıl yapacağım diye kara kara düşünüyorum. Bir dilenciden nasıl para alınır, bir dolmuş nasıl kaçırılır... Bakalım nasıl olacak?” diye konuştu. İŞTE İMKANSIZ İŞLER AJANDASI Ali Sarugan'ın imkansız işler ajandasının bazı yaprakları şöyle: -2 Kasım (Alev): Saçlarımı kırmızıya boyamaya niyetlendi, sol kulağımda da kırmızı bir küpe istiyor. -3 Kasım (Şeniz Aksoy): Saat 11:00'de kahvaltımı yapacağım, mantarlı omlet yiyeceğim, yeşil tişört giyeceğim. Daha sonra bir kafeye gidip iki saat oturup “Ankara'da bir sanatçının 2 saati” konulu hikaye yazacağım. Saat 14:00'de atölyesinde buluşarak çiçek ekeceğiz. Sonra
terazi burcundan biriyle sinemaya gideceğim. -5 Kasım (Ferhat Özgür): Yaya geçidinden geçerken kırmızıda bekleyen bir arabanın üstünden yürüyerek geçeceğim. -6 Kasım (Sevcan): YÖK eylemine katılacağım. -8 Kasım (Harun Antakyalı): Saat 09:17'de kalkacağım, sağlam bir kahvaltıdan sonra anne ve babamın ellerini öpeceğim. Bir şiir yazacağım, Devlet Resim ve Heykel Yarışması için bir çalışma yapacağım, bir sevgili bulacağım, ismi “Berfu” olacak. -10 Kasım (Nida Yılmaz): Dolmabahçe Sarayı'nın önünde 08.35'te buluşacağız ve
Atatürk'ün öldüğü odaya çıkacağız. Oradaki askerlerle birlikte yas tutacağım. -15 Kasım (Şevket Arık): O gün karşılaştığım üç kızı öpecek, üç erkeğe sarılacağım. Bir travestiye çiçek vereceğim, bir dilenciden de para isteyeceğim. Galiba bu biraz zor olacak. -18 Kasım (Ümit): Ulus-Seyranbağları dolmuşunu 15 dakika süreyle kaçıracağım. -21 Kasım (Atilla İlkyaz): Bütün gün evde olacağım. “Yalnızlık” temalı kısa metrajlı bir
film yapacağım. -23 Kasım (Ertuğrul Şen): Beş kilo alacağım ya da vereceğim. Şunu belirtmem lazım, 48 kiloyum... -24 Kasım (Gonca): Hacı Bayram Camii'nin önünde tarot bakacağım. -27 Kasım (Alp Tamer Ulukılıç): Çankaya'dan Kızılay'a bir vitrin mankeni taşıyacağım. -28 Kasım (İbrahim Tayfur): Özgürlüğü tanımlayıp 120'ye 150 ebatlarında bir resim yapacağım. -29 Kasım (İbrahim Çiftçioğlu): Bana, “aklını başına topla. Otur resim yap. Sana ne bunlardan” dedi. -30 Kasım (Ozan Bilginer): Etrafta “Bartu” adıyla dolaşıp herkesi tanımazdan geleceğim. -Son olarak (Zeynel Çağlar): Ajandayı yakmamı istedi, sunumu yaptıktan sonra bunu da gerçekleştireceğim...
button